SORUN SORUN MUDUR ?
19 Şubat 2024, Pazartesi 18:45Ülkemizin yakın tarihindeki en renkli politik kişilerinden biri olan rahmetli olmuş, o renkli kişinin (ismini sizler tahmin edebilirsiniz) o ünlü sözü, son günlerde dilimden düşmüyor.
"MESELEYİ MESELE OLARAK KABUL ETMEZSENİZ, ORTADA MESELE KALMAZ.."
Evet elbette, ilçemizin yaşamakta olduğu, yaşayabileceği sorunları sorun olarak kabul edip, çözüm aramanın gerekliliğini kabul etmek, meselelerin çözümü nün başlangıcıdır.
Örneğin;
İmar - iskan ilçemizde herkesin kabul ettiği bir sorun ise, bunun tedavi yönteminin teşhisten sonra işe başlanması, bunun ehil kişilerce ileriye dönük olarak günü kurtarmak gibi yöntemlerle değil, kalıcı planlanması, bu yapılırken de, doğa ve insanla barışık düşünülmesi şart elbette.
Bunu yaparken de, yasaya uydurularak çevre/doğa ahlakının katledilmesi kabul etmediğim bir anlayıştır.
İlçemizde hatta ülkemizde, konut yapımı insani bir ihtiyaç elbette.
Ancak, kamu /özel kesim olarak herkesin her yere, kendi düşüncesine göre, tercih/uygulama yapmasının da bir mantığı yok. Devlet aklının göz ardı edilerek, her istenen yere fiili bir yerleşim tesis etmek, sonrada kamudan ,alt/üst yapı beklemek gibi beklentiye, kamunun imar affı gibi, absürt bir kılıf uydurmaya bir türlü akıl erdiremiyorum. Evet kabul edelim, HEPİMİZ SUÇLUYUZ..
Önümüzdeki günlerde yarımadanın en büyük sorunlarında belki de en öncelikli sorunu ,SU...Ülkemiz su zengini değil. Yarımadanın yeraltı sularının hoyratça dönüşüme tabi tutmadan denize pompalamanın sonuçları önümüze geldiğinde başımızı duvarlara vuracağız. Bunu ben değil bilim adamları söylüyor. Tarımsal sulama ise başıbozuk bir düzen. İlçe kırsalı için bir planlama var mıdır bilmem.
Yarımadanın kuzey/ güney cephelerine yapılan Marinalar, konum ve çevre etkileri ,sorun yaratıp yaratmayacağı düşünüldü müydü acaba.?
Unutmayalım teşhis konulmadan tedavi yapılmaz..
Benden söylemesi...Sağlıcakla....
Okunma Sayısı: 274
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.