ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜ VE KARINCALARA KIYIM!
25 Nisan 2024, Perşembe 16:22“Gerçekleri söylemekten korkmayınız”
Çankaya Köşkü'nün bahçesinde çevresinde epey bir kalabalık vardı. Onlarla sohbet ediyordu. Bir ara kolunun kaşındığını duydu. Öyle böyle değil, çok büyük bir kaşıntıydı bu.
Gömleğini sıyırıp baktı. Kaşınan yere baktı. Bir daha kaşıdı…kaşıdı kaşıdı…Çok tatlı bir kaşıntıydı bu. Sonra tekrar baktı kaşınan yere. Kaşınan yer ince ince kabarmıştı. Orada bulunan hekimlerden birine döndü. Kolundaki ince kabarcıkları gösterdi.
-Bu nedir doktor? Son zamanlarda sık sık kaşındıkça oram buram böyle kabarıyor…
Doktor, Paşa'nın koluna elini sürmeye korkarak baktı.
-Karınca efendimiz. Bunlar karıncadan! Dedi
Bu konuşmayı duyanlar, belli etmemeye çalışarak, ufaktan kaşınmaya başladılar!...Daha bir şey demeden, Paşa'nın çevresi büyük bir karınca avına çıktı. En sonunda kırmızı bir karınca bulundu. Hayvancağızı bit gibi ezdiler.
Bu kabarcıkların karıncadan gelmediğini sanıyordu. Hep kuşku içindeydi. İçindeki o hain canavarı sanki biliyordu. Ama yine de karınca olmasını isterdi. Doktora şöyle dedi:
-Doktor, ben geceleri de kaşınıyorum. Karıncalar yatak odama da çıkmış olmasın…
Doktor dahil, kimse başka düşünmedi. Evet efendim olabilir dedi herkes…Bunun üzerine, yine de düşünülüp, taşınılarak , Parazitolog Nevzat, parazit avı için köşke çağrıldı. Milyonlarca karınca boş yere katledildi.
Bir akıllı, bir bilim insanı çıkıp, Paşa'nın daha ayrıntılı bir muayene, araştırmalar, tetkikler yapılmasını düşünmedi. Ona göre bir tedavi yapalım demedi, diyemedi.
Takvimler daha 1935-1936 yıllarını gösteriyordu.
Gerçekten bilimsel araştırmalar yapılsaydı, ona göre tedavi yöntemleri uygulansaydı Mustafa Kemal Atatürk yaşatılabilir miydi?
Tabii Atatürk'ün ölümü üzerine epey bir komplo teorisi yazıldı çizildi. Ben bunu bir komplo olarak görmüyorum. Sadece ihmal olarak görüyorum.
Okunma Sayısı: 147
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.