Baba ve Oğlu

Değerli Okuyucular,

Bilge kahraman, büyük mizah ve yergi ustası Nasreddin Hoca ile yolculuğumuzun sonuna yaklaşıyoruz. Az kaldı. Bugüne dek gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkürler. Bütün fıkraları biliyoruz diye düşünsek de ne çok yeni fıkralar olduğunu birlikte gördük ve okuduk. Özellikle bunlar Almanya gezisinde ortaya çıktılar…                                                                                                            Birkaç fıkra sonra Hoca ile bu yolculuk sona erecek, bunu size de duyuracağım. Bugün size resimşerle birlikte iki fıkra daha sunuyoruz.   Fıkralar tanıdık gelebilir, fakat başka türlü bir anlatımla sunuluyor. Sizler de gösterdiğiniz tepkilerle, bunun da farkındasınızdır.

Sizlere keyifli ve eğlenceli okumalar…

Nasreddin ergenlik dönemindedir. Artık babasının her dediğini yapmak istemez.
Babası ne söylerse, tersini yapar. ‘‘Ayakkabılarını giy‘‘, dese, çıkarır.‘‘Komşuya git‘‘, 
dese, gitmez, evde kalır.                                                                                             
Evde çok kavga eder. Babası ne kadar kızsa da, o hoşuna gideni yapar.
Babası o kadar budala değildir, elbette hemen bir çözüm bulur. Madem Nasreddin, 
ne söylerse tersini yapıyor, o zaman babası da doğrusunu yapması için ona tersini
söylemeye karar verir.
Bir gün baba oğul değirmene un almaya giderler. İkisinin eşekleri de iki taraflı un
çuvalı taşır. Bir süre sonra bir akarsuyun üstündeki köprüden geçmek zorundadırlar. 
Fakat bu köprü ikisini birden taşımayaz. Birisinin suya girip karşıya geçmesi gerekir. 
Babası ıslanmak istemez ve ona tersini söyler:
‘‘Sen ıslanma, köprüden geç. Ben eşekle geçerim karşıya‘‘ der. Tabii ki Nasreddin
babasının dediğini yapmaz, tersini yapar ve eşekle sudan geçmeye başlar. Babası
sevinir. Fakat eşeğindeki çuvaldan birisi kayar ve düşmek üzeredir. Babası görür ve telaşla:
“Aman dikkat et, Nasreddin! O çuvalı aşağıya doğru çek, yoksa suya düşecek!‘‘ der.
Nasreddin ilk kez, babasının söylediğinin tersini değil de, dediğinin aynısını yapar ve
çuvalı aşağıya doğru çeker. Un çuvalı pat diye suya düşer. Babası kızar ve bağırır:
“Aptal! Neden böyle yaptın?‘‘
‘‘Baba, sen değil misin, bana her zaman ne yapmam gerektiğini söyleyen? Söyledin,
ben de yaptım işte! Bak ne oldu, sen de gördün! Eğer senin söylediğini yaparsam, 
ikimiz için de sorun oluyor, gördün işte...‘‘ der.ş
 

Okunma Sayısı: 102