ÖYLESİNE BİR SOH­BET VE­FA--SE­FA--ÇA­BA--HE­BA- CEFA

Bugün siz­ler­le bi­raz­cık da olsa, ha­ya­ta gü­lüm­se­ye­rek, bi­raz­cık' ­ta es­pi­ri ka­ta­rak bak­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğım.

Bu ya­rı­ma­da­da doğ­muş, üç çey­rek asır­lık bir hayat di­li­mi­ni dol­dur­muş ancak alt­mış yıl ka­da­rı­nı, Dat­ça­'dan sür­gün ya­şa­mış biri ola­rak, ben şah­sen bu Dat­ça­'ma karşı pek VEFA 'lı ol­du­ğu­nu söy­le­ye­bil­me ce­sa­re­ti ken­dim­de bu­la­mı­yo­rum. Geçen bu zaman di­li­mi için­de, il­çe­me karşı her türlü so­rum­lu­lu­ğu ye­ri­ne ge­tir­me­de daha fazla ÇABA gös­te­ren bil­me­yi arzu eder­dim. Ancak geçen bunca za­ma­nı HEBA edil­miş yıl­lar ola­rak da ol­ma­sa­da. CEFA ol­du­ğu­nu söy­le­mek hak­sız­lık olur.?Bu ül­ke­nin bir ferdi ola­rak, hele bir Dat­ça­lı biri ola­rak derin bir nefes ala­rak, ci­ğer­le­ri­mi dol­du­ra­rak Söm­be­ki ada­sı­na doğru HE­E­E­EY diye bir nara ede­bi­li­yor­sam, arzu edip­te elde ede­me­di­ğim tüm ar­zu­la­rı­mın SEFA sını sü­rü­yo­rum de­mek­tir. Hani o eski dü­şü­nü­rün o ünlü sözü: GENÇ­LER DÜ­ŞÜ­NEBİLSE YAŞ­LI­LAR YAPABİLSE. öğ­re­ti­si var ya, ha­ya­tı­mın bu dör­dün­cü çey­re­ği­ne ge­çer­ken bunu ken­di­me reh­ber edin­dim. İsyan et­me­den ,ya­şa­ma­yı bir cefa gibi al­gı­la­ma­dan, biz­le­re su­nu­lan zaman ni­me­ti­ni, ça­ba­la­rı­mız­la se­fa­sı­nı süs­le­ye­lim ve se­fa­sı­nı hep bir­lik­te sü­re­lim.

Bu kadar sos­yal fel­se­fe yap­ma­dan dö­ne­lim il­çe­mi­ze.

Bu kış mev­si­min­de yine ye­ter­li yağış al­dı­ğı­mı­zı söy­le­ye­mem. Bu ya­rı­ma­dı­mız, yaz mev­si­min­de de su ko­nu­sun­da sı­kın­tı­lar­la kar­şı­la­şa­cak gibi. İsra­fı­mız­la heba et­ti­ği­miz Her Zaman yazıp söy­le­di­ğim mi­ras­ye­di an­la­yı­şı taban suyu çözüm yolu, bin­di­ği­miz dalı kes­mek gibi. Hal­bu­ki de­ni­ze ula­şan su kay­nak­la­rı ara­sın­da en­teg­ras­yon, kul­la­nı­lan suyun geri ka­za­nı­mı, ya­pı­la­rı­mız­da SAR­NIÇ­LI KONUT se­çe­ne­ği, su hav­za­la­rı­nın, ta­rım­sal alan­la­rın imar alanı dı­şın­da tu­tul­ma­sı, güneş ener­ji­sin­den ya­rar­la­na­rak ,ha­va­da­ki nemin suya dö­nüş­tü­rül­me tek­no­lo­ji­si­nin bil­has­sa kamu bi­rim­le­ri­nin ön­cü­lü­ğü ile örnek olun­ma­sı öne­re­bi­le­ce­ğim ko­nu­lar­dan ba­zı­la­rı.

Yılın hemen hemen 12 ayı güneş alan il­çe­miz­de, neden güneş ener­ji­sin­den ya­rar­la­nı­la­rak toplu ta­şı­ma ya­pıl­maz. Elin adamı, güneş ener­ji­sin­den
ya­rar­la­na­rak met­ro­büs bile ça­lış­tır­dı­ğı­na göre, halen pet­rol tü­rev­li /kar­bon sa­lı­nım­lı araç­la­rı kul­lan­ma­da ısrar ede­riz... Diğer ko­nu­lar­da ol­du­ğu gibi, sev­gi­li KENT KON­SEYİ üye­le­ri­nin dik­kat­le­ri­ne sun­mak is­te­rim.

Bir başka konu ise, yerel yö­ne­tim­ler ara­sın­da per çok alan­da bilgi ile­ti­şi­mi­ni pay­la­şı­la­bi­le­ce­ği bir AĞA oluş­tu­rul­ma­sı. Bu ko­nu­da da yine KENT KON­SEYİ nin ön­cü­lük et­me­si, öneri ve çözüm yol­la­rı ko­nu­sun­da yö­ne­ti­min /hal­kın bil­gi­len­di­ril­me­si. El­bet­te ko­nu­nun de­vam­lı gün­dem­de tu­tu­la­rak takip edil­me­si. Öy­le­si­ne kar­deş kent gibi sem­bo­lik gi­ri­şim­ci­le­rin ki­şi­le­re fay­da­sı yok.

İşimiz çok zaman ço­o­o­o­o­o­o­o­ok kısa. Onu heba edecek kadar biz­le­re cö­mert­çe ve­ril­me­mek­te.

SAĞ­LI­CAK­LA.

Okunma Sayısı: 329