Dünyanın en ünlü komedi ustasından bir Hoca fıkrası…

Nasreddin Hoca ve   ………..      …………..  (* )
 
Tarih 6 Aralık 1942. İkinci Dünya Savaşı tüm yıkıcılığıyla devam etmektedir. Dünya adeta diken üstünde.  Korku ve dehşet her yerde…
O gün, Türkiye’de ‘‘Amerika’nın Sesi‘‘ (The Voice of Amerika) radyosuna çok ünlü bir sanatçı konuk edilir. Sanatçı Amerika’dan Türkiye’ye seslenmektedir. Bütün Türkiye radyo başında. Ve spiker bu ünlü konuğa sorar:
‘‘Şu an Türkiye’de sizi dinlemekte olan hayranlarınıza bir mesajınız var mı?‘‘
‘‘Elbette var. Onlara bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatmak istiyorum…‘‘

Türkiye’de radyolarının başında insanlar şaşırır. Bütün Türkiye o ünlü sanatçıya hayran, o sürpriz yapıp bir Nasrettin Hoca fıkrası anlatmak ister. Aslında fıkra hepimizin bildiği en tanınan Hoca fıkralarından birisi. 
Fakat bu ünlü sanatçının bu fıkrayla anlatmak istediği, daha doğrusu tüm dünyaya vermek istediği bir mesaj var. 
Ve bu sorun, dünyada o zamanlar çok gündemde olan en can alıcı bir sorun… Ikinci Dünya Savaşı.

Ve o ünlü sinema oyuncusu o fıkrayı anlatır:

Hoca’nın bir gün kapısı çalınır. Hoca kapıyı açar, komşusu:
‘‘Hoca, eşeğini ödünç alabilir miyim?‘‘ diye sorar. 
Hoca eşeğini vermek istemez:
‘‘Eşeğim burada değil‘‘ der. 
Ama tam o anda eşek ahırda anırmaya başlar. 
Komşusu önce şaşırır, sonra kızar:
’’Hoca, Hoca neden yalan söylüyorsun? Ayıp değil mi? Bak, eşek içeride anırıyor işte!‘‘ der. 
Bunun üzerine Hoca şu yanıtı verir:
’’ Be adam, bana bak, şimdi sen şu anda bana mı inanıyorsun, yoksa ahırdaki eşeğin anırmasına mı?‘‘
 
6 Aralık 1942 günü o ünlü sinema oyuncusu radyodan Nasreddin Hoca’nın bu fıkrasını anlatır ve şunu söyler:
’’Beni Türkiye’de dinleyen sevenlerime, şunu söylemek istiyorum: İnsanlık artık bir karara varsın! İnsanlığın sesine mi kulak verilecek, yoksa eşeklerin anırmasına mı? ’’                
               _________
 
Birkaç gün sonra, o zamanın tanınmış Vatan gazetesi radyodan anlatılan bu söyleşiyi yayınlar ve yazının içine bu ünlü oyuncunun, dönemin diktatörü Hitler’le dalga geçtiği  ‘‘Diktatör‘‘ filmindeki, filmin afiş resmi de olan   o ünlü  fotoğrafını koyar.
İşte o gün, bu Nasredin Hoca fıkrasını anlatan tüm zamanların en ünlü sanatçısı Charlie Chaplin’den başkası değildir. 
Ve Vatan gazetesi Charlie Chaplin’le yapılan bu söyleşiyi yayınlayınca iki aylığına kapatılır.
Bu da demek oluyor ki, ünlü sinema oyuncusu Charlie Chaplin ve Nasreddin Hoca tarihte bir kez yan yana geldiler, onda da bir gazeteyi iki aylığına kapattırdılar.
Charlie Chaplin’in bu en ünlü filmi aslında, biliyorsunuz sevgili okuyucular, sessiz bir filmdir. Tüm zamanların en çok izlenen bu filmin neden sessiz olduğu da bir gün kendisine sorulur:
-    Neden sessiz yaptınız bu filmi ?
-    İgilizce yapsaydım sadece İngilizce bilenler anlayacaktı, oysa sessiz film olunca tüm dünya izledi.  
Hemen hemen dünyanın birçok ülkesinde, hala okullarda derslerde de gösterilen, hatta kütüphaneler ve televizyonlarda ve sosyal medyada ölüm veya doğum yıldönümlerinde her yıl sık sık gösterilen bu film hala en çok izlenen film olarak rekor kırmaya devam ediyor.

(*) Kaynak: Şair, yazar, gazeteci, tv moderatörü ve  tiyatro oyuncusu SUNAY AKIN'ın bir televizyon programından kısaltılarak alındı, 06.05.2018  

Okunma Sayısı: 108