KURTULUŞ'TAN KURULUŞA - KURTULUŞ GÜNLERİ

-Merhaba hemşeri. Bu yol Afyon'a gider mi? 
    -Doğru Afyon'a çıkar. Ama, yoldan ayrılmayın. Çukurlar bomba(mayın) dolu…
    Halide Edip Afyon'a girdiğinde, yıkılan, yakılan evlerin içinden, yerdeki karları eze eze yürüdü arabası. Otomobilin önünde, sağa sola hareket eden askerler vardı. Bir hazırlık yapılıyordu. Kurtuluş hazırlığı…
    Halide Edip'in geldiğini gören, subaylar ve askerler:
    -Merhaba, onbaşı(Halide Edip Kurtuluş Savaşı boyunca onbaşı rütbesiyle görev yaptı. Daha sonra terfi edecekti!)
    Halide Edip'in emir eri İbrahim gelmemişti. Tahsin beyin Emir eri ona yardım etti. Elini yüzünü yıkamaya fırsat bulunca, Tahsin bey O'na:
    -Hemen baş kumandana rapor edeniz. Çavuşu iki kez geldi, sizi sondu…
    -Baş kumandan nerede oturuyor?
    -Yandaki odada…
    Halide Hanım, yandaki odaya geçmek için odaya geçtiğinde, tüm Afyonluların sokaklarda bir şöleni kutlama hazırlığında olduklarını gördü. 
    Halide Edip, bu kalabalık içinden zorla geçerek Mustafa kemal'in dairesine girebildi. 
    Baş kumandanın yanında Fevzi Paşa(Çakmak) bulunuyordu. İkisinin de yüzlerinde güller açıyordu. Çok mutluydular.
    Halide Edip'in kapıdan girdiğini görünce başlarını kaldırdılar. Mustafa kemal O'nun elini sıkarken;
    -Safa geldiniz, hanımefendi, dedi.
    -Kutlarım sayın Paşam. En sonunda başardınız.
    Mustafa Kemal bir kahkaha attı:
    -Evet en sonunda, tüm halkımızla bunu başardık. Peki siz buraya nasıl geldiniz?
    -Az daha Yunanlıların arasına düşüyordum. 
    -Ben de bugün Yunanlıların arasına düşüyordum diye, şakalaştı.
    Sonra hep birlikte yemeğe oturdular. Askerlerin donattıkları masada, evlerden gelmiş yemekler vardı. 
    Halide Edip, yemek sırasında, Mustafa Kemal'e:
    -İzmir'i aldıktan sonra artık biraz dinlenirsiniz, Paşam. Çok yoruldunuz dedi.
    -Dinlenmek mi? Yunanlılardan sonra birbirimizle dövüşeceğiz. Birbirimizi yiyeceğiz!...
    -Neden? O kadar çok yapılacak iş var ki!
    -Ya, bana muhalefet etmiş adamlar?
    -Bu bir millet Meclisinde doğal değil mi?
    Bunun üzerine Mustafa kemal, bir iç çekti. Bir süre susulduktan sonra. Muhalif mebuslardan birkaçının adını sayarak:
    -En iyi siz biliyorsunuz, biz düşmanla, kelle koltukta savaşırken, bunların içerden bizi hançerlemesi unutulacak gibi değil…

Okunma Sayısı: 191