N. Hoca ve Paranın Sesi fıkrası
17 Kasım 2024, Pazar 14:38Paranın Sesi
Hoca camide imam, medresede öğretmen, mahkemede kadılık görevlerinde
bulunmuştur. Görev yerlerinin dışında da günlük olaylarda sorunlar olunca yardımcı
olmaya çalışmış ve çözümler bulmuştur.
Kadılık yaparken bir gün iki adam gelir. Biri:
“Hocam, ben aşçıyım. Dükkanımın önünde ızgarada kuzu şiş yapıyordum. Bu adam
elinde bir somunla geldi. Izgaradan çıkan kebabın kokusuna ekmeği tutup afiyetle yedi.
Kocaman somunu bitirdi. Ondan kebabın kokusunun parasını istiyorum, vermiyor.
Ben ondan davacıyım” der.
Hoca öteki adama döner, “Doğru mu bunlar?” diye sorar.
Adam, “Doğru” deyince Hoca:
“Ver bakayım para keseni!” der.
Zavallı adam içinde birkaç kuruş olan keseyi çekinerek çıkarıp uzatır. Hoca keseyi
alır ve aşçının kulağına götürüp şıngırdatır:
“Tamam, artık alacak verecek kalmadı. Ödeştiniz” der.
Bunun üzerine aşçı:
“Ama olur mu, Hoca, parayı vermedin ki!” deyince Hoca:
“ Eee, kebabın kokusunu satan, karşılığında paranın şıngırtısnı alır” der.
Okunma Sayısı: 97
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.