İSRAİL’DEN TÜRKİYE’YE MOTOR YAT TRANSFERİ PART. V

Tok, Tok,Tok.Bu ,tok ,tok,tok sesi Mahmut’a ciddi bir özgüven verir. Çünkü Mahmut Arslanseren Ustasının Kendi evi için yaptığı bu kapıya , ağaç desenlerini ortaya çıkartan renksiz pinotex atarken atlı bezir yağı ile doyurmuş vernik le boyarkende bunun üzerine, sert bir ağaç olan, Okaliptus ağacından kendi yaptığı bu kapı tokmağını yapıp monte etmişti. Mahmut bu gururu yaşarken kapı Ustası Arslanseren in eşi tarafından açılmıştı..Mahmut önce onun elini öptü. İyi bayramlar dedi. Hal hatır sordu. Birlikte avludaki mandalin ve asma ağaçlarının altında ,ustasının oturduğu sedire doğru yörüdüler .
Mahmut ustası ile bayramlaşır elini öper , çaylarını içerkende Mahmut ustasına derdini anlatır. Birlikte çalışmaktan mutlu olduğunu, çalışmaya devam edeceğini, çalışma iş saatlerinde ustasının emrinde olduğunu belirtip: Akşam paydosundan sonra dükkanın bir köşesinde kendisi için bir kayık kurmak istediğini belirtir. Ağaçlarını, çivisini boyasını hertürlü malzemesini Mahmut alacaktır. Mahmut’un ailesinin Karaincir de narinceye bahçesi vardır.Aslanseren usta da bunu çok iy biliyor. Mahmut efendiliği ve titizliği , çalışkanlığı sayasinde bunu başarabilir diyor ve gerekli izni veriyor Mahmut’a.Dükkanın istediğin köşesine kayığının iskeletini kurabilirsin Kendi dükkanın mış gibi davran diyor Aslanseren usta.
Mahmut Yıllarca bu atölyede kalfa olarak çalışıyor, iş saatleri dışındada kendisine ait olan tekneyle ilgileniyor. Hafta sonları atölyenin kapılarını kapatıp içerde :teknesini sülyen boya ile boyuyor.zımpara yapıyor, vernik yapıyor. Çivi başlarını mıh ile gömüp üzerine balinanlı ahşap tapalar çakıyor. Pamuğu Kiremit tozuna bulaştırıp ahşap tokmak ve gavelata ile iki ahşap arasına kalafat yapıyor.
Mahmut ve ailesinin istediği oluyor. Mahmut yıllarca çıraklık yapmış, kalfalık yapmış,ustalık yapmış birde tekne inşaa etmişti. Direklerine armasına demirine, çivisine herşeyine emek vermiş para harcamıştı. Teknenin isminizde Mahmut olarak belirlemiş , kendisinin ahşaptan kesip işlediği MAHMUT L.BODRUM harflerini de itina ile uygun yerlerine monte etmişti.Ancak bu yaptığı teknenin içine koyabilecek bir makinaya ihtiyacı vardı. Cepte para kalmamıştı.Mahmut kendi eliyle inşaa ettiği bu tekneye bir makina alamıyordu. O yıllarda bunun bir yolu yordamı nasıl olur bilmiyordu.Narinciye bahçelerindeki mahsulü sadece meyve olarak değilde suyunu sıkıp meşrubat olarakta pazarlamaya başlıyan , aynı zamanda da Bodrumlu süngercilere Tüccarlık yapan. Daha sonrada yat turizmi işine giren , Bodrumun ilk yat turizmcilerinden Tuncay Karakaya, nın kapısını çalar. Derdini anlatır. Tuncay beyde;teknenin yüzde ellisine sahip olmak şartıyla bir motor alıvereceğini teknenin işletmesini yapabileceğini, Mahmut’un da Teknenin kaptanı olarak çalışmaya devam etmesini ister. Bu ortaklık yıllarca devam eder.Herkes mutludur. Bende Salmakis turizmde çalıştığım yıllarda Mahmut’u daha iyi tanıma şansım oldu.
DEVAM EDECEK
10 /OCAK/2025
KNİDOS
ASLAN ATİLLA YORULMAZ
 

Okunma Sayısı: 145