İNSANIN YERİ
26 Ağustos 2024, Pazartesi 16:11
Son günlerde , elbette sokak hayvanları gündemimizi epey doldurdu. Onların yaşam hakkı hepimizin ortak görüşü. Canı veren yaradan olduğuna göre, onları yaşamlarından koparmak gibi bir yetkimiz olamaz. Benimde bu konuda farklı bir görüşüm yok.Ancak sokak ve evcil hayvanların yanında, insan ve diğer canlıların yaşam hakkı ve alanları konusunda neden pek sesimiz pek gür çıkmıyor. Benim zaman zaman tepkim karşı duruşum buna.
Bu Datça yarımada mızı bir canlı olarak düşünürsek,her gün artan insan nüfusunun getirdiği yapılaşma çılgınlığımızla ,herkesin fırsak bulabildiği her yere ,beton dikintisi ve çevre duvarları -dikenli tellerle diğer canlıların yaşam alanlarını gasp etmiyor muyuz.?Gidebilecekleri başka neresi var. Yaktığımız ormanlarla,sözde ağaçlandırma amaçlı gibi gösterilen makilik alanları kazıyarak/yok ederek arı ve kuş popülasyonuna yaşam alanımı bıraktık. Daha fazla tarımsal ürün elde etmek için, tarım ilaçları ile arı ve kuşların yok edilmesini,neden gündeme almıyoruz.? Tonlarca gübreyi /ilacı toprağa boca ederken,yani toprağı zehirlerken,toprakta altında ve üstünde yaşayan canlıların yaşam hakkını alırken, biz nerede duruyoruz. Açtığımız derin kuyularla ,bu toprağın derin suyunu(Akıfer) tüketirken, diğer canlı her türlü canlınında bu suda hakkının olduğunu hiç düşünüyormuyuz.
Elbette sokak hayvanları için barınaklar ,bir çıkış yolu. Çok iyi bir yöntem/çıkış yolu olup olmadığı tartışılabilir. Hangimiz şehir hayatında sınırsız bir özgürlük ortamında yaşayabiliyoruz ki.
Evet insan diyorum. Hepimiz ister istemez yaşlanıp gidiyoruz. Datçamızda da yaşayanların yaş ortalaması epey yüksek olmalı.Peki o sevimli elleri öpülesi yaşlılarımızn ,kimselere muhtaç olmadan son baharlarını geçirebilecekleri bir Huzurevi /Bakımevi neden gündemi alınmaz. Devlet bu konuda sosyal Devlet olduğunu inşallah görürüz.
SAĞLICAKLA
Okunma Sayısı: 287
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.