GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ..
08 Temmuz 2024, Pazartesi 18:26.Fok yuvası...
Bir zamanlar Datça Yarımadası kıyılarında foklar kaynıyordu. Hele hele İnce burun-Domuz Çukuru arası... Yuvalarından biri de bu mağaraydı. Sonradan birileri bir şeyler uydurdu. Buralara dilek tutularak para atılmaya başlandı.
Kaptanlarımızın baş belasıydı bu foklar. Ünal Kara kaptanımızın (Allah başımızdan eksik etmesin) teknesiyle ne zaman Knidos, Palamutbükü taraflarına yönelsek, "Ünal kaptan, bıktım bunlardan" der, fokları teknenin pervanesinden korumak için eline küreği alır, iteler, küfrü basardı...
İnce burun'u hemen geçince denizin üzerinde bir sürü fok balığı yan gelip yatarlardı. Üzerlerine gelen tekneye aldırış bile etmezlerdi. Ağ atan balıkçıların tatlı belalısıydı foklar. Biz Datçalılar onlara, denizin üzerinde ayı gibi hiçbir şeyi umursamadan yan gelip yattıkları için galiba "Ayı balığı" derdik.
10-15 sene öncesine kadar "Badem" adı verilen bir tek fok balığı yadigar kalmıştı. Limandaki teknelerin içine girer, yan gelir yatardı. En son kendisini Hastane Yolu Plajı'nda "Uslu Otel" önünde sahile yan gelip yatarken görmüştüm.
Laf aramızda... Kendisini sevmeye giden bir kız arkadaşımı ısırmıştı. Ayağından kanlar akıyordu. Hastaneye gidip kuduz aşısı yaptırmıştık. Şimdi Palamutbükü'nde yaşayan bu arkadaşımızın bacağında izi kaldı bu ısırığın. Ve son mohikan "Badem" de gaybubet alemine karıştı. Kendi gitti... Bacakta izi kaldı yadigar (isteyen görebilir).
Hadi bu güzel dünyayı yarattın... İnsan denen bu vahşeti niye yarattın be ey Tanrım... Dünyaya kastın mı var...
02-07-2024
Okunma Sayısı: 157
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.