İSRAİL’DEN TÜRKİYE’YE MOTOR YAT TRANSFERİ

Yat turizminin zirvede olduğu ikibin li yıllarda;Fethiye’nin ilk ve en büyük yat kiralama şirketi ,ALESTA YACHTING e ait üç direkli ,kırk üç metrelik Kayhan 9 isimli mega yatın kaptanlığını yapıyorum. Şirket müdürümüz Hakan bey beni çağırarak; Bu hafta, benim yandaki şirketimize ait başka bir tekneye geçmemi istemişti . Nedenini sorgulamadan geçtim. Nede olsa aynı şirketin teknesiydi . Bende kaptan olarak bu şirkete çalışıyordum.Bunun nedenini hafta içinde anlamıştım. İsrail’li genç bir işadamı olan İshak, kendisinin kurduğu sanal kumar sitesini satarak ,ömür boyu harcayacağı paraya , bir mega motor yata ve su sporları yapabilecek malzemelere sahip olmuştu. Göcek koylarında demirleyip, gününü gün ediyordu. Ancak kızkardeşi ve yeğenleri de onu ziyaret etmek isteyince , onlar için bir Gulet kiralamış, kenarlarındaki korkuluklara da,küçük yeğenlerinin güvenliği için ağ çektirmişti. Bende İngilizce bilmemden dolayı, bu tekneye bir haftalık kaptan olarak atanmıştım. Misafirlerle İletişim kurmak benim sevdiğim bir işti.Nelerden hoşlanıyorlar? Ne yemek istiyorlar? Eğlence anlayışları neler? Bu ve bunun gibi sorularıma,teknemde bulunan kişilerle iletişim kurarak cevap bulabilirdim. Bazen konuşarak,onlara tavsiyelerde de bulunduğum oluyordu. Etrafta gezilip görülecek yerler, ulaşım, yöredeki imkanlar, hava durumunu paylaşmak gibi,birçok konuda iletişim kurmaktaki yeteneğimin çok faydasını görüyordum.
İshak; Teknesini kıçtan kara yapınca bende onun teknesine paralel bir şekilde demirleyip kıçtan kara oluyorum. Bütün gün boyunca aynı koyda kalıyoruz. Çocuklar,dayıları İshak ın teknesine gidiyor. Su sporları ile ilgileniyor, herkes hayatından memnun gibi görünüyor.
Dördüncü gün; İshak, gemicilerinden birisi ile haber göndererek ,benimle konuşmak istediğini söylemiş. Eyvah dedim. Mutlaka benim bilmediğim bir proplem var, veya İshak yeğenleri için benden extra birşeyler isteyecek ,diye düşünüyorum. Yapabileceğim şeylerse sorun yoktu.Çocukların çok sevdiği extra patates kızartması olabilir mi? Bu sorun değildi.Belkide, çocukların birisi Marin tuvaletlerden birisine bir cisim atmıştı. İshak bana bunun açıklamasını yapacak diye düşünceler içinde ,İshak’ın motor yatına çıktım. Güverteci bana kılavuzluk yaparak büyükçe salona getirdi.Motor yatın salonu,dışardaki agostos sıcağından sonra bana hayli serin gelmişti.
İshak oturmam için işaret ederek ,karşısında bana yer göstermişti. Teşekkür edip oturdum. Hemen ne içmek istediğimi sordu. Su dedim.Hostes salondaki meşrubat dolabından bir cam şişe su çıkardı ve bardağıma servis yaptı. Bu arada İshak gergin olduğumu anlamış olmalı ki bana :Viski, votka,şarap, bira, veya benzeri birşey içip içmeyeceğimi sordu.
Ben; hayır şu anda çalışıyorum, çalışırken içmem dedim.ishak o kadar çok ısrar etti ki içmek mecburiyetinde olduğumu hissettim. Ve ağzımdan Cin -tonik çıktı. Hostes hemen buzlu bir cintonik hazırlayıp getirdi. Anladım ki; İshak benimle konuşmak için benim rahat olmamı istiyordu. Ama bende çalışıyorum. Tedbiri elden bırakmamalıyım. Cin tonikten bir yudum alıp sehpanın üzerine bıraktım ve bir daha da içki bardağını elime almadım.
İshak; Önce kardeşi ve yeğenleriyle iyi ilgilendiğim için teşekkür ederek söze başladı. Herşey yolundaymış, kardeşi ve yeğenleri ,kendilerini benim teknede emniyette ve güvende hissettiklerini belirtmişler. Ayrıca ,yeğenlerini denizde yüzerlerken takip edip, güvenli olduklarını gözlemlememi kendisi de görmüş .Bunun içinde ayrıca teşekkür etti. Hostese kabininden getirttiği Swatch marka kol saatini bana uzatarak,bu senin için dedi. Teşekkür edip ambalajından çıkartarak ,sol el bileğime taktım. Bu arada İshak ,sorularını peş peşe sıralayınca anladım ki benim korktuğum gibi değil.İshak benim hakkımda bilgi sahibi olmak istiyor.Kaç yıldır bu işi yapıyorum?, başka lisanlar biliyor muyum? Başka ülkelere gittim mi?evden, eşimden, çocuklarımdan ne kadar ayrı kalabilirim? En son olarak da Yabancı bir ülkede çalışmak isteyip istemeyeceğimi sormuştu İshak.Kendisine bu işi yaparken, yer ve mekan seçmediğimi, paramı ödedikleri sürece ,suyun olduğu her yerde kaptanlık yapabileceğimi söyledim.İshak gülümseyerek ; Tabii çölde kaptanlık olmaz demişti.İshak yeni bir tekne almayı düşünen bir arkadaşına, kaptan arayışında olduğunu ,en sonunda söyledi. Bende kendisinden müsaade isteyip ;Sancak güverteden gemicime seslenerek;Teknemin navigasyon çantasını getirmesini istedim.
Navigasyon çantamda her zaman bana ait print edilmiş olarak en az iki CV( özgeçmiş) bulunurdu. Bir tanesini çıkarıp İshak a uzattım. Türkiye kıyılarında bu işi yapanların en geç 15 Şubat ile 1 Mart arasında işbaşı yaptıklarını iş bulmak isteyen kaptan ve gemiciler ile tekne sahiplerinin de bu zamana riayet ettiklerini anlattım. İshak CV üzerindeki telefon numaramı göstererek merak etmeyin biz seni daha önce arayacağız söz veriyorum demişti.
DEVAM EDECEK.
27 / Kasım/2024 -DATÇA

Okunma Sayısı: 223