VEBA YILI GÜNLÜĞÜ (3)
04 Ocak 2022, Salı 13:01…En umutsuz durumda olanlar yoksullardı; hastalandıklarında ne yiyecek bir şeyleri, ne ilaçları, ne onlara yol gösterecek hekim veya eczacı, ne de bakacak hemşireleri vardı. Bunların çoğu, yaşamak için iki lokma isterken öldü!"
" Haftada 4 bin kişi ölmeye başlamıştı. Ama gerçek rakamları kimse bilmiyordu. "
"Sokaklardaki ölüleri ceset torbalarıyla arabalar topluyordu. Yanlışlıkla sarhoş ve uyuyan kimilerini de ölü diye götürüyorlardı. Farkına varanlar uyanıyor, varmayanlar topluca gömülüyordu…"
" Kent merkezi dışında Sulh hakimleri, aldıkları maddi desteği adil bir şekilde dağıtmaya başlayınca, salgın azalmaya başladı…Belediye başkanı ve diğer görevliler hakime bağlıydı"
İnsanları acımasızca ölüme terk eden birilerinden söz etmiştim, şimdi tam zıddı bir durum vardı. Şu anda dünyada salgınla sağlık örgütleri ilgileniyor. Doğrusu budur. Ancak, o zamanlar adaletle iş yapmak çok zormuş demek ki. Bir de ekmeği ancak adalet verebilir iması da var(O.K)
"::Kesin sayı verememekle birlikte, Ağustos –Ekim arasında her gün bin kişi öldü diyebilirim .Onların verdikleri sayı 68.590. Şüpheliyim!"Bana göre salgının bilançosu 100 binden aşağı değildir."
"…Yavaş yavaş artık her şey özenle denetlenmeye başlamıştı. Londralılar elele vermişlerdi. Belediye Başkanı ve Meclis Üyeleri kent merkezlerinde, taşra da ise, sulh hakimleri ve kiliseler ortaklaşa çalışıyordu. İnsanların en sıkıntılı olduğu zamanlarda, böyle kritik bir sistem kurulmuştu. Burada en büyük pay,sağduyulu hakimlerdi…"
" Artık kimse vebalı olduğunu saklamıyordu. Açıktan, gidip, yardım istiyordu. Yardım da görüyorlardı. "
"Hasta olan evler kapatılıyor, karantina sıkı uygulanıyordu. "
"Salgın böyle dörtnala giderken, hakimler önemli kararlar aldılar;
1-Gıda stoku her zaman tamdı ve fiyatlar hiçbir zaman konu etmeye değecek kadar yükselmedi.
2-Ortalıkta artık, gömülmemiş ve örtülmemiş ceset bulunmuyordu.
3-Ekmeğin fiyatının artmasına izin verilmedi,
4-Fırınlar ve ekmek alınacak yerler hep açık tutuldu.
BİLİM VE PAYLAŞIM TAM OLUNCA, ÇÖZÜLMEYECEK SORUN KALMIYOR…
Hakimlerin hayranlık uyandıran işlerinden biri de, sokakların her zaman temiz olmasının sağlanarak ürkünç görüntülerden, cesetlerden veya onun gibi rahatsız edici ve uygunsuz manzaralardan uzak tutulmasını sağlamasıydı…"
"Peki, sonuçta ne mi oldu? Elbette Türkiye'de ve böyle düşünülen ülkelerde ne oluyorsa o; Hastalandılar ve yüzlercesi. Binlercesi öldü"Türkiye cümlesi bana ait değildir. Kitaptan olduğu gibi aktardım)
"..Her gün büyük paralar dağıtıldı,özellikle darda olanların durumunu soruşturmak için adamlar gönderildi, aileler ziyaret edildi, sıkıntıları hafifletilmeye çalışıldı…"
"Tüm bu salgının ortasında, bir de korkunç bir yangın çıktı Londra'da. Yalnız bu yangını fırsata çevirdi insanlar. Vebayı ve Londra'daki yangını izleyen yedi yol boyunca ülke genelinde daha önce görülmemiş bir ticari hareketlilik yaşandı…"
"..Zaman zaman şiddetlenen salgına rağmen, artık esnaflar yasakları dinlememeye başladılar. Her türlü riski göze alarak dükkanlarını açmaya başladılar…Sağlıklı olsun olmasın, her herkesle konuşmaya, gezmeye başladı…."
"..Londra halkı kadere inanan, her şey olacağına varır diye düşünen Müslümanlardan bile daha sabit fikirli hale geldi. …"
" Salgın sırasında hastalarını bırakıp giden hekimler çok kınandı. Şehre geri döndüklerinde kimse onları işe almak istemedi ve onlara kaçaklar demeye başlayıp kapılarına "BURADA KİRALIK DOKTOR BULUNUR…" gibi yazılar astılar…"
" Din adamları için de aynı şey geçerliydi…"BURADA KİRALIK VAİZ KÜRSÜSÜ BULUNUR…"veya daha da kötüsü" SATILIK!" gibi utanç verici sözler yazıldı"
"Bir hafta içinde tanrının yardımıyla her şey bitti. İnsanlar eski mutlu günlerine döndüler. Ben de günlüğümün altına şöyle yazmışım:
"Yıl altmış beş, Londra,
Dehşetengiz bir veba,
Yüz bin can oldu heba,
Bense hala hayatta!
SON SÖZ: Anladığım kadarıyla, bu günlükleri yazan, inançlı bir Hıristiyan…Tanrının gücüyle bu işin bittiğini yazıyor. Oysa Belediyeden, kiliselere, oradan hakimlere(en fazla onlar çabalıyor, organizasyonu da onlar yapıyor) zenginlerden , fakirlere yardım. Yani müthiş bir dayanışma ile atlatılmış bir salgın! Yani bilimin ışığı aydınlatmış her karanlığı…
Okunma Sayısı: 4680
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.