CUMHURİYET KURULURKEN İKİNCİ LOZAN GÖRÜŞMELERİ ( 23 Nisan 1923-24 Temmuz 1923)
17 Ağustos 2023, Perşembe 11:23Dünya, özellikle Avrupa, yaklaşık on yıldır şurada burada savaşan bir kıta idi. Bizim gibi mazlum ulusların üzerine çullanmak için her şey yapıyorlardı. Ama artık onlar da yorulmuştu. Mazlum uluslar zaten perişan olmuştu.
Burada bir şeyin altını çizmek istiyorum. O dönemde(1918-1919) Avrupa'yı sallayan bir salgın vardı. İSPANYOL GRİBİ. Milyonlarca insan ölmüştü. Nedense olaylar anlatılırken, insanlar bunu o zaman görmemişti. Benim de dikkatimi içinde bulunduğumuz, pandemi (Koronavirüs) salgını nedeniyle çekti. Demek ki savaşlar bir salgından bile daha can yakıcıymış.
Artık kimse savaş istemiyordu. Türkiye'de…
Yıllardır cephelerden cephelere koşmuştu, Türkiye'nin önderleri. Ülke perişandı.Bir tarım ülkesi olan Türkiye sahipsiz, kimsesiz bırakılmıştı.
İşte böyle koşullarda I. Lozan görüşmeleri yapılmıştı. Avrupa'nın, özellikle Fransa, İngiltere ve İtalya'nın en şahinleri Lozan'daydılar. Dertleri sadece Türkiye'den bir şeyler koparmak değildi. Tabii o birincildi de, asıl istedikleri, Türkiye bundan sonra Bolşevizm'in mi, yoksa onun dışında bir ekonomik modelin mi, seçicisi olacaktı?
Daha I. Lozan görüşmeleri devam ederken, I. İzmir İktisat Kongresi'nin toplanması, Türkiye'nin seçeceği modeli belli etmişti. Devlet ağırlıklı KARMA EKONOMİ…
Belki de İktisat Kongresinden sonra , biraz nefes almışlardır!
Mustafa Kemal'e sağdan vurmaya kalkanlar"Neden padişahlık ve Hilafet(halifelik) devam etmedi diye saldırırken;
Soldan vuranlar ise, neden olanak varken, Bolşevizm(sosyalizmi) inşa etmedi diye kızarlar! Tabii aklı başında kimse bunu söylemiyor da…
Yeni bir devlet kurulacaktı. Daha Cumhuriyet bile ilan edilmemişti. İşte bu koşullarda II. Lozan görüşmeleri başlıyordu.
TÜRK HEYETİ LOZAN'DA…
Türk heyeti Rıza Nur, Hasan Saka ve İsmet paşa'dan oluşuyordu. İngiltere adına Sir. Horas Rumbolt,
Fransa adına İstanbul olaganüstü komutanı General Pelle,
İtalya adına Montanya geliyorlardı,
Ruslar da Çiçerin yerine Vorovski adında yeni bir diplomat gönderiyordu.
Vorovski Olayı!nı anlatacağım. Yalnız Vorovski Lozan'a gelirken çok güçlükle karşılaştı. Yolu engellendi, vize işleri, yolculuk falan. Resmen konferansa girmesi istenmiyordu!
Hala anlamış değilim Japonya ve Amerika burada ne arıyorlardı?
Bu iyi bir haberdi. Eski şahinler gitmiş, daha güvencinler gelmişti. Bu İsmet Paşa'yı sevindirdi. İçinden"İşler-barış-daha kolay olacak!" diyordu.
23 Nisan 1923 günü konferans başladı. İlk konuşmayı İngiliz Rumbold aldı:
-Barışı görüşmek üzere, kilometrelerce uzaklardan gelen Türk delegasyonuna teşekkürlerimi sunarım. İlk Konferans on hafta sürdü. Bu öyle olmayacak, çünkü hepimiz barışı istiyoruz.
Sonra sözü Fransız Pelle aldı:
-Ödevimiz, acil bir sonuca varmaktır. Ben, askerim; Konferans konusunda görgülü değilim. Kimi zamanlar aldanırsam, affınızı dilerim.
İtalyan ve Japon temsilcileri de cafcaflı birer nutuk çektiler.
Amerikan delegesi Grew da şöyle konuştu:
-Biz sadece barışı istiyoruz….
İsmet Paşa şöyle karşıladı tüm bu konuşmaları:
-Türkiye, Konferansın başında bu yana gerçek barışseverliğini tüm dünyaya göstermiştir. Dünya barışını korumak için içtenlikle çaba sarfettik. Bu yazın da daha fazla çalışarak buraya geldik…
Yazımızda, Konferansın tamamına anlatmak olası değil. Ancak neler oldu. Ne aldık ne verdik. Onları maddeler halinde yazmak istiyorum:
-Kapitülasyonlar tartışması devam etti. İsmet paşa "Kapitülasyonlar kaldırılmıştır" diyerek kesip attı.
-İtalyanlar Meis Adası üzerinde durdular.Montana otel odalarından İsmet paşa tarafından neredeyse kovuldu. Adam resmen yalvarıyordu.
-Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının boşaltılması konuşuldu.
VOROVSKİ OLAYI!
Sovyetler'i temsilen Çiçerin yerine Roma Elçisi Vorovski bin bir zorlukla Lozan'a gelmişti. Tabii Türk delegasyonu buna sevinmişti. Ama Vorovski bir türlü Konferans salonuna alınmıyordu. O da basına bir bildiri verdi.
-Konferans Genel Sekreteri Massigli 12 Nisan'da Moskova'ya bir mektup göndermişti. Bunda eğer, Boğazlar Antlaşması imzaya hazırsa, Sovyetlerin Konferans'a katılabileceğini bildirmişti. Vorovski, bunda bir dayatma sezdiği için, Roma hükümetine bir nota vererek bunu kabul etmeyeceklerini bildirdi.
Vorovski, Sovyet Kurulunun batılıların keyfine göre davranmayacağını, böylece konferanstan da uzaklaştırılamayacağını, müttefiklerin böyle bir hakkının olmadığını, sayıp döktükten sonra Sovyet Rusya'ya gönderdikleri çağrının ruhuna aykırı olduğunu bildirdi.
Aslında, Lozan Konferansında görüşülmemesi gereken, ancak emperyalistlerin bir oldu bitti ile Boğazları da gündeme getirmesi, Sovyetleri kuşkulandırmıştı.
Bin bir türlü bahanelerle Sovyetleri konferansa almıyorlardı. Şöyle demek istiyorlardı:
-İmza edecekseniz gelin!
Bir Siyasal Komite toplantısında, İsmet Paşa, Boğazlar Andlaşmasının imzasında Sovyetler'in de hazır bulunmasını söyleyince, kıyamet koptu.
Rumbold:
-İmza edeceklerse elbette gelebilirler…
Vorovski ve Sovyet yetkilileri ise:
-Siz, şimdi bizi konferansa alın, imza edip etmeyeceğimizi imza günü söyleriz.
Dünyanın en iyi diplomasisini yürüten, Sovyetleri istemiyordu müttefikler..Bir an önce Vorovski'nin İsviçre'yi terk etmesini istiyorlardı.
Böyle sıkıntılı bir şekilde Cecile Oteli'nde, beklerken, onu İsviçreli faşistler görmek istediler ama başaramadılar.
10 Mayıs saat 21.30 sıralarında, İsviçreli faşistler tarafından, Vorovski'nin öldürüldüğü haberi geldi.
Aleksi Conradi adlı İsviçre uyruklu bir faşist onu öldürmüştü. İsviçre hükümeti işi üzerine almadı. Bu zatın daha önce Rusya'dan Bolşeviklerden kaçan biri olduğunu söylediler…
Birinci Lozan Konferansında da, İsmet paşa'nın çevresinde Ermeni teröristlerin gezdiği söylenmişti. Ancak, öldürülen Sovyet temsilci olmuştu. Niye?
Tarihimizde bu olay nedense pek araştırılmadı. Konu edilmedi!
Konferans bittikten sonra, dışarı adımı atan İsmet paşa'yı dışarıda bir gazeteci ordusu ve yüzlerce halk kalabalığı bekliyordu. İlk soru geldi:
-Paşam! Lütfen ilk izlenimleriniz?
-İşte, görüyorsunuz okulda sınavı verdik , çıkıyoruz…
Lozan'ı barış kutlayan çan sesleri inletiyordu artık. İsmet paşa adına bir ziyafet hazırlanmıştı. İşte o sıralarda Mustafa Kemal'in telgrafı geldi:
"Lozan Türk delegasyonu başkanı ve Dış işleri Bakanı İsmet Paşa Hazretlerine;
Ulus ve hükümetin zatı alilerine vermiş olduğu yeni görevi başarıyla bitirdiniz. Ülkeye birçok yararlı çalışmadan oluşan yaşamınızı bu kez de tarihi bir başarıyla taçlandırdınız. Uzun savaşlardan sonra yurdumuzun barış ve bağımsızlığa kavuştuğu bugün de parlak hizmetiniz dolayısıyla Zatı Alinizi, sayın arkadaşlarımız Rıza Nur ve hasan Beyleri ve çalışmalarınızda size yardım eden bütün delegasyon Üyelerini, teşekkür ederek kutlarım."
24 Temmuz 1923
Okunma Sayısı: 428
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.