İsrail’den Türkiye’ye Motoryat getiriyorum.(Part VIII)

Sabah erken saatlerde Mahmut’un Passerella’ya ayak basmasıyla ben de uyanmış oldum. Mahmut tekneye çok sessizce girmişti. Hemen ocağa kahve suyu koydu. Aşağıdaki kabinden gelen seslerden misafirlerimizin de uyanmış olduğunu anlamıştım.

Birazdan misafirlerimiz otellerine gidecek .Ben de Bodrum Datça feribotuna yetişecektim .

Mahmut’un teknesinde daha uzun süre kalmak istemediğim için;Kahvemizi içtikten sonra misafirlerden de izin alarak tekneden ayrıldım. 

Feribota binmeden önce, Bodrum’un ilk lokantalarından olan Sakallı esnaf lokantasında çorba içmek istiyordum. İngiliz arkadaşlarıma bunu söyleyemezdim çünkü onlar kelle paça deyince suratlarını buruşturacaklardı. İngilizlerin sabah çorba kültürü olmadığını çok iyi biliyordum.

Sakallı lokantada çorbamı içtikten sonra, üyesi olduğum Bodrum Denizciler Derneği’ne doğru yürüdüm. dernekte sabahın bu erken saatlerinde ancak eski denizciler bulunabilirdi. Düşündüğüm gibi; Bodrum’un ilklerinden olan Dargan Mehmet ve gavur Ahmet birlikte oturmuş çay içiyorlardı. Beni görünce dargan Mehmet; Bodrum şivesiyle;Uleyn Datçalı nerelerdesin diye seslenmişti. Ben de onların masasına doğru yönelip oturdum. Bana da çay söylediler. Çaylarınızı içerken gavur Ahmet’le birlikte çalıştığımız yıllardaki anılarımızdan bahsettik. Bende 1970 Li
Yıllarda Dargan Mehmet’in de Elçin karayel’in teknesi Ali Baba için alınan, Barrios Marka motoru yerleştirirken ,tork anahtarı kullanmadığı için Motor takoz Saplamalarından birini  kopardığını anlattım. Gülüştük.

Çaylarımızı içtikten sonra ,feribot saatinin yaklaştığını ileri sürerek Dargan Mehmet ve gavur Ahmet’ten müsaade isteyip feribota doğru yürüdüm. Aracım olmadığından ,feribotta daha önceden yer ayırtmam gerekmediğini biliyordum. Feribot biletimi alırken feribotun KEMAL REİS,  kaptanının Uğur kaptan olduğunu söylediler. Bu iyiydi işte, gerçi hepsini tanıyordum ama uğur Kaptan‘la tanışmam da çok eskiye dayanırdı. Bundan dolayı da konuşacak bir sürü anilarimiz vardı yolculuk esnasında hem kokpitte muhabbet eder hem de hasret gidermiş olurduk. Uğur kaptan da Bodrum’daki gelişmelere ,değişmelere bağlı olarak balıkçılıkdan turizimciliğe  dönmüş olanlardandı. Çalıştırdıkları Bodrum/Datça Feribot şirketinin de yönetim kurulu başkanıydı.

Feribot; Uğur Kaptan‘ın yönetiminde zamanında hareket etti. Demirin loçaya oturduğunu sesinden anlamıştım. Uğur kaptan tekneyi yavaş yavaş limanın çıkışına doğru yönlendiriyordu. Bu arada çok dikkatli olması gerektiğini liman içi trafiğine çok önem verdiğini bildiğimden köprü üstüne gitmedim. Feribotumuz Kemal Reis; liman çıkışındaki Seperatör Samandıralarını geride bıraktıktan sonra Kara adanın kuzey doğusuna doğru yöneldi.. işte dedim şimdi Uğur Kaptan‘ın yanına gidebilirim.
Ve köprü üstünün yolunu tuttum. Kapıdaki camdan gördüğüm kadarıyla, Uğur kaptan gemiyi rotaya oturtmuş vaziyete hakim bir haldeydi. Selametle deyip içeriye girdim. Kısa bir hoş beşten sonra;Nerelerden gelip, ne işler yaptığımı sordu. Ben de kendisine kısaca ,yeni bulduğum işten bahsettim. Benimle birlikte Avrupa’ya gidebilecek bir bayan gemiciye ihtiyacım olduğunu söyledim. Yılların kaptanı Uğur kaptan; İşin zor demişti. Ne demek istediğini ben de çok iyi anlıyordum. Sen ve bir bayan personel ha. Demişti. Nerede yatacak? Bayan personelin çocukları olsa ne olur. ?Kocası ne der? bekar genç bayan olsa ne olur ? Yabancı dil bilecek ,Dil bilmezse eğer oralarda nasıl hareket eder? Tutturup ben Türkiye dönmek istiyorum derse; sen onun yerine yeni birisini nasıl bulursun? Pasaportun da vizesi yoksa nasıl Türkiye’ye gönderirsin? Sana karşı trip yaparsa senin tavrın ne olur?

İşte dedim tecrübe  konuşuyor. Uğur Kaptan‘ın da bir guleti vardı. Oda daha derli toplu görülmesi için guletin de bir bayan personel çalıştırmak istiyordu. Ancak bayanın yatıp kalkacağı yer ,duşu tuvaleti. Çevresiyle olan ilişkileri, içerdeki personelin bu bayana yaklaşımı? Hep bunların önceden hesaplanıp tedbir alınması gereken şeyler olduğunu söyledi. Evet çok doğru söylüyordu. En azından teknede kadın ugursuzluktur dememişti. Ben de benimle çalışacak olana bunları birer birer açıklayabileceğimi, benimle çalışmak isteyenin bazı şartları baştan kabul etmesi gerektiğini belirtmiştim. Benim kendim fly bridge’de yatabilirdim. Ama duş ve tuvaleti ortak kullanacağımızı kabul etmeliydi. Çünkü çalışacağımız Motoryat da personel için bir kabin ve bir duş tuvalet vardı.

Biz bütün bunları konuşurken zaman çok çabuk geçmiş Uğur kaptan yönetimindeki feribotumuz Datça/Kairos marinaya giriş yapmak için VHF  telsizle anons edilerek bildirildi. Şimdi Uğur Kaptan‘ı yalnız bırakmalıydım ,çünkü manevra için personeline direktifler verecek, dikkatini manevraya verecekti. Kendisiyle vedalaşıp kokpit‘ten ayrıldım.

Devam edecek.29/OCAK/2025

Okunma Sayısı: 208