YAZMAK’tan TURİZM YAZAR’lığına.. BİR KİTAP, BİR YAZAR, BİR HİKAYE...
29 Temmuz 2024, Pazartesi 17:36İlk okula gidip, arkadaşlar edinme, oyun oynama heyecanının yanında, okuma ve yazmayı da
öğrenmeye başlamıştık. Öğrenmenin ilk adımı ABC’yi deftere yazarken fazla bastırmaktan kurşun
kalemin ucu kırılır, canımız sıkılırdı. Üstelik bir de azar işitirdik. Kalemi,jilet ya da çakıyla sivriltirdik; daha
sonraki yıllarda kalemtraş ile tanışınca rahatladık.
Öğrenciliğimizin zor derslerinin başını matematik çekmiş ise de, aslında Türkçe dersi içindeki
kompozisyon yazmak oldukça zorlanılan alanlardan biriydi. Güzel anlatımın yanında, imla kurallarına
uygun yazmak gerekliydi, verilen konuyu. Düzeltilmiş yazılı kağıtlar dağıtıldığında, tükenmez kalem ile
atılmış çizik yemiş cümle ve kelimelere baktıktan sonra, aldığımız nota bakardık. Bense kompozisyonda iyi
olamadığımı hatırlıyorum. Daha sonraki ortaokul ve lise yıllarında, ilk gençliğimizde birbirimizin anı
defterlerine tükenmez kalemler, dolma kalemlerle yazdık,yazımızın beğenilmemesinden korkup, yazısı
güzel olana da yazdırırdık.
Kadirli’de, okul dışında ve yaz aylarında harçlık çıkarmak için küçük işlerde çalışmaya başlamıştık,
arkadaşım Hacı ile. Ben Tüccar-Çiftçi Hamza Metin Kollu’nun zirai ilaçlar dükkanında çalışıyordum. Hacı
da, koltuğunun altına doldurduğu gazeteleri cadde cadde, sokak sokak satardı.Her yeri dolaştığından,her
şeyden haberi olurdu,muhabirliğe bile başlamıştı. Gazete ve dergilerdeki haberleri ve yazıları okuyunca,
Kadirli’nin uzağına hayal kurmaya başlamıştık. Harçlıklarımızdan artırdığımız parayla ortaklaşa Almanca ve
İngilizce mektupla öğretim dergisine abone olmuştuk. Ben Almanca ,Hacı İngilizce öğrenecekti, sonra
değiş tokuş yapacaktık. Bizim yabancı dil tutkusu,Türkçemizin yazım kurallarını ve inceliklerini de
öğrenmemize,katkısı büyük olduğunu görecektik bir süre sonra.
Zamanının hey dergisindeki mektup arkadaşlık ilanlarından bulduğumuz mektup arkadaşlarıyla
yazışmaya başlamış,daha sonra biz de ilan vererek bizlerden binlerece kilometre ötede çeşitli illerde
yaşayan arkadaşlarımızın sayısını da artırmış, yurtdışından da mektup arkadaşları edinmiştik. Bir bakıma
da yurt dışına açılmıştık. Edirne,Sinop,İzmir,Bursa,Ankara,İstanbul gibi bir çok şehirde mektup
arkadaşları edinmiştim. Almanya, İngiltere, ABD, Polonya, Finlandiya’dan mektup arkadaşım vardı.
Kompozisyon dersleri ortalamanın üzerine çıkamayan bizlerin yazısı düzeliyordu,dahası ben yazmayı
sevmeye başlamıştım. İngilizce ve Almanca mektup yazarak yabancı dil bilgimizi geliştiriyorduk.
Yaşadığımız bölgeyi, şehri ve yaşamımızı anlatıp tanıttığımız mektuplar,kartpostallar, bizim de
arkadaşlarımızın yazdıklarıyla uzaktaki, ülkeleri, şehirleri, yerleri yaşam biçimlerini tanımamızı sağlıyordu.
Bir yandan da Hacı’nın muhabirliği ile gazeteci olma hayali yerleşmişti bizlere. Tepeden bakılan bir
fotoğraf makinasıyla fotoğraf çekip, haberler yazıyorduk kendimizce.Üniversiteyi kazanıp, Ankara ve
İstanbul’a gittiğimizde çalışma hayali kurup, daktilo bilmek avantaj sağlar diye öğrendiğimiz daktiloyu da
kullanmaya başlamıştık.
Ankara’da 1975 yılının sonbaharında başlayan üniversite öğrencilik yıllarında çalışma hayatımdaki ilk iş
yeri, bir seyahat acentası olmuş, daktilo ile yazmaya başlamıştım. Daha sonra Dünya Gazetesinin Ankara
Bürosunda bir süre gazetecilik yapmış, teleks ile tanışmıştım.Hacı da bir ajansta ingilizce tercümanı olarakiş bulmuş,iş hayatına atılmıştı.
Özel sektörde 3 yıl çalışıktan sonra da,memuriyete başladığım Kültür Bakanlığı’nda ilk görevim,Yayımlar
Dairesinde düzeltmenlik ve raportörlük olmuştu.Daha sonra, Kültür ve Turizm Bakanlığının çeşitli
birimlerindeki görevlerde bulunduğum yıllarda, turizm ve gazetecilik kah ayrı ayrı, kah birlikte önüme
çıktı. 1993 yılından sonra, Münih ve Frankfurt Tanıtma Ataşesi olarak çalıştığım dönemlerde
seyahat/turizm mesleği karşıma birlikte çıkmıştı.
Datça Turizm Danışma Müdürü olarak çalıştığım 1997 yılından itibaren, seyahat ve turizm sektörünü
yakından tanıma fırsatını yakalamam ayrı bir tecrübe olmuştu benim için. Yöreleri tanıtan metin ve
fotoğraf malzemesi hazırladığım ve Turizm sektörü ve tatil yörelerin tanıtımı önemli olan, basın ve
medya mensuplarıyla sürekli ilişkide olduğum yıllardan sonra,Gazeteci,Fotoğraf Sanatçısı, Dostum
Recep Peker Tanıtkan’ın yüreklendirmesi ve yönlendirmesiyle, bir gün, kendimi, Kültür ve Turizm
konularında yazan turizm gazetecisi, yazarı ve seyahat fotoğrafçısı olarak buldum.Gezdiğim, gördüğüm
yerleri tanıtan seyahat yazıları yazdım, uzun bir süre. Çeşitli dergilerde yayımlanmaya başladı
makalelerim.
Bu arada,daktilonun ardından, bilgisayarın ve internetin hayatımıza girmesiyle, ilk gençlik yıllarındaki
mektuplaşmalar, yerini mesajlaşmaya bırakmış,2000’li yıllardan itibaren internetin hızının artarak
yaygınlaşması ile de gazete ve dergiler basılı yayın yanında sayfalarını web-sitelerine aktarmış, 2009 yılına
gelindiğinde, Dost insan Hüsnü Gümüş’ün önerisiyle ben de turizmaktuel.com’da seyahat yazılarına
başlamıştım.Yazı işleri Müdürümüz Hasan Arslan’ın turizmaktuel.com’da yayına koyduğu hemen hemen
her yazımı takip eden, Yalçın Uysal ve Nilgün Tunalı yaptıkları yorumlar ile yeni bir makale konusunda
beni cesaretlendirdiler. 2016 yılında ise, Datça Gezi Rehberi olarak hazırlayıp bastırdığım kitapçık, ilk
kitabım, oldu.
Makalelerime yaptıkları yorumlarda,yazdıklarımı bir kitap haline getirmemi ısrarla isteyen Bahadır
Balcılar ile Mustafa Şabanoğlu başta olmak üzere, arkadaşlarım,akrabalarım ve ailemin verdiği ve
destekle,2018 yılının son ayında Editörlerim,dostlarım Hüsnü Gümüş ve Recep Peker Tanıtkan ile
buluşmamızda kitap çalışmasına başlama düşünceme tam destek çıktı. 2009-2019 arası yayınlanan
makaleleri bir araya getirme çalışmasına 2019 sonbaharında başladım.Salgın hastalık nedeniyle, tasarım
ve redaksiyon çalışmaları kesintiye uğrasa da,
’Gezdim,Gördüm,Düşündürdü’ adını verdiğim kitabın ilk imza gününü yapabildik.
Kültür, turizm, tanıtma, sanat konularını ele alması, yazıların yayınlandığı tarihlerdeki gelişmeleri, bunlara
yönelik projeler,öneriler içermesiyle,tarihi bir süreci yansıttığını düşündüğüm kitap bana Yazar ünvanını
getirmiş oluyordu.
Gezdim,Gördüm,Düşündürdü kitabı ile Kültür ve Turizm alanında çaba harcayanlara bir nebze katkıda
bulunabilmiş olmak beni mutlu edecektir.
Okunma Sayısı: 466
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.