LOZAN’DAN NEFRET EDEN VATAN HAİNLERİ… (150 LİKLER OLAYI NEDİR?) YA DA ŞU LOZAN’IN 100, YILI MASALI…“Lozan, Osmanlı tarihinde görülmemiş bir siyasal ut
29 Şubat 2024, Perşembe 15:54Kurtuluş Savaşı biterken, daha İzmir’de Mustafa Kemal işret fişeğini ateşlemişti.
-Şimdi Ankara’da birbirimizi yiyeceğiz! Yapılacak o kadar çok şey var ki…
Gerek Kurtuluş Savaşı sırasında, gerekse Cumhuriyet’in Kuruluş dönemlerinde,
gericiler ve vatan hainleri hiç boş durmadılar. TBMM de bunlar için bir komisyon kuruldu.
600 kişi tespit edildi. Bunlar daha sonra 300 kişiye düşürüldü. Lozan’da 150 sayısı
dillendirilince 150 kişi suçlu bulundu. Bazıları ”Kurunun yanında yaş” misali idi. Ama öyle
hainler vardı ki, bunlardan birkaçını yazmak istiyorum:
SAİT MOLLA:
Hani bir yerlerde okumuş ya da duymuşsunuzdur. Mustafa Kemal tarafından deşifre
edilen bir namussuzdur. İngiliz Ajanı Rahip Frew’e ,kuvvayi milliye hakkında, aleyhinde
mektuplar yazan zat!
Bu alçak, evini kendi yakıp, parasını sigortadan cebe indirdiği anlaşılınca ülkeden
kaçan molla!
Lozan’ın başarısını, İngiliz yardıma bağlar. İngilizlerin Mustafa Kemal’e çok yardım
ettiğini yazan; Mustafa Kemal’in İngilizlere verdiği sözü tutarak hilafeti kaldırdığını iddia eden
ilk isimlerindendir.
HAFIZ İSMAİL
İttihat ve Terakki onu vekil yapmayınca(şimdiki dönekler gibi) Hürriyet ve İtilafçı olan;
İzmir’de çıkardığı Müsavat gazetesini sürgünde İngiliz parasıyla Mısır’da yayımlayan gazeteci
bozuntusu! Darül Hikmetül İslamiye başkitabeti görevini yapan Mehmet Akif Ersoy’u
azlettirerek yerine geçen, Ayasofya minberinde İngiliz güzellemeleri yapan isim. Ona göre
tebettürün kaldırılması, mirasta kadının eşitliği, hatta Medeni Yasanın kabulü Lozan
sonrasında olmuş.Doğru değil mi? Doğru. Ama demek istiyor ki, Türk kadınlarının çağdaş
görünüme kavuşturulmasını da İngilizler öngörmüş. Yani Lozan’da söz verilmiş!...Lozan
tutanakları yayımlandı. Var mı böyle bir konu? Yok…Ama olsun, çamur at izi kalsın…Bunun izi
kaldı mı? Evet üzülerek söyleyeyim kaldı…
LOZAN’DAKİ GİZLİ MADDELER MASALI…
Buna inanan, inandırmak isteyen o kadar şarlatan var ki. Birisi(Emine Şenlikoğlu) bu
masala dayanarak bir yazı paylaştı. 2023 yılında M.Eğitim vs. Amerikalılara satıldı falan…bende buna uzun bir yanıt verdim ve paylaştım. Avukatı kanalıyla hakkımda hakaret davası açıldı.
Soruşturmalar falan…Savcılık soruşturma açılmasına gerek yok gibi karar verdi…
Bu masalı ilk çıkaran Neyyir Mustafa’dır. Edirne’nin Yunan işgalinde olduğu günlerde
Yunan parasıyla Yunan propagandası yapan TEEMİN gazetesinin sahibi(Keşke Yunan
kazansaydı diyeni anımsadınız mı?) Sürgünde Yunanistan’da Hakikat’i çıkarır. Haziran 1923’te
Antlaşma imzalanmadan bu gazetede yalan bombasını patlatır:
-Lozan konferansında saklı siyaset dönüyor, açık görüşmeler son buldu. Boğazlarda
işgal güçlenerek sürecek”…der.
Lozan’da Mustafa Kemal’i muhatap alan devletleri de kınar. Yunan diliyle konuşur ve
şöyle der:
-Nerede o donanmasıyla dünyayı titreten İngiltere, devleti muazzaması? Nerede o
insani, felsefi, edebi ve içtimai eserleriyle dünyayı aydınlatmaya çalışan koca Fransa?
Nerede refah ve saadeti ahaliyi vücuda getirmek için nazariyeler yürüten, desturlar yapan
İtalya? Bunların dört buçuk şakiye baş eğmeleri ve bir iki maden, rıhtım, liman, demiryolu
imtiyazı alıp, üç beş para kazanmak için bütün insani düşünceleri çiğnemeleri din ve
içtihatlarını dinar ile tebdile tenezzül eyleyen birer heyeti içtimaiye olduklarını meydana
koydu( Hakikat: 30 Haziran 1923)
Neyyir bununla da kalmaz. Mübadele konusunu da deşer. İstanbul’dan Rumların
atılmak istendiğini, nedeni ise, onların mallarına el konulması olarak açıklar. Yunanistan’daki
Türklerin, zalim Türkiye’ye gitmek istemediğini haykırır, mektuplar yayımlar.Çoğunun
uydurma olduğu kısa zamanda anlaşılır.
BİR BAŞKA MASALCI ÖMER FEVZİ
Bu da bir gazetecidir. Ruhsal bozukluğu vardır. Bir Anadolu’dan, bir İstanbul’dan yana
olan dönektir. En sonunda İngiliz ve Yunan tarafına geçmiştir. Sürgün sırasında iki üç yıl akıl
hastanesinde yatmıştır. Salıverilince Rehber-i İnkılap gazetesini çıkarıp”…Milli mücadeleyi
ben yaptım” iddiasında bile bulunabilmiştir. Bir ara Türk-Kürt kardeşliğini hedeflemiş. Hatta
Lozan’da Lord Curzon’un;
-Kürtler olmasaydı Milli Mücadele başarıya ulaşamazdı “dediğini iddia
etmiştir.Yoktu böyle bir demeç. Ama Trabzonlu Ömer Fevzi Eyüboğlu uyduruyordu. Bununla
kalsa iyi, İsmet paşa Lord Curzon’a hak vermiş, demiş ki;
-Türk-Kürt hükümeti kuracağız…
İsmet paşa’nın bu sözlerini duyan Türk gazeteleri:
-Türk-Kürt Hükümet-i Böylece Kürt halkının Türk Devlet örgütündeki sosyal, siyasi hak ve varlıklarını itiraf
etmiş. Ne diyelim, Allah akıl sağlığı versin…
TÜRKLÜKTEN İSTİFA EDEN HAİNLER VE Mustafa Sabri…
Anımsadınız mı? Hani günümüzde kimi eğitim kurumlarına adını veren Türk düşmanı,
eski şeyhülislam. Sürgünde on yılını Yunanistan’da geçiren, çıkardığı YARIN gazetesinde
“Türklükten istifa ettim” diyen kişi. Yunan hükümeti İslam Cemaati Başkanlığı’nı damadından
almasın diye çırpınan, kurban derilerine bile göz koyan , bu hain, Batı Trakya’da yaşayan
Kemalist Türklerin müftülerin seçimle belirlenmesi mücadelesine engel olur. Yunan
hükümetinin atama istemine onay verir. Bunun da belgesi vardır. Şubat 1930 yılında
Venizelos’a sunduğu on maddelik isteklerinin yedinci maddesinde yapar bu vurguyu
“…Lozan Antlaşması’nın 45 Maddesinde Türkiye’de bulunan gayrimüslim azınlıklar
hakkında tanınan hukuk..diye başlayıp, …seçimle bu hakların dinsiz Kemalistlere verilmesi
Müslümanlara zarar vereceğinden Yunan hükümetinin bile seçim yaptırmaya hakkı
yoktur(Yarın 7 Şubat 1930)
Lozan günlerinden bugüne değin Lozan7ı yaşatmak isteyenlerin kimlerle nasıl
mücadele verdiğini görüyor musunuz? Hala bu hain ve sapıklarla aynı paralele düşen bazı
aydın bozuntularına ne demeli?
Bakın bu Yüz elliliklerden bir bunağın mektubuna; Refi Cevat Ulunay ne diyor bakın:
“-Ben Beyoğlu laternacılarının önünde içinden kan kan giden Türk’ün ferahlığını
Lozan’da kendi gözümle gördüm. Memlekette yapılan her şey, madem ki Gazi Paşa’nın ve
onun etrafında toplanan erkanın eseridir, iyi de olsa fenadır. Bu mantıkla hareket edilecek
olursa memleket (modernizme) doğru sevk edileceğine kavuk ve karık devrine avdet
ettirilirse yine fenadır. Çünkü mesele hastanın iyileşmesi değil, hekimin
şahsiyetidir…”(3/12/1928)
Bakar mısınız Mustafa Kemal düşmanlığına…
Lozan Türkiye’nin gerçek tapusudur.umhuriyesi”başlıkları atmış.
Okunma Sayısı: 295
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.