KORSAN YATAĞI DATÇA
08 Ocak 2024, Pazartesi 17:52Alavara -Limanaki Biz de eskilerden duyduk. Buraya Limanaki derlerdi.Bazı eskiler de " Korsan yeri" derlerdi.Bugün bir tek korsan gemileri eksik mübarek yerin. Bir deman draki'si. Hadi biraz ukalalık edelim. Mandraki de bizim bildiğimiz Mandıra'dan(Yunanca mandra ) geliyor. Mandıra; koyun-keçi gibi süt veren hayvanların barındığı, süt ve süt ürünlerinin üretildiği yer.Mandraki de bu ürünlerin ihraç edildiği liman. Biz bunu kendimize benzetip "Mendirek" deyip geçmişiz. Çok mu fazla ukalalık oldu bilmem. Affola.Alavara -limanaki gerçekten tam bir korsan sığınağı korunaklı barınaklı Suyu hamam gibi. Tuzluluk oranı az olduğu için bizim arsız çığ (Kargı) lar azmışlar. Denizin içine doğru saldırmışlar.Bizim yeni türedi korsanlar, görgüsüz, saygısız, arsacılar-parsacılar, rantiyeciler- şantiyeciler buralara da el atmışlardı ama Mahkeme " dur" dedi. Şimdilik pusuda beklemedeler.Datça geçmişte gerçekten tam bir korsan yatağı. Şimdi de modern korsanların baskınına uğradık. Çekirge sürüsü gibi mübarekler. Balık aşırandan Knidos'a kadar talan edilmedik, yağmalanmadık yerimiz kalmamış. 1857/-58 yıllarında Knidos'u soyup soğana çeviren İngiliz Sir Charles Newton bile anılarında bu korsanlardan söz etmeden geçemiyor."Gözümüzün önünde tekneden kara çıkıp oralarda hayvanlarını otlatmakta olan zavallı Türk köylüsünün hayvanlarını tekneye atıp kaçtılar " diyor. Çocukluğumuz gözü yaşlı nenelerimizden, dedelerimizden bu korsan hikayelerini dinlemekle geçti. Öyle acılı, ekşili şeyler dinledik ki. Datça yarımadasında köylerin ne için denizden uzak, gözden ırak yerlere kurulduğunu daha iyi anladık. Bütün bunları pek yakında basılacak olan 3’ncü kitabımda en ince teferruatına kadar. Hem de kayıt ve belgelere dayanarak anlattım. Kendimi övmeyi pek beceremem ama 3’ncü kitabımda biraz iddialıyım.Zaten adını da "Korsan - yatağı - Datça" koymayı düşünüyorum.Daha sonraki kitabımda "Ben ne Rum ne Hristiyan. Ne Türk ne Müslümanım. Ben Datça lıyım " diyerek mübadeleye direnen, yıllarca koca dağda kaçak ve yabanıl yaşayan "Datçalı -Yumuk -cavur" u öyle bir anlatacağım ki. Göz yaşlarınızı silmek için yanınızda mendil taşımayı ihmal etmeyin. Datçamız bir hazine yazmakla, okumakla, anlatmakla bitmez. Eminim zevkle ve ibretle okuyacaksınız bu 3’ncü kitabımı.Hadi bakalım. Biraz da kendi reklamımı yapmış olayım.
Okunma Sayısı: 380
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.