İÇ HASTALIK: YUNAN ORDUSUNDA ANADOLU RUMLARI
13 Aralık 2019, Cuma 10:43Anadolu bugüne kadar her devlet açısından önemli bir toprak parçası olmuş ve devletlerin planlarına her zaman sahne olmuştur. İşte 1. Dünya Savaşı' ndan sonra belki de Haçlı Seferlerinden sonraki en büyük plan sahneye konmuştu. İnsanların fikri açıdan kemal noktasına ulaştığının delili olan milliyetçiliğin tahribatı ile Anadolu halkları arasında olan Rumlar kendi devletlerini kurmak gayesi ile kendi toprakları olarak benimsemeleri gerekirken başka devletlerin olsun diye uğraştıkları toprağa ayak basan “ağabeyleri” (!) nin ordusuna katılmakta ve 1000 yıldır himayeleri altında güvenli bir şekilde yaşayan hamileri Türklere silah sıkmaktaydı.
Yunan ordusu İzmir'e çıkar çıkmaz hem Rumlar hem de Ermeniler bu orduya katılmış ve Türkleri öldürmek için teşkilatlanmış ve silahlanmışlardı.
Ki zaten Yunan ordusu İzmir'de seferberlik ilan etme gafletine bile düşmüştü. Bu seferberlik sonucu gelecek olan Rumlardan 3 alay kurulup Türkleri yok etmekle görevlendirilecekti. Yine Rumlardan kurdukları çetelerle Sapanca'ya doğru ilerleyip Söğüt ve Eskişehir'i işgal edeceklerdi.
22 Nisan 1921'de Anadolu Rum ve Ermenilerden kurulu çeteler Yunan ordusunun sağladığı makineli tüfeklerle Denizli yönünden harekete geçtiler. Ki Kuvva-i Milliye ile karşılaşıp Anadolu topraklarına gömüldüler.
İzmir'de ayrıca silah sıkarak değil de kalem ile Yunan ordusuna katılanlar vardı. Mesela bir örnek Armonya gazetesidir (Zeki Arıkan, Mütarekede İzmir Basını s. 108):
“ Armonya, mütarekenin ilk günlerindeki ağızla konuşuyor,” Alman militaristlerinin şeriki” Jön Türklerden” söz ediyor ve Mustafa Kemal Paşa hareketini İttihatçılığın canlanması olarak yorumluyordu. Bu gazeteye göre Batılı devletler bu gerçeği görmemekte, anlayamamakta, bundan ötürü de Mustafa Kemal'e yardım etmekte ve onu desteklemektedirler. Bütün bu iddialardan sonra Armonya sorunu “Yunan süngülerinin” çözeceğini dile getirmekten kesinlikle geri kalmıyordu.”… Bu meşhur ve namdar Mustafa Kemal Paşa ve teşkilatının tebdil-i kıyafet etmiş bir Jön Türk tezahüründen başka bir şey olmadığı takdir edilemediğinden bugün Kemal himaye görüyor ve teşci ediliyor(yüreklendiriliyor). Bununla beraber Almanya yardakçılarının Alman düşmanlarından görmüş oldukları muavenete (yardım) rağmen kendilerini Yunan süngülerinden hiçbir zaman kurtaramayacaklardır.”
Ancak İzmir'deki Rum gazetelerinin dediği gibi olmadığını tarih yazıyordu ve her zaman kader Türk'ün yanında olduğunu gösteriyordu.
Sakarya'dan sonra da böyle oldu. Bu savaşlarda esir alının Rumlar İstiklal Mahkemelerinde yargılanıp asıldılar. Mesela Seyitgazi'de esir edilen 28 vatan haini Rum Ankara İstiklal Mahkemesinin kararı ile vatana ihanet suçunun failleri olarak 30 Temmuz 1921'de Karaoğlan çarşısında asılarak idam edildiler.
Lakin bunlar asılarak bitecek gibi değildi; ki Anadolu Rumlarından 35 bini Yunan ordusunda savaşıyordu.
İşte böyle ihanetlerin arasından yine Türkler doğalarından gelen ferasetlerini gösterip bu topraklarda devletlerini devam ettirdiler.
Ki devlet dünya üzerinde hep Türklerin olacaktı.
Okunma Sayısı: 5384
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.