İSRAİL’DEN TÜRKİYE’YE MOTORYAT TRANSFERİ PART III
04 Ocak 2025, Cumartesi 03:36
Yeni işverenim olacak;Yair , ve Nimrod
Bana teknenin adının: PALOMA BLANCA olacağını, Mayıs ayının ilk haftasında teslim edileceğini, yanıma bir yardımcı ayarlamamı, bu arada haberleşerek gelişmelerden beni haberdar edeceklerini, nereleri gezip görmek istediklerini kısaca anlattı. Genelde Avrupa Fransa,İtalya, Sicilya, Monte Negro,Hırvatistan, Yunanistan ve Türkiye olacaktı .Yapacağım iş için bana ne kadar ödeme yapacaklarını anlattı.
Sözlerini bitirdiklerinde söz alarak: Ortaklığınızda söz sahibi kim? Bana direktifleri kim verecek? Biriniz kuzeye, diğeriniz güneye gitmemi isterse bunu yapamam . Siz aranızda konuşup anlaşın ve bir kişi benim kuzeye mi güneye mi gideceğimi söylesin .Dedim. Nimrot : Yair aynı zamanda teknik okul mezunu. Tekneden ve makinalardan anlayan o. Sana talimatları o verecek. Aramızda ikilik olmaz. O ne derse ,ben onun söylediklerine uyacağım veya biz aramızda konuşup nihai kararımızı verdiğimizde bunu sana Yair bildirecek dedi. Prensipte ve ücret konusunda anlaştığımızı belirten bir el sıkışması yaptık. Yair benden bir banka hesap numarası istedi. Ve hesabıma seyehat ve konaklama giderleri için bir miktar para yatacağını,maaşımın ise Mart ayı itibariyle başlayacağını belirtti. Ve vedalaştık.
İlk iş olarak, telefonla müdürümüz Hakan beyi arayarak; Bu sezon için bir anlaşma yaptığımı şirkete geri dönmeyeceğimi belirttim. Artık birazda . Şu ;Bizim Taşı toprağı altın olan İstanbul’un tadını çıkarmalıydım.Akşam için uçak biletimi İstanbul -Bodrum olarak aldım. Niyetim ;Hem Bodrum’daki arkadaşlarımı görürüm ,hemde benim yeni işim için benimle çalışabilecek, bayan gemici araştıracağım.
İstanbul’un söylendiği gibi ; Taşının toprağının altın olmadığını anlamam pek uzun sürmedi. Beni Atatürk hava alanına götürecek olon Zeytinburnu yönündeki tramvaya Eminönü’nde bindim.
Güneyden ,hele birde trafiğin hiç olmadığı Datça’dan İstanbul’a gelen benim gibi birisi için bu şehir; Bırakın taşını toprağını ;Her tarafı altın olsa da yaşanacak gibi değildi. Ben hayatta iken Datçada cenneti yaşıyormuşum. Bu tespitleri yaparken bir taraftan da hava alanındaki güvenlik noktasını geçmeye çalışıyorum. Kemerinizi çıkartın. Dııııt. Olmadı kolsaatinizi çıkartın.Dııııt.Cebinizde bozuk para varmı? Neticede don gömlek kalmak pahasına soyunacağım ama şu güvenliği geçip içerdeki bekleme salonundan uçağa binme aşamasına kadar Bodrum’daki arkadaşlarımı aramalıyım.Nerede kalacağım? Kimlerle muhabbet edeceğim? Yeni işimle ilgili hangi arkadaşlarımla konuşacağım? Bir plan yapmalıyım.
DEVAM EDECEK
1/Ocak/2025
Datça
Okunma Sayısı: 241
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.