YA ASKERLİK YA MEBUSLUK (Sivilleşen Bir Cumhuriyet İstemi!)
21 Mart 2024, Perşembe 18:56(Sivilleşen Bir Cumhuriyet İstemi!)
“Askerimiz vatanın korumasında baş tacıdır, ancak siyaseti siviller yapmalıdır”
Cumhuriyet Kurulmuş, ama tam olarak sivillerin eline geçmemişti daha. Bu hem
Türkiye’de, hem batılı ülkelerde yadırganıyordu. En fazla da Kemalist Cumhuriyet yara
alıyordu.
Mecliste mebus olan kimileri, aynı zamanda komutanlıklarına devam ediyordu.Tabii
bu sivil diğer mebuslarla, asker mebuslar arasında orantısız bir haksızlık yaratıyordu. Bu
durumun ortadan kaldırılması için, Mustafa Kemal hem asker, hem mebus olan
milletvekillerine bir telgraf çektirdi;
“ Bana olan güven ve sevginize dayanarak, gördüğüm ciddi gerek üzerine hemen
mebusluktan çekilmenizi, telgrafla Meclis başkanlığına bildirmenizi öneririm. Önemli olan
askerlik görevinize kısıtsız, koşulsuz varlığınızı adamak övgüye değerdir.
Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak Paşa Hazretleri aynı gereğe dayanan
önerim üzerine istifasını vermiştir.
Üçüncü ordu müfettişi Cevat, Birinci Kolordu komutanı Şükrü Naili Paşa, Beşinci
Kolordu komutanı Fahrettin Paşa, 7 Kolordu komutanı Cafer Tayyar Paşa’lar hemen
gereğini yapacaklarını bildirmişlerdir.
Telgraf başında keyfiyeti bildirmenizi bekliyorum ./C.Başkanı Mustafa Kemal
Cafer tayyar paşa, mebusluktan çekilmeyeceğini bildirdi.
Mustafa Kemal’in bu önerisi , hem ordu da, hem mecliste bulunan Halit Paşa’ya da
yapılmıştı.
Halit Paşa(Deli Halit) Makedonya savaşlarında kafasından mermi yemiş, kafasında
kalan bu mermi onu günden güne sinirli bir kişi yapmıştı. Çabuk parlar, bazen de tabancasını
çektiği gibi, karşısındakine sağı solu düşünmeden ateş edebilirdi, ederdi de. Böyle cephede
birçok subayımızı vurmuştu. Mecliste tehlikeli bir durumda dolaşıyordu. Her an her şeyi
yapabilirdi.
Tamam da Halit’e bu durumu kim götürecekti?
Berlin elçisi Kemalettin Sami Paşa, daha önce Halit’i tedavi ettirmek için Berlin’e
götürmek, fikrini, Halit’in akrabası Hakkı Şinasi Paşa’ya açtı:-Halit askerliği seviyor, asker olarak kalsın, tedavi için onu Berlin’e götürelim. O da
rahat eder…dediyse de;
Halit, kesinlikle mebusluktan çekilmeyi reddetti.
Paşa’nın bu kararına çok tepkiliydiler. Ancak kimse Mustafa Kemal’e bir tek söz
edemiyordu. Onun yerine İsmet Paşa’ya saldırıyorlardı.
Refet Paşa, Hüseyin Rauf, daha birçokları görüşlerini mecliste konuştu.
Bu arada Kel Ali (Çetinkaya) ile Halit paşa arasında gerilim, son hadde gelmişti.
Halit, Kel Ali’ye bir işaret ederek, dışarı çıkmasını istedi. Dışarı çıktılar.
Halit paşa:
-Demin generaller hükümeti diye bir deyim kullandın. Bu deyimle generalleri
aşağılamak mı istedin?
-Asla. Ben de asker değil miyim? Neden generalleri aşağılamak isteyeyim?
-Sen de askersin ama, general değilsin. Neden paşalığa yükselmediğini ben de senin
gibi bilirim. Sana komuta etmiş insanlara laf sokuşturmaya utanmıyor musun?
-Paşam benim orduya ve ordu mensuplarına ne kerte saygılı olduğumu bilirsin.
Usumdan hiçbir komutanı aşağılamanın hiçbir zaman geçmediğine namusumla temin
ederim.
Kel Ali’nin bu aşağıdan almaları işe yaradı. Halit Paşa, sakinleşerek meclisten çıktı gitti.
Okunma Sayısı: 178
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.