BÖLÜK PÖRÇÜK D A T Ç A
23 Aralık 2021, Perşembe 14:30Bilinenin aksine antik ve modern çağlarda Datça için dökülen mürekkep, doldurulan sahifeler tahminlerin çok üzerindedir..Yaşadığımız coğrafyayı bir türlü benimseyemediğimiz için araştırmak ,gün yüzüne çıkarmak zahmetine katlanmıyoruz..
Bana göre Datçamızı en içten, en yürekten ,şiirsel bir lisanla anlatan ,dünyanın bu taraflarının kara sevdalısı Halikarnas balıkçısı Cevat Şakir'dir..
1940.lı yıllarda, denizin kızıla boyandığı bir gurup vakti ,çılgın dalgaları yarıp aşarak Knidos'a gelip, yorgunluktan Knidos harabelerinde bir tapınağın avlusunun mermerleri üzerine uzanıp, yarı uykulu,yarı uyanık esrimiş bir vaziyette kendinden geçen Halikarnas balıkçısı ,bakış ve sessizlik diliyle Knidos harabeleri ile konuşmaktadır...
Karşısında aniden yarı gerçek- yarı düş, yarı cismani yarı ruhani ,ritmik ve folklorik danslar sergileyen Knidos Afrodit'i beliriverir.
Halikarnas balıkçısının ciddiyet, masumiyet ve merhamet fışkıran mütecessis(meraklı) bakışlarından etkilenen Afroditimiz gerçek kimliğine bürünür ve kendisini ele verir. Döktürür de döktürür..Bakalım neler söyler...
"...Ben doğulu bir tanrıçayım..Asurlular bana İŞTAR dediler.Fenikeliler bana "ASTORET..ASTORET.." diye yalvarırlardı. Suriye'de adım "ATARGATİS" oldu. Babilliler bana "BELİT-MELİTTA" diye taparlardı."
"...İnsan olalı ve daha önceleri hep vardım. Ben "ASTARTE" yim. En derin hücrenizde ,her atomda kaynayan hayat kaynağıyım.
HEPTİM VE HEP OLACAĞIM.."
"...Bunun için ölümsüzüm. Benim geçmediğim yer yoktur.Tapınak olsun, duvar olsun, insan, hayvan, zindan, kule, saray, ordu..
Kısacası bana yol vermeyen her şeyi ölüm çiğner ve bana yol açar."(Sürecek)
Kaynak:
Ege'den denize bıkarılmış bir çiçek-Halikarnas Balıkçısı
Okunma Sayısı: 857
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.