KURTULUŞ'TAN KURULUŞA SENİ VURMAYA GELDİM PAŞAM!...(25)

Mustafa kemal, karargahta çalışıyor. Dışarıda da nöbetçi olarak, ilk silahlandırdığı asker var. Askerin sesi;
    -Yassah diyon sana ulan! 
Diye birkaç kez ses duyulunca. Cevat Abbas silahını çekerek dışarı fırladı.
    Karşısında orta yaşlarda, iri yarı, kara gözlü, esmer, pala bıyıklı, halktan bir adam duruyordu. Daha çok Doğu'lu Kürt bir hamala benziyordu.
-Ne istiyorsun? Ne arıyorsun burada?
-Mustafa Kemal Paşa'yı göreceğim.
    -Ne yapacaksın Paşa'yı?
    -O'na söyleyeceklerim var.
-Nedir söyleyeceklerin? Bana söyle, ben O'na söylerim.
    Adam inadına içeri girmek istiyordu. Onu Mustafa Kemal'in oturduğu odaya götürdü.(Burada bir zaaf söz konusudur. Adamın üstü aranmamıştır. Bun daha sonra Mustafa Kemal ilgililere söyleyecekti) 
    -Sizi bir vatandaş görmek istiyor Paşam!
    -Gelsin görelim.
Adamda bir gariplik vardı. Herkes bunu seziyordu.Herkes dikkat kesilmişti.
-Gel bakalım evlat, bir arzun mu var?
    -Var Paşam. Zatınıza söyleyeceklerim var.
    -Haydi çekinme söyle.
Adam boğazını temizledikten sonra, bir suç işlemiş gibi;
-Paşam, bana zatınızı vurmak için görev verdiler.
    Mustafa kemal, hiç aldırmaz gibi davranarak;
-Haydi, peki öyleyse, vur beni, yap görevini…
-Aman paşam, sen vurulacak adam mısın? Sen baş tacı olmaya layıksın.
    Sonra ceketinin iç cebine eli giderken, herkes tetik kesildi. Mustafa kemal eliyle işaret ederek, herkesin sakin olmasını sağladı.Adam  iç cebinden yepyeni bir tabanca çıkarıp masanın üstüne bıraktı.
    -İşte Paşam, bana verdikleri tabanca”Git o vatan, millet, ırz düşmanı hainini, padişahımızın düşmanı olan paşayı vur….”Ben de zatınızı öyle sanarak, sizi öldürmeye karar verdim.Üç gündür arkanda dolanıyorum. Bütün düşüncelerim alt üst oldu. Meğer beni aldatmışlar! Az kalsın milletin babasını vuracaktım. Senin hemşerilerle konuşmanı dinledim, baktım ki sen yalnız bizi düşünüyorsun. Bizi, vatanımızı kurtarmak istiyorsun. Asıl hain onlar!Ben de senin bir askerim artık Paşam!
    -Al tabancanı sok beline evlat. Dediğin gibi sen de artık bu vatanın öz askerisin. Tabancasız, silahsız olursak Pontusçular, vatanı satmış padişah yanlıları hepimizi gelip yok eder.
    Kürde bir kahve ısmarladı. Ve kendisini unutmamasını söyledi.
    Bu olay O'nu çok sevindirmişti. Demek ki kiralık katiller bile kendilerinden yanaydı. Halk ona güveniyordu. 

Okunma Sayısı: 303