YANGIN: İZMİR' İN İŞGALİ
02 Temmuz 2019, Salı 14:26Amiral Galthorpe' un notaları İzmir valisi Kambur İzzet Bey' e 09:00 ve 11:30' da ulaştı. Vali zaten merkezden tembihliydi Amiral Galthorpe2 un istekleri yapma konusunda. Ancak ahali bu notalar üzerine İlhak- Red Heyet-i Milliyesi' ni kurdu ve herkesi kendi bünyesine şöyle çağırdı:
“ Burada zengin, fakir, alim, cahil yok fakat Yunan hakimiyetini istemeyen bir kitle-i kahire vardır. Bu sana düşen en büyük vazifedir. Geri kalma! Hüsran ve nekbet fayda vermez! Binlerle, yüzbinlerle maşatlığa (Bahri Baba Parkı' ndaki Yahudi Maşatlığı) koş! Ve heyet-i milliyenin emrine itaat et!”
Bu maşatlıkta İzmir' in tüm halkı işgali protesto etti ve bunu dünya kamuoyu ile paylaştı. Ancak büyük bir liyakatsizlikle Vali Kambur İzzet Bey' in tekzip yazısında Yunanlıların İzmir' i işgal edeceği yalanlanıyor, bunu İtilaf devletlerince yapılacağı Damat Ferit hükümetinin görüşleri doğrultusunda ileri sürülüyordu. Lakin 15 Mayıs 1919 sabahında kordon mavi-beyaz elbiseli Rum kızları, Hrisostomos, papazlar, azınlık çeteci barbarlar hepsi birlikte Yunan askerlerinin çıkacağı Pasaport Meydanı' nda bekliyorlardı. 07:00' da Yunanlılar karaya ayak basıp Alsancak ve Pasaport karakollarını işgal ettiler. Meydandaki papazlar karaya çıkan Efzun Alayları' nı takdis ettiler ve meydandaki kalabalık ile beraber bu askerler Konak Meydanı' na doğru dillerinde “Zito Venizelos” sloganı olmak üzere yürüdüler. Bu yürüyüş sırasında elinde Yunan bayrağı olan teğmen Yannis açılan ateş sonucu öldürüldü. Efzun Alayı ise bu olay karşısında apışıp kalmış, kuyruklarını kısıp gerisin geri geldiklerine gemilerine kadar çekilmişlerdi. İşte bu kurşun büyük ihtimalle Hukuk-u Beşer gazetesini çıkaran Hasan Tahsin' in silahından çıkmıştı. Efzun Alayı' nın yanındaki kalabalık da kaçışmıştı. Bu Alay ancak gece işgal faaliyetine devam edebildi.
17. KOLORDU KOMUTANLIĞI BASKINI ( Zekeri Türkmen'den alındı. Batı Anadolu' da Yunan Mezalimi)
İşgal sabahına rastlayan gece, İzmir'de bulunan XVII. Kolordu komutanı Ali Nadir Paşa, bütün subaylara emir vererek kışlada toplanmalarını istemişti. Böylece subayların tamamı daha geceden kışlada toplanmışlar; sabahki olaylara seyirci vaziyette kalmışlardı. Bu arada kolordu karargahını kuşatan Yunanlılar, kışlayı ateşe tutarak pek çok subayın ve askerin ölmelerine sebep olmuşlardı. Bu arada beyaz mendille ateşkes isteğinde bulunulmuş; bilahare süngü¸ takarak yanlarında rum çeteleri de olduğu halde kışlaya giren Yunanlılar pek çok asker ve zabiti dipçik ve süngü¸ darbeleri ile şehit etmişler; üstlerinde olan varanı da gasb etmişlerdi. Bütün bu gelişen olaylardan sonra, elinde beyaz bayrak Yunan askerlerine yaklaşan Ali Nadir Paşa, teslim olmak ve kendini tanıtmak isterken tekme tokatla karşılanmıştır. Ali Nadir Paşa'ya vurulan tekme ve tokatlar, aslında bu olaylar sırasında büyük bir aymazlık içerisinde bulunan Damat Ferit Paşa'nın hükumetine ve dolayısıyla da Türk milletine vurulmakta idi. İşgal günü, Askerlik şube başkanı Albay Süleyman Fethi Bey şehit edilmişti. Bu sırada Türklerin imdadına, şiddetli yağan bahar yağmuru yetiştir. Yunanlıların bu sağanak yağmurdan kalmaları biraz olsun şehirdekilerin rahat nefes alabilmelerine imkan tanımıştır. İşgalci Yunan'ın asker-sivil ayırt edilmeksizin 48 saat s¸ren bu kıyımında 2.000'den fazla Türk'ün öldürüldüğü bilinmektedir. Olayları seyreden bir İngiliz zabitinin hatıralarına göre, Rum kadınları Türkler'den yaralı düşenlere akla hayale gelmeyecek işkenceler etmiştir. Bu işgal sırasında İzmir'in maddi manevi zararı henüz tam hesaplanmamış olmakla birlikte, örnek teşkil etmesi bakımından söylemek gerekirse, Türk Ticarethanesi'nin uğradığı zarar o zamanın parası ile 3.000.000 lirayı bulmuştu .
Yunanlılar bu ilk işgal günü 28 yüksek rütbeli subay, 128 subay, 540 er ve 2.000'e yakın sivili de elleri başları üzerinde “Zito Venizelos” diye bağırtarak İzmir körfezinde demirli bulunan Patris adlı askeri gemiye götürmüşlerdir. Daha sonra teşkil edilen Uluslar arası İnceleme Heyetinin raporuna göre, bu insanların çoğu dehşet verici işkencelere uğramışlardır. Yunanlıların İzmire çıkışından yaklaşık ¸3 ay kadar sonra teşkil edilen ABD Yüksek Komiseri Bristol başkanlığındaki Yunun Zulümlerini İnceleme Komisyonu da hazırladığı raporu uluslar arası kamuoyuna açıklamaktan çekinmiştir. Hatta İngiliz Yüksek Komiseri Webb, 1919 yazında gönderdiği bir raporunda, Venizelos'n bütün İzmir ve civarını mezbahahaneye çevirdiğini yazmıştır.Öte yandan Yunanlılar'ın XVII. Kolordu karargahını işgal ettikten sonra, zabitlerle askerimizin bir kısmını şehit edip yaraladıkları gibi, üzerlerinde buldukları her şeyi soydukları dönemin belgeleri ile de sabittir. Yunanlılar İzmir'i işgal ettikten hemen sonra bu yağmalama hareketini gerçekleştirmişler; XVII. Kolordu karargahında bulunan Türrk subay ve askerlerinin ¸zerlerinde nesi varsa hepsini zorla gasp etmişlerdi. Bundan başka kolordu komutanı Ali Nadir Paşa'nın 20 Mayıs 1919 tarihinde Harbiye Nezaretine gönderdiği rapora göre, kolordu karargahının teslimi sırasında 7 kişinin şehit edildiği, yine kolordu karargahına mensup subay ve sivil memurlardan 51 kişinin durumunun meçhul olduğu belirtilmektedir. Durumu meçhul olanlardan biri de Asker Alma Daire Başkanı Albay Süleyman Fethi beydir ki, bir süre sonra şehit olduğu haberi gelecektir. Öte yandan 57. Tümen komutanı Albay Mehmet Şefik Beyin 22 Mayıs 1919 tarihinde Harbiye Nezaretine gönderilen raporda ise kolordunun teslimi sırasında sebepsiz yere 15 subayın şehit edildiği, 40 kadarının da yaralandığı bildirilmiştir. Bu rakamlar sadece ordu mensuplarına ait olup, sivil halktan ilk işgal günü öldürülenlerin sayısı ise 2.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Ve işte İzmir'de başlayan Batı Anadolu işgali içerilere kadar yayılıp büyük vahşetlere sahne oldu. Benim terbiyemin müsaade etmediği nice çirkin,sapık işler bu Yunan ordusu tarafından yapıldı ve bunlar devlet raporlarında yer aldı.
Allah bir daha yaşatmasın lakin tehlike her zaman mevcut.
YANGIN: İZMİR' İN İŞGALİ
Amiral Galthorpe' un notaları İzmir valisi Kambur İzzet Bey' e 09:00 ve 11:30' da ulaştı. Vali zaten merkezden tembihliydi Amiral Galthorpe2 un istekleri yapma konusunda. Ancak ahali bu notalar üzerine İlhak- Red Heyet-i Milliyesi' ni kurdu ve herkesi kendi bünyesine şöyle çağırdı:
“ Burada zengin, fakir, alim, cahil yok fakat Yunan hakimiyetini istemeyen bir kitle-i kahire vardır. Bu sana düşen en büyük vazifedir. Geri kalma! Hüsran ve nekbet fayda vermez! Binlerle, yüzbinlerle maşatlığa (Bahri Baba Parkı' ndaki Yahudi Maşatlığı) koş! Ve heyet-i milliyenin emrine itaat et!”
Bu maşatlıkta İzmir' in tüm halkı işgali protesto etti ve bunu dünya kamuoyu ile paylaştı. Ancak büyük bir liyakatsizlikle Vali Kambur İzzet Bey' in tekzip yazısında Yunanlıların İzmir' i işgal edeceği yalanlanıyor, bunu İtilaf devletlerince yapılacağı Damat Ferit hükümetinin görüşleri doğrultusunda ileri sürülüyordu. Lakin 15 Mayıs 1919 sabahında kordon mavi-beyaz elbiseli Rum kızları, Hrisostomos, papazlar, azınlık çeteci barbarlar hepsi birlikte Yunan askerlerinin çıkacağı Pasaport Meydanı' nda bekliyorlardı. 07:00' da Yunanlılar karaya ayak basıp Alsancak ve Pasaport karakollarını işgal ettiler. Meydandaki papazlar karaya çıkan Efzun Alayları' nı takdis ettiler ve meydandaki kalabalık ile beraber bu askerler Konak Meydanı' na doğru dillerinde “Zito Venizelos” sloganı olmak üzere yürüdüler. Bu yürüyüş sırasında elinde Yunan bayrağı olan teğmen Yannis açılan ateş sonucu öldürüldü. Efzun Alayı ise bu olay karşısında apışıp kalmış, kuyruklarını kısıp gerisin geri geldiklerine gemilerine kadar çekilmişlerdi. İşte bu kurşun büyük ihtimalle Hukuk-u Beşer gazetesini çıkaran Hasan Tahsin' in silahından çıkmıştı. Efzun Alayı' nın yanındaki kalabalık da kaçışmıştı. Bu Alay ancak gece işgal faaliyetine devam edebildi.
17. KOLORDU KOMUTANLIĞI BASKINI ( Zekeri Türkmen'den alındı. Batı Anadolu' da Yunan Mezalimi)
İşgal sabahına rastlayan gece, İzmir'de bulunan XVII. Kolordu komutanı Ali Nadir Paşa, bütün subaylara emir vererek kışlada toplanmalarını istemişti. Böylece subayların tamamı daha geceden kışlada toplanmışlar; sabahki olaylara seyirci vaziyette kalmışlardı. Bu arada kolordu karargahını kuşatan Yunanlılar, kışlayı ateşe tutarak pek çok subayın ve askerin ölmelerine sebep olmuşlardı. Bu arada beyaz mendille ateşkes isteğinde bulunulmuş; bilahare süngü¸ takarak yanlarında rum çeteleri de olduğu halde kışlaya giren Yunanlılar pek çok asker ve zabiti dipçik ve süngü¸ darbeleri ile şehit etmişler; üstlerinde olan varanı da gasb etmişlerdi. Bütün bu gelişen olaylardan sonra, elinde beyaz bayrak Yunan askerlerine yaklaşan Ali Nadir Paşa, teslim olmak ve kendini tanıtmak isterken tekme tokatla karşılanmıştır. Ali Nadir Paşa'ya vurulan tekme ve tokatlar, aslında bu olaylar sırasında büyük bir aymazlık içerisinde bulunan Damat Ferit Paşa'nın hükumetine ve dolayısıyla da Türk milletine vurulmakta idi. İşgal günü, Askerlik şube başkanı Albay Süleyman Fethi Bey şehit edilmişti. Bu sırada Türklerin imdadına, şiddetli yağan bahar yağmuru yetiştir. Yunanlıların bu sağanak yağmurdan kalmaları biraz olsun şehirdekilerin rahat nefes alabilmelerine imkan tanımıştır. İşgalci Yunan'ın asker-sivil ayırt edilmeksizin 48 saat s¸ren bu kıyımında 2.000'den fazla Türk'ün öldürüldüğü bilinmektedir. Olayları seyreden bir İngiliz zabitinin hatıralarına göre, Rum kadınları Türkler'den yaralı düşenlere akla hayale gelmeyecek işkenceler etmiştir. Bu işgal sırasında İzmir'in maddi manevi zararı henüz tam hesaplanmamış olmakla birlikte, örnek teşkil etmesi bakımından söylemek gerekirse, Türk Ticarethanesi'nin uğradığı zarar o zamanın parası ile 3.000.000 lirayı bulmuştu .
Yunanlılar bu ilk işgal günü 28 yüksek rütbeli subay, 128 subay, 540 er ve 2.000'e yakın sivili de elleri başları üzerinde “Zito Venizelos” diye bağırtarak İzmir körfezinde demirli bulunan Patris adlı askeri gemiye götürmüşlerdir. Daha sonra teşkil edilen Uluslar arası İnceleme Heyetinin raporuna göre, bu insanların çoğu dehşet verici işkencelere uğramışlardır. Yunanlıların İzmire çıkışından yaklaşık ¸3 ay kadar sonra teşkil edilen ABD Yüksek Komiseri Bristol başkanlığındaki Yunun Zulümlerini İnceleme Komisyonu da hazırladığı raporu uluslar arası kamuoyuna açıklamaktan çekinmiştir. Hatta İngiliz Yüksek Komiseri Webb, 1919 yazında gönderdiği bir raporunda, Venizelos'n bütün İzmir ve civarını mezbahahaneye çevirdiğini yazmıştır.Öte yandan Yunanlılar'ın XVII. Kolordu karargahını işgal ettikten sonra, zabitlerle askerimizin bir kısmını şehit edip yaraladıkları gibi, üzerlerinde buldukları her şeyi soydukları dönemin belgeleri ile de sabittir. Yunanlılar İzmir'i işgal ettikten hemen sonra bu yağmalama hareketini gerçekleştirmişler; XVII. Kolordu karargahında bulunan Türrk subay ve askerlerinin ¸zerlerinde nesi varsa hepsini zorla gasp etmişlerdi. Bundan başka kolordu komutanı Ali Nadir Paşa'nın 20 Mayıs 1919 tarihinde Harbiye Nezaretine gönderdiği rapora göre, kolordu karargahının teslimi sırasında 7 kişinin şehit edildiği, yine kolordu karargahına mensup subay ve sivil memurlardan 51 kişinin durumunun meçhul olduğu belirtilmektedir. Durumu meçhul olanlardan biri de Asker Alma Daire Başkanı Albay Süleyman Fethi beydir ki, bir süre sonra şehit olduğu haberi gelecektir. Öte yandan 57. Tümen komutanı Albay Mehmet Şefik Beyin 22 Mayıs 1919 tarihinde Harbiye Nezaretine gönderilen raporda ise kolordunun teslimi sırasında sebepsiz yere 15 subayın şehit edildiği, 40 kadarının da yaralandığı bildirilmiştir. Bu rakamlar sadece ordu mensuplarına ait olup, sivil halktan ilk işgal günü öldürülenlerin sayısı ise 2.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Ve işte İzmir'de başlayan Batı Anadolu işgali içerilere kadar yayılıp büyük vahşetlere sahne oldu. Benim terbiyemin müsaade etmediği nice çirkin,sapık işler bu Yunan ordusu tarafından yapıldı ve bunlar devlet raporlarında yer aldı.
Allah bir daha yaşatmasın lakin tehlike her zaman mevcut.
Okunma Sayısı: 7865
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.