NEM KALDI
31 Temmuz 2023, Pazartesi 15:38Bu Datça yarımadasında kaç bin yıldır yaşayıp duruyoruz. Kimler geldi, kimler gelip geçti.?Kimler ne getirdi ,kimler ne götürdü. Kimler ne getiriyor, kimler ne getiriyor.? Kesin bilen varsa , beri gelsin.
Kimseleri yargılamak, suçlu aramak gibi bir çaba içinde değilim. Evet biz insanlar olarak bu dünyaya geleliden beri (böyle inananlar için) ayak bastığımız her noktayı berbat etmekten başka bir halt etmemişiz /etmemekteyiz. Ben bugün sizlerle yarımadanın sesini çıkaramadığı ancak çeşitli yollarla neyim kaldı deyişini ,aklımın yettiği ölçüde, ifade etmeye çalışacağım.
Hani o ünlü türkümüz olan : NEM KALDI DEYİŞİ / TÜRKÜSÜ GİBİ...
Hani bir zamanlar ,palamut /harnup /incir ağaçlarının, çam ağaçlarının, üzüm bağlarının ,hatta Zeytin/Badem ağaçlarının egemen olduğu doğa örtüsünden ne kaldı...?
Palamut/Harnup Çam ve diğer makilik yeşil yorganı yok ederek bir dönem , TÜTÜN üretimi ile tüm Arıların yaşam alanlarından ne kaldı.
Sanki bu yarımadanın tüm sahilleri yalnız bizimmiş gibi, Marina dediğimiz ucube yapılarla ,ilçe merkezine açtığımız TAŞ Ocağı ile ezip yok ettiğimiz Topan Adadan ve onun yanındaki o beyaz kumlu küçücük sahilden (sedir Adası misali) ne kaldı.
Yapılaşma, turizm ,kalkınma ,betonlaşma bir şeylere benzemeyen imar uygulamaları ile yarımadanın doğal yapısından ne kaldı.
Evet belki de şu son elli yılda ; kuruttuğumuz su kaynakları, (hatta kurutmaktayız) tarla açma ,yapılaşma hırsımız mülkiyet egomuzu ve yapılaşma hırsı ile kel tavuğu döndürdüğümüz yamaçlar kaldı.
Bu arada şimdilik yerleşim yerlerine uzaklığı nedeni ile yakılamayan bir avuç ÇAM ağacı ile atılan çöp yığınları ile, bu arada elbette yakın bir süre sonra yıkılıp tekrar yapacağımız beton dikitlerimiz kalmakta.
Datça'nın kuru lafı ise anılarda yaşamakta. !!!!!!
Sağlıcakla...
Okunma Sayısı: 377
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.