PALAMUT BÜKÜ ADASININ ÖYKÜSÜ..(8)
19 Haziran 2023, Pazartesi 16:42Yorgundu adamız.. Bitkindi..? Aslında tüm Datça yarımadasının baş belası olan son yıllardaki yağmursuzluk susuzluk, adamızı da etkilemiş. Suratı çatlamış, kırışmış.. Buruş buruş olmuştu..
Son yıllarda suskundu adamız.. Sessizdi.... Kabuğuna çekilmişti. Üzerinde görmüş geçirmiş mütevekkil insanların ağırlığı, suskunluğu ,samutluğu (!) vardı..
Ancak biraz gaza getirip, maziden, geçmişten anılardan dem vurursan bu kasvetli sessizliğini bozuyor..?Dile geliyor, çenesi açılıyordu..
"... Neler gördüm geçirdim neler.. ?Dikilmedik bir kulağımın arkası kaldı..?Belki fırtınalı, gök gürültülü , dalgalı cehennemi havalarda onu da diktiler de ben farkında değilim..
Datça yarımadası oldum olası soygundan, talandan, yağmadan ,hırsızdan uğursuzdan, özellikle Akdeniz korsanlarından çok çekmiştir..?Gelen vurmuştur.. Giden vurmuştur Datçalıya .. Bunlardan bende nasibimi almış, çok çekmişimdir..
Özellikle korsanlar buralardan gelip geçerken, korku ve panik yaratmak, biraz da toplarının gücünü ölçmek için bazen üzerime gülleler yağdırdılar.. Bu gülleler daha sonraları Betçe'li yaramaz çocukların elinde oyuncak olurdu..?Bazıları hala bedenimin derinliklerinde gizlenmekte, nemli havalarda oramı buramı sızlatmaktadır..
Hele hele 1900'lü yılların başlarında buharlı motorlu teknesi ve güya süngerci olarak başına topladığı deniz eşkiyaları ile buraları soyup sovana çeviren K a r p a t o s adalı V a s i l i s adında bir mendebur vardı..
Datça yarımadasına i l l a l l a h ettirmişti.. ?Hiç umulmadık zamanlarda buralara teknesiyle çıkar gelir, gözümün önünde eli silahlı eşkiya taifesiyle palamut bükünü basar,, sahilde ne bulduysa, tarlalarda dakılı öküz, inek, koyun, keçi, hatta yakalayabilirse insan..?Tekneye doldurur, sıvışırdı.. Adamın buhar gücüyle çalışan teknesi vardı..?Tutabilene aşkolsun..*
Hadi gelin böyle can sıkıcı lafları bırakalım da..
Betçeli gızlarımızı dikizleyen Bodrumlu süngercilerin marifetlerini, Datça'ya her gelişinde Palamut büküne uğramadan edemeyen ,sahilde yaktığı ateşte balık pişirip kadınlı kızlı arkadaşlarıyla içki alemleri düzenleyen Halikarnas balıkçısı anlatsın sizlere..**
"...?Kayığımız palamut bükü plajının bir ucundaydı. Plaj çok uzun olduğu için B e t ç e l i kızlar uzaktan seçilemiyeceklerini bildiği için çırılçıplak soyunur denize girerlerdi. İlk günü onları süngerci A l i ş 'le uzaktan görmüş, insan olduklarının bile farkına varmamıştık. Kayığımız ise çok fakirdi.. Bir dürbünümüz bile yoktu.
".. Gemiden oraya baktıkça ,kıyıdaki ağaran köpükten beyaz bir parça kopuyor, kumsalın üzerine yürüyor ve kumsalın bittiği yerdeki çalılar arasında kayboluyor sanıyorduk..
..İyice dikkat edince onların insan olduklarını anladık. Hem de her gün aynı saatte geliyorlardı.."
"...?Bir gün, şafakleyin kızlar gelmeden gidip, kumsalın kıyısındaki koskocaman bir incir ağacının yaprakları arasına saklandık...(sürecek)
Kaynaklar..
*Kapatoslu vasilis anıları-
tarih - toplum dergisi..
**Aganta, burina burinata
Halikarnas balıkçısı
Yorgundu adamız.. Bitkindi..? Aslında tüm Datça yarımadasının baş belası olan son yıllardaki yağmursuzluk susuzluk, adamızı da etkilemiş. Suratı çatlamış, kırışmış.. Buruş buruş olmuştu..
Son yıllarda suskundu adamız.. Sessizdi.... Kabuğuna çekilmişti. Üzerinde görmüş geçirmiş mütevekkil insanların ağırlığı, suskunluğu ,samutluğu (!) vardı..
Ancak biraz gaza getirip, maziden, geçmişten anılardan dem vurursan bu kasvetli sessizliğini bozuyor..?Dile geliyor, çenesi açılıyordu..
"... Neler gördüm geçirdim neler.. ?Dikilmedik bir kulağımın arkası kaldı..?Belki fırtınalı, gök gürültülü , dalgalı cehennemi havalarda onu da diktiler de ben farkında değilim..
Datça yarımadası oldum olası soygundan, talandan, yağmadan ,hırsızdan uğursuzdan, özellikle Akdeniz korsanlarından çok çekmiştir..?Gelen vurmuştur.. Giden vurmuştur Datçalıya .. Bunlardan bende nasibimi almış, çok çekmişimdir..
Özellikle korsanlar buralardan gelip geçerken, korku ve panik yaratmak, biraz da toplarının gücünü ölçmek için bazen üzerime gülleler yağdırdılar.. Bu gülleler daha sonraları Betçe'li yaramaz çocukların elinde oyuncak olurdu..?Bazıları hala bedenimin derinliklerinde gizlenmekte, nemli havalarda oramı buramı sızlatmaktadır..
Hele hele 1900'lü yılların başlarında buharlı motorlu teknesi ve güya süngerci olarak başına topladığı deniz eşkiyaları ile buraları soyup sovana çeviren K a r p a t o s adalı V a s i l i s adında bir mendebur vardı..
Datça yarımadasına i l l a l l a h ettirmişti.. ?Hiç umulmadık zamanlarda buralara teknesiyle çıkar gelir, gözümün önünde eli silahlı eşkiya taifesiyle palamut bükünü basar,, sahilde ne bulduysa, tarlalarda dakılı öküz, inek, koyun, keçi, hatta yakalayabilirse insan..?Tekneye doldurur, sıvışırdı.. Adamın buhar gücüyle çalışan teknesi vardı..?Tutabilene aşkolsun..*
Hadi gelin böyle can sıkıcı lafları bırakalım da..
Betçeli gızlarımızı dikizleyen Bodrumlu süngercilerin marifetlerini, Datça'ya her gelişinde Palamut büküne uğramadan edemeyen ,sahilde yaktığı ateşte balık pişirip kadınlı kızlı arkadaşlarıyla içki alemleri düzenleyen Halikarnas balıkçısı anlatsın sizlere..**
"...?Kayığımız palamut bükü plajının bir ucundaydı. Plaj çok uzun olduğu için B e t ç e l i kızlar uzaktan seçilemiyeceklerini bildiği için çırılçıplak soyunur denize girerlerdi. İlk günü onları süngerci A l i ş 'le uzaktan görmüş, insan olduklarının bile farkına varmamıştık. Kayığımız ise çok fakirdi.. Bir dürbünümüz bile yoktu.
".. Gemiden oraya baktıkça ,kıyıdaki ağaran köpükten beyaz bir parça kopuyor, kumsalın üzerine yürüyor ve kumsalın bittiği yerdeki çalılar arasında kayboluyor sanıyorduk..
..İyice dikkat edince onların insan olduklarını anladık. Hem de her gün aynı saatte geliyorlardı.."
"...?Bir gün, şafakleyin kızlar gelmeden gidip, kumsalın kıyısındaki koskocaman bir incir ağacının yaprakları arasına saklandık...(sürecek)
Kaynaklar..
*Kapatoslu vasilis anıları-
tarih - toplum dergisi..
**Aganta, burina burinata
Halikarnas balıkçısı
Okunma Sayısı: 342
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.