LAÇİNNN
s
Muğla
20 Kasım, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

CAN YÜCEL İLE ANI KIRINTILARI (4)

19 Ağustos 2024, Pazartesi 17:01
CAN YÜCEL İLE ANI KIRINTILARI (4)

Tam 25 yıl sonra, Can Baba'nın insana huzur ve güven veren Eski Datça mahallesindeki evinde, özel kütüphanesindeyim. Çok duygulandım… Çookkk…
Hadi bakalım, madem başladık, anılar deryasında boğulmaya devam edelim.
Kumluktaki çay bahçesinde demlenirken, yanımızdaki masada tek başına oturmuş bira içen kerli ferli, allı pullu, Neriman Köksal suratlı, rüküş ve lüküs (!) kadın, kendi kendine bağırıp çağırmaya, etrafa emirler yağdırmaya devam ediyordu. Can Baba ile kulak kesilmiş, pür-dikkat dinliyorduk.
Yavaş yavaş bira kanımaza karışmaya, akşamdan kalmanın mahmurluğunu üzerimizden atmaya başlamıştık. En sonunda dayanamadım:
— Baba! Ben bu kadını masamıza davet edeceğim, dedim.
"Benim canıma okur," der gibilerden eliyle, belli belirsiz, uzaklarda yüzmekte olan kıymetlisi, eşi Güler Ablayı işaret etti. Alkolün verdiği öz güvenle sigara için çakmak isteme bahanesiyle yerimden kalktım. Kibarca, bu mağrur ve menfur görünüşlü, elleri, kolları, kulakları, yakaları altın yüklü kadını masamıza davet ettim.
Davete icabet etmesin mi? "Kadınların hisleri kuvvetli olur, uçanla kaçan kurtulur," derdi eskiler. Kadın masamıza kabaca çökünce… Bir de baktım ki, Güler Abla denizden çıkmış geliyor…Eyvah ta, eyvah… Yandı gülüm keten helvası… Hadi bakalım, biraz meraklanın… Gerisine sonra devam ederiz. Biz şimdi başka bir hikayeye balıklama dalalım.1998 yılının ilkbaharı mı, kışı mı neydi… Can Baba o yıllarda milletin babası Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaret etmekten bir yıl mı ne hapis cezası yemişti. Üstelik cezası ertelenmemiş, paraya çevrilmemişti.
Can Baba ciddi şekilde rahatsızdı. Hapse girip girmemesi Cumhurbaşkanı Demirel’in iki dudağının arasındaydı. Basın bu davayı diline dolamıştı. Bıkmadan, yılmadan, üşenmeden Datça’ya gelip Can Baba’yla konuşmak, gazete manşetlerini süslemek istiyorlardı. O günlerde hep yanındaydık.
Can Baba’nın ağzından aldıkları bir cümleyi bire bin katarak gazetede yayınlıyorlar, ateşin üstüne körükle gidiyorlardı. En sonunda patladı Can Baba. Basın mensuplarına okkalı küfürler savurdu ve şu dörtlükle susturdu:
NE YORUM... NE FORUM
YARIN BELKİ KONUŞURUM
ÖYLE GİTTİ Kİ BU DURUM
SORU SORANA KORUM...


Okunma Sayısı: 195

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.