DATÇA’NIN SORUMSUZ KONUKLARI
21 Temmuz 2022, Perşembe 16:47Son zamanlarda canım hiç yazmak istemiyor. Ülkemiz ve ilçemizde yaşanan, hep bizlerden kaynaklanan çeşitle olaylar, beni ümitsizliğe sevk etse de, hayat istesem de istemesem de devam ediyor.
İnsan görüntüsü ile bu yarımada da yaşayan biri olarak, burada yaşamanın da bir sorumluluk getirdiğine inanıyorum, biraz gecikmiş olsam da. Yakan, kesen, yerine otel, apart, ve konut 'u tercih edenlerin inadına ,ZEYTİN dikmeyi bir ibadet gibi yorumlayan biri olmaya çalışıyorum.
İlçemizde beton dikmeyi bir marifet sananlara inat, becerebildiğim kadarıyla yerel dokuya uygun ,uyumlu bitki örtüsünün tercih edilmesinin önemini her ortamda savunmaya devam edeceğim.
Kamu / hepimiz, tarımın ve tarımsal üretimin (gıda) önemini son yıllarda yaşamakta olduğumuz salgın (korona) da öğretemedi. Gıda ürünlerinde gördüğümüz fiyat artışlarından hiç şikayet etmeyelim. Tarlada/toprakta çalışmanın zorluğu ve sorunlarını içinde yaşayanlar bilir. Çiftçimizi üvey EVLAT gibi görerek, onu göz ardı edersek, yurtdışından gelecek/ithal edilecek BUĞDAY ve YAĞ a bakar oluruz. Son zamanlarda gördük ki, paranız olsa da (varsa) size gıda maddesi satacak ülke de kalmamakta. Çünkü her ülke kendi vatandaşını düşünmekte. Betonu kemirerek karnımızı doyuracak halimizde yok.!!
Ülkemizde /İlimizde ve Datçamız da yaşadığımız yangınlar ise, ayrı bir felaket.Yanan yalnızca ağaçlarımız değil, geleceğimizi yitiriyoruz. Aynı ormanın - ağacın oluşması değil konu. Kurdundan kuşundan yılanından çiyanından karıncasından ,toprağından her şeyimizi bile bile yakıyoruz. Kendimiz için yaptığımız beton kutusunda yaşamak için sorumsuz bir DATÇA konuğu olarak buna hakkımız var mı?
Canımızı emanet ettiğimiz, bizleri en kısa zamanda en yakın sağlık kuruluşuna ulaştıran sağlık elemanlarımız feryat ediyor; bıraktık özlük haklarını 112 ACİL AMBULANSIMIZI park araçlarını park edecek yerimize bile özel araçlarını park etmeyi hak sayanları tutunda, trafikte yol vermemeyi marifet gibi görenlere ne demeli. Ayrıca zaten dar olan yol kenarlarına dikilen süs bitkileri ve ağaçlar ayrı bir handikap.
Son yangında gördük ki, imar dışı yerlerdeki yapılaşma apayrı sorun. Her türlü yerel hizmetin verilebilmesi, bizlerin keyfine göre olmamalı. Bu arazi benim anlayışıyla yapılan tasarruflar, doğal düzene indirilen darbelerin ÇİRKİNLİĞİ ORTADA. Hep merak ederim Hızırşah Mahallemizin girişindeki yapılaşma, mevzuata uysa da, doğa estetiğine uygun mudur acaba.,?
Petrol ofisi ile Reşadiye mahallemiz arasında hatta Karakesik mevkiindeki yapılaşmaların ,altyapı yokluğu iyi gözlendi mi acaba? Ben bu konutlarda yaşayacak olanlara birer BOT öneririm, özel arabalarına ilave olarak. Çünkü geçen kış yaşadığımız sel ,bu yılda yaşanabilir.
Son olarak kamu görevlilerimize önerim.;
Datça'nın görülecek yerleri arasına, bu yıl yaktığımız yerlerin de ziyaret etmelerini tavsiye etmeleri .
UNUTMAYINIZ BU ESER BİZİM. İTHAL ETMEDİK. !!!!!
Sağlıcakla...
Okunma Sayısı: 2100
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.