Nasrettin Hoca'nın karısı Almanya'da bisiklete binmeyi nasıl öğrendi?

Sevgili okuyucular, ilginize çok teşekkürler, ilginiz beni mutlu ediyor.
Nasrettin Hoca temsili olarak davetli geldiği Almanya'daki turuna devam ediyor. Ve gittiği her yerde ilginç ve yeni hikayeler de ortaya çıkıyor. Bunlarla yolculuğu sizlere anlatmaya devam ediyorum. 
Umarım bu yeni  Almanya fıkraları da,  siz okuyucuların  ilgisini çekip hoşunuza gidecektir.
Bremen'den sevgiler, selamlar ve eğlenceli okumalar...

                             * * * 
    
Almanya'da tüm şehirlerde çok bisikletli sürücü olmasına Hoca da karısı da şaşırırlar. Çünkü Almanya bir otomobil ülkesi. Hoca anlam veremez. Sohbetlerinde bunu sorup anlamaya çalışır. Özellikle Bremen'e gelince ve  buranın bisiklet sürmek için ideal bir şehir olduğunu görünce, ta askerdeyken öğrendiği bisiklete tekrar binme hevesi gelir. Yollarda hele de kadınların sürdüğünü görünce, gıptayla bakıp karısının öğrenmesini çok ister. Onu ikna etmeye çalışır:
“Bak Hanım, kadınlar ne güzel bisiklete biniyorlar. Hatta kadınlara ücretsiz bisiklet kursu bile varmış. Sen de öğrenebilirsin.” diyerek bir dernekteki kadın grubunda konuşurlar. Fakat o gün karısını ikna edemezler. 
Hoca ertesi gün Akşehir'den komşuları olan bir kadının bir haftada bisiklete binmeyi öğrendiğini duyar duymaz, artık karısını ikna etmek için kafasında çözümü çoktan bulmuştur. 
Çünkü 'Karanfilli Fatma' diye bilinen ve şimdi Bremen'de yaşayan bu komşusu ile karısı Akşehir'deyken birbirlerinden nefret ederler ve çekemezlerdi. Hep kavga ederlerdi. Adeta düşman gibiydiler.
Hoca ertesi gün kadınlarla önceden tıpkı planladıkları gibi, bir Türk derneğine karısıyla birlikte kadın grubuna gelirler. Kadınlardan durumu bilen birisi Hoca'nın karısının yanına oturur ve  fısıldar gibi bir sesle:
“Sıdıka Teyze, bak ne diycem, hani Akşehir'den komşunuz, Karanfilli Fatma var ya...”
“Eee !”
“... bak  o bile bir haftada bisiklete binmeyi öğrendi” der demez, hırstan gözleri dönen karısı çoktan ikna olmuştur bile:
“Öyle miii! Tamam öyleyse, çabuk bana bir bisiklet bulun, yarın başlıyorum!” der. 
Hoca çok memnundur, çünkü planı tam istediği gibi gerçekleşir ve yanındakilere bakıp kıs kıs gülerek, mutfağa seslenir: “ Çaycııı, çabuk benden herkese bir çay!” 
Dernekte bulunanlar kahkaha atarak, gülmekten kırılırlar. 
Hoca çok mutludur, çünkü keyfine diyecek yoktur.
'' Suç ortakları'' olan kadınlar ise, Sıdıka hanımla yarınki ilk provanın yerini ve saatini çoktan  konuşmaya başlamışlardır bile…
Bremen, 18 Temmuz 2024
 

Okunma Sayısı: 163