İSRAİL’DEN TÜRKİYE’YE MOTOR YAT TRANSFERİ PART. VI

Kafamda tasarladığım gibi.istanbul ,Atatürk hava alanında uçağa binmek için beklerken; Mahmut Tınastepe kaptanı aradım ve bu akşam teknedeki bir kabinde kalıp kalamayacağımı sordum. Öahmut memnuniyetle kabul etti.Hemde akşam biraz sohbet ederiz dedik.Bodrum uçağından indiğimde; Telefonum çaldı.Arayan İngiltereden arkadaşım Becky Wadey ve yakın arkadaşı Penelope Laurent idi.
Becky;Heyecanla ve kısaca,iki bayan olarak ucuz bilet bulduklarını, bir haftalık bir tatil için Bodruma geldiklerini, yer ayırttıkları pansiyonun bu gece kendilerine hizmet veremeyecek durumda olduğunu öğrendiklerini, Bu gece bağajlarını bırakabilecekleri bir yer olursa bundan şikayetçi olmayacaklarını ve yarın otellerine yerleşmekten memnun olacaklarını söyledi. Sözünü btirir bitirmez.Sorun olmadığını, benimde yaklaşık yarım saate Bodrumda olacağımı, Mahmut’un teknesinde eşyalarını bırakabileceklerini , Mahmut’tan izin almadan söyledim. Mahmut’un teknesinin nerede olduğunu tarif etmiştim.Mahmutun teknesi. Kendisinin söylediğine göre;M/S MAHMUT Palmiye cafe ile Cavat Şakirin evinin arasında tam da köşede kıçtan kara bağlıydı. Böyle davranmamın sebebi ; Hem Mahmut’u iyi tanıyorum;Hemde bu iki bayanı benim kadar Mahmut’ta tanıyordu.İki yıl önce bu bayanlar;Arkadaş gurubuyla Mahmut’un tekneyi 1 hafta kiralayıp Fethiye , Kekova turu yapmıştık.Mahmutla buluşmak için , Bodrum otogarından aşağıya Limana doğru inerken , Çilek marketten 1 şişe soğuk rakı, biraz çerez,aldım. Ayrıca bugün geceyi nasıl sonlandıracağımızı düşünerek Mahmutun teknesine doğru yürüdüm. Yolda karşılaştığım birkaç kaptan arkadaşımı selamlayıp kısa hal hatır sorararak fazla ayak sürümemeye çalıştım. Ne de olsa Mahmut’u bekletmeye gelmezdi. Geliş saatimi bildiğinden, mutlaka yiyecek bir şeyler hazırlamıştır teknede, kendisi çok iyi bir aşçıdır.
Teknenin Passerellasına ayak bastığımda kıç üstünde oturmakta olan Beccy ve Penelope benim geldiğimi anladılar. Ve bir yaygara kopardılar. Onların da benden çok az önce geldiklerini anladım. Becky ve Penelope kalacakları otelle ilgili hikayeyi anlattıklarında ;Bunun alışılmış bir şey olmadığını ancak zaruretten böyle bir mağduriyet oluştuğunu anlamıştım. zaten arkadaşlarımız da bu durumu pek dert etmişe benzemiyorlardı makul karşılamışlardı. Bu arada mahmut da içerden dört adet balon şarap kadehi ve bir şişe soğuk şarap getirdi. Aynı zamanda bana hoşgeldin dedi tokalaştık. Anladığım kadarıyla duşunu yapmış, yazdık mavi beyaz çizgili gömleğini giymiş, altında da denizcilerin personel kıyafeti kullandığı yandan cepli gemici pantolonu vardı. Mahmut’un gömleğin ön cebinde çok sık içmemesine rağmen parliament sigarası vardı. Mahmut az da olsa eline alkol kadehi aldığında bir yudum içkisinden içer, cebinden çıkardığı parliament paketinden bir dal sigara ağzına alarak çakmak ile özenle yakar işaret parmağı ve orta parmağının uç kısımları ile tuttuğu sigarasından bir nefes çektikten sonra; sigarayı baş parmak ve orta parmağıyla tutarak. Küllü ğe doğru götürür küllüğün etrafına değidirmeden işaret parmağı ile sigaraya vurarak küllerin kül tabağının içine düşmesini sağlarlardı .İçerdeki mutfaktan karides kokuları geliyordu. Mahmut şarap kadehlerini doldurdu. Ingilizce olarak Welcome to Türkiye .dedi. Kadehleri tokuşturup birer yudum aldık. Mahmut bu arada içeride hazır tuttuğu servisleri masaya taşıdı ve önceden hazırladığını anladığım balık lakerda yı da masaya getirdi. Mahmut eski müşterilerini ve beni gördüğüne çok sevinmiş olmalı ki!, Durmadan bize bir şeyler ikram etmek istiyordu. Karidesler masaya gelmeden biz bir şişe beyaz şarabı içmiştik. Bu arada Becky ve Penelope rahatlamış ilk geldikleri andaki tedirgin halleri ortadan kalkmıştı.
Devam edecek.
13 Ocak 2025
Aslan Atilla Yorulmaz
Datça

Okunma Sayısı: 357