CUMHURİYET KURULURKEN
15 Şubat 2024, Perşembe 18:08“Türk insanının kahramanlığını tüm dünya bilmektedir..”
Onuncu yıl kutlamaları kapsamında, sokaklarda, caddelerde, efeler, zeybekler,
seğmenler, çeşitli gösteriler yapıyordu. Çevreye neşe saçıyorlardı. Tüm Ankaralılar da bu
oyunlara, şarkılara katılıyordu.
Mustafa Kemal, bunlardan bir grup efeyi Çankaya’ya götürdü. Efeler hoplayıp,
zıplarken, genç ve yakışıklı bir efenin yanında durdu. Elini efenin omuzuna koyarak, şöyle
-Efe sen benim için ne yapabilirsin?
-Her şey…
-Örneğin;
-Senin uğruna ölürüm…
-Sözlerinde içten misin?
-Buyruk sizindir Paşam,
Bunun üzerine Paşa, yere çömelip, elini dizinin üzerine koyarak:
-Koy başını buraya
Efe başını Paşa’nın dizine koydu. Hemen kulağının dibinde soğuk bir demirin değdiğini
duydu. Bu paşanın elindeki tabancanın namlusuydu. Efe tedirgin gözlerle, başını çevirerek,
şöyle bir baktı, Paşa’nın elindeki silahı gördü. Ama hiç kımıldamadan eski durumunu aldı.
Kimse nefes almıyordu. “Paat!” diye bir ses duyuldu. Gerçek mermi sesiydi. Mermi
ahşap döşemeyi delerek geçip gitmişti.
Herkes şaşkında. Paşa, yakışıklı efenin güzel başını dizinden kaldırarak, alnından öptü.
Çok yorulan, efeyi göstererek;
Heyecanlı konuklara ve yanında duran efeye bakarak şöyle dedi:
-İşte ben Anadolu Savaşı’nı bunlarla, böyle canlarını bile esirgemeyen güzel
insanlarla kazandım.!
Okunma Sayısı: 270
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.