DATÇALI SABIR AĞACIMIZIN ÖYKÜSÜ (5 - Son)
26 Ağustos 2024, Pazartesi 16:21Fotoğraf: Sabır ağacımız da zamana uydu. Turistik oldu. Hiç olmazsa kuruduktan sonra kesin de, çiçekleri içindeki tohumlar toprakla buluşsun, nesli kurumasın.
"Sabrın sonu selamettir" derdi eskiler. Ama tahammül hudutları zorlandığı, insanların tapası (tepesi değil) attığı, ok yaydan çıktığı zaman da "Sabır ağacı bile çatlar" derdi eskiler.
Bugün turistik yerlerde kepaze duruma düşürülen sabır ağacı, bir zamanlar onurun, erdemin, kimseye minnet etmeden en güç koşullarda, en kurak yerlerde yaşamanın, tek başına var olmanın, kendi kendine yetmenin simgesiydi.
Bizim adam yerine koymadığımız sabır ağacının ana vatanı Güney Amerika'da, Aztek medeniyetinde meğersem ne çok erdemleri, görevleri varmış. Aztek mitolojisinde, 400 memesi bulunan, gökteki yıldızları bile emziren ana tanrıça Mayahuel'ün çölde vücut bulmuş haliymiş. Öz suyundan binbir çeşit içki yapılırmış.
Bu içkiler, dini törenlerde Tanrıların, Tanrıçaların kanı niyetine içilir, zevk-sefa alemine dalınır, yeni tanrılar, tanrıçalar doğması için ritüele uygun çiftleşme merasimleri yapılırmış.
Tövbe, tövbe... Daş yağacak! Yeni tanrılar üreteceğiz derken, kendi nesillerini ihmal etmişler. Yok olup gitmişler Aztekler. Amerikayı keşfeden (!) Beyaz Tanrılar da bu yok oluşu hızlandırmış.
Şimdi ise, dekoratif malzeme-ticari meta durumuna düşürülen, mecburen asaletinden çok şeyler yitiren sabır ağacımızın bu acıklı hallerine bakıp bakıp... Sabır'a sabırlar diliyorum.
(son)
20-08-2024
Y. Ziya Özalp
Okunma Sayısı: 205
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.