HAYAT PAHALILIĞI VE BELEDİYELER

 

Hayat Pahalılığı ile belediyelerin bir ilişkisi yok aslında. Çünkü insanların ekonomik durumlarıyla ilgilenen, merkezi hükümettir.  Ancak belediyeler kolaylaştırıcı işler yapabilirler. Daha önceleri olduğu gibi(bazı büyükşehirlerde hala var) tanzim satış mağazaları gibi…

Tabii başka şeyler de yapıyor belediyeler..:gübre, tohum yardımı gibi…bunların hepsi halkın, üreticinin, tüketicinin yaşamını kolaylaştırmak içindir.

Belediyelerin kontrolündeki, Pazar yerleri ve haller da buna yardımcı olmaktadır. 

Bu girişi benim yaşadığım yer olan Datça için yaptım.

 

DATÇA'DA TÜKETİCİYİ KORUMAK İÇİN BELEDİYE NE YAPABİLİR?

Hemen peşinen şunu yazmak istiyorum. Datça Pazar Yeri derhal faaliyete geçmelidir. Pazar yeri hayata gerilirken, Datça'ya mutlaka bir hal kurulmalıdır. Bunlar yapılırsa neler olabilir?

1-Çok iddialı yazıyorum, Datça'da yeni Pazar yeri ve Datça Sebze ve Meyve Hali'nin açılması ile Datça'da tüketiciler en az %10,%20 daha ucuza mal alabilirler. Nasıl mı? 

Datça'ya dışarıdan gelen ürünlerin çoğu HAL çıkışlıdır. Bu şu demek. Hallerden mal alan, bu malı alıp pazara ulaştıranlar hallere verdikleri bedeli ve ulaşım giderlerini de bu malların üzerine eklemiş olurlar. Diyelim ki, Adana'dan, Antalya'dan çıkan bir ürünün Muğla haline girmesi, oradan alınması, Datça'ya getirilmesi bir bedeldir. Bunun hesabını pazarcılardan daha iyi öğrenebiliriz. Bana göre en az %20, bir etki eder düşüncesindeyim.

11 Mart 2010 tarih 5957 Sayılı Hal kanunu( 26 mart 2010 tarihli ve 27533 sayılı resmi gazete) Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz Talep Derinliği Bulunan Diğer malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da hem belediyelerin, hem de özel kişilerin hal açmasına olanak vermektedir. 

2-Pazar yerinin yeni yerine taşınmasıyla, eski(şu andaki) Pazar yerinin yerine bir toplantı salonu(düğün, nikah, nişan, toplantı, gösteri ..vs.) yapılabilir. Datça'nın çok ihtiyacı var. Düğünler oto garlarda, mahalle aralarında yapılıyor Datça'da. Komşular şikayet etse, kimse düğün yapamayacak neredeyse…

Peki Datça Belediyesi başka ne yapabilir?

3-Datçalı ekiciler gübre, su, tohum dışında çok fazla tarım ilacı bedeli ödemektedirler. Tarım ilaçlarının zararları üzerinde burada ahkam kesmeyeceğim. Ama bu tarım ilaçlarını hiç kullanmalarına gerek olmayabilir. 

Nasıl mı?

Artık, dünya tarım ilaçlarına karşı organik tarımın peşinde. Epey de yol aldılar. Seralarda neredeyse sıfır pestisit(ilaç kalıntısı)  ile sebze meyve yetiştiriciliği başladı.

Yani seralarda ve tarlalarda tarım ilacı yerine, zararlılara karşı, karşı böcekler üretiliyor. Dahası ev yapımı doğal ilaçlar yapılıyor.

Bu işleri yapan Ziraat Mühendislerii hocalarına da Entomolog(böcek bilimci) deniyor. Türkiye'de Entolomoloji iki binli yılların başında başladı. Hatta Türkiye'nin ilk entomologu Dr. Nihal Açıkgöz, dünyanın birçok yerinde ödüller aldı.

O zamandan bu yana yine böcek bilimci olarak tanıdığımız ünlü prof.larımız var. Onlardan birkaçını yazmak istiyorum:

Esengül Özdemir

Emre İnak

Prof. Cem Özkan

Prof. Füsun Tezcan…

Peki Datça ile ne ilgisi var derseniz…

Datça Belediyesi 20x20 yani 400 metrekare bir alanda hiç tarım ilacı kullanmadan, organik ilaçlarla tarım yapabilir. Bu saydığım insanlardan birini veya ikisini çağırıp, Datça'nın bir köyünde(pardon mahallesinde) veya ortak bir iki mahallesinde bilgilendirme toplantısı düzenlenebilir.

Üretici böyle organik ürün üretince, biraz pahalı olur ama, herkes güvenle  ne tükettiğini bilir. Bu da turizme bile etki eder…

Sonuç olarak; belediyeler, elindeki olanaklarla, tabii ki fiyat artışlarıyla mücadele edemez. . Ancak, bazı durumlarda kolaylaştırıcı olabilirler…Bu da az şey değildir.