s
Muğla
07 Eylül, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

DOĞRU ANLAMAK: DOĞRU YAŞAM ÖLÇEKLERİNDEN ÖRNEKLER

13 Mayıs 2024, Pazartesi 17:57

1- Dünya hayatımıza satranç oyunuymuş gibi bakmak , daha başta kaybetmeye oynamak demektir.
En azından yaşadığımız çağda. İnsanları satrançtaki değişik yetenekli taşlar gibi görmek kadar,
hayatta kalmanın,elde etme ve kazanmanın ,dama taşı,zar atma,tavla iyi kumar oynama
oyunlarındaki taktik fedalara ve güçlü taşlara bağlı olmasına benzetmek de hatadır.Esas
olarak,bütün bu oyunların ciddi biçimde şans faktörü ile ilgisi olduğu çok açıktır. Satranç ile
gerçek hayat, taşlar ile insanlar arasında sanıldığı ve inanıldığı gibi bir benzerlik yoktur. Öyle olsa,
her satranç ustasının dünyaya hakim olması gerekirdi. Dahası, hiçbir insanı, kazanmak uğruna
feda edemezsiniz. (Gambit ve kale fedası gibi. )İsterseniz usta satranççıların hayatını inceleyin.
Çoğunun satranç ile alakası olmayan insanlar gibi mutlu-mutsuz, huzurlu huzursuz, rahat,
rahatsız, kazanan, kazanmayan durumlarda yaşadığına tanık olursunuz, o kadar. .
2-Takvimler herkes için geçerli değişmez bir sistem ise de, her insanın içinde ilerleyişi başka
başkadır. Kiminde yavaş, kiminde acayip hızlı, kiminde acıklı, kiminde de mutlu geçer. Yani her
insan için, gelecek günün, yılın niteliği, takvimi, yaşama yolu ve programı başka başkadır. Kimi ,
tüm hayatını planlamakla meşguldür. Kimi, başka insanların yaşamını,hatta duygu ve
düşüncelerini,sanatını,konuşmasını taklid etmekte. Kimi de bir akarsu gibi kendi yoluna bırakır
yaşamını. Nereye ve nasıl varırsa. İstisna yapanların en ciddi olanı ise, kimi hız tutkunu, kimi
çılgın macera, hayatı marjinal çizgide son heyecanı ile ölene kadar, ölüm riski ile kıl kadar ince
sırat köprüsü güzergahında koşarak yaşayanlardır.
3- Hep kendimizi kandırırız boş zamanlarda sinemaya giderim falan diyerek. Boş olan biziz. En büyük
yanlış. Kendimiz için , sanki hazırladığımız tuzak. Zaman, hareket halinde son durağa doğru
giden bir tren. Biz de içinde gitmekteyiz. Ama farkında değiliz, veya zamanımızın kısıtlı olduğunu
hatırlayıp yanlıştan dönemiyoruz. Oysa ne kadar kısa olduğunu anlayamadıımız bir
sürede ,sevdiğimiz belki de acılarla devam ettiğimiz yolculuğun anında bitiverdiğini
bilemeyeceğiz.


Okunma Sayısı: 110

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.