KURTULUŞ'TAN KURULUŞA - HAVZA'DA-HAVZA'DAN AMASYA'YA…(27)

25 Mayıs 1919 günü Samsun'dan yola çıkan Mustafa Kemal ve arkadaşları, aynı gün Havza'da oldular. Onları Kaymakam  Fahri Bey karşıladı. Kaplıcalara yakın Ali Baba Oteli tutuldu.(Şu anda bildiğim kadarıyla Havza Karargah Evi  müzesi adıyla anılıyor) 
    Mustafa Kemal, otelde kalırken, bir gün Ali Baba'yı çağırdı:
    -Ali Bey, git bana Belediye Başkanını çağır.
    Belediye başkanı İbrahim Bey, yarım saat sonra karşısındaydı.
    -İbrahim Bey, halkın sesini çıkarma zamanı gelmiştir. Önümüzdeki Cuma  vaizinden sonra bir miting yapılsın. Miting alanı bu otel ile cami arasındaki alan olsun. 
    Bunları dedikten sonra, sanki bir şeyi unutmuş gibi;
    -Dur, bu arada yapılması gereken bir iş daha var. Bir mevlit okutulsun. Mevlüt bittikten sonra hitabeti kuvvetli bir arkadaş,halkın silahlanması gerektiğini, padişahın ve hükümetin çaresiz olduğunu söylesin.
    Belediye başkanı: 
    -Miting meydanında kimin konuşmasını istiyorsunuz efendim?
-Bir Hoca Efendi konuşsun!
    28 Mayıs'ta Havza Genelgesi yayınlandı. 30 Mayıs günü de miting için hazırlıklar tamamlandı. Halk hazırdı. Meydan tıklım tıklım doluydu. Ama mitingde konuşacak Sıtkı Hoca ortalıkta yoktu.
    Halkın sabırsızlanması üzerine  bir başka Hoca efendi bulundu . Fuat Hoca…Hazırlıklar tamamlanınca Belediye Başkanı Mustafa Kemal'e:
    -Efendim buyurunuz, ne icap ediyorsa söylenecektir…
    Mustafa Kemal; Sıtkı Hoca'nın gelmeyişine üzüntüsü belli eder şekilde;
    -İbrahim Efendi, halk toplanmış ne söylenecekse söylensin.
    Fuat ve Belediye başkanı birkaç söz söyledi. Ama gereken heyecan yaratılamadı. Mustafa Kemal bunu hiç beğenmedi. Bu mitingin tekrarını istiyorum, dedi. Sıtkı Hoca'nın gelemeyişi üzerine birçok söz söylendi. 
    Sıtkı Hoca'ya haber geç ulaştığı için mitinge yetişememişti. Ama milletin ağzı torba değil ki büzesin…
    Sağda solda;
    -"Hoca korktu da gelemedi." Gibi sözler Sıtkı Hoca'nın kulağına kadar gitti.
    Buna çok kızdı. Öfkeyle Belediye Başkanı İbrahim Bey'i buldu;
    -Ben, korkak bir adam değilim. Neler emrediyorsanız edin,derhal yapmaya hazırım, dedi.  
-Önümüzdeki Cuma miting tekrar edilecek, sen çıkıp konuşur musun?
    -Hazırım! Dedi.
    Çok güzel geçen mitingi Mustafa Kemal otelin penceresinden izliyordu. Hoca konuşmasını şöyle bitirdi:
    -Ey cemaat, düşmana karşı koymak için elde sopa gereklidir. En gücü yetmeyen Müslüman bile bugünden tezi yok bir sopa edinmelidir. Buna da gücüm yok diyen kimse var mıdır? Varsa oda evindeki kazmayı, keseri, bıçağı, o da yoksa yumruğunu hazırlasın!Artık zamanı gelmiştir.  Hz. Allah da, Peygamberimiz Efendimiz de böyle emrediyor.
    -Varol Hoca! Yaşa Sıtkı Hoca!
    Nidaları  atılıyordu. Halk gürlüyordu Mustafa Kemal7in yüzü gülüyordu. Belediye Başkanına;
    -Çok güzel miting oldu.Benim de burada görevim bitti. 
    Sıtkı Hoca ve Belediye Başkanıyla vedalaşırken;
    -Hep haberleşeceğiz!...dedi. 
    Buraya bir not eklemeliyim, Mustafa Kemal'in 22 Haziran 1919'da Amasya'da olduğunu biliyoruz. Amasya'ya ne zaman gittiği hakkında kesin bilgi yok. Ali Tuzcu diye bir asker(Havzalı ) bu kayıp 20 günün araştırmasını yapıyordu. Kimi söylentiler vardır. Sovyet silah kaçakçılarıyla dağlarda buluştuğu, Topal Osman ve 15 adamıyla da Havza'da buluştuğu söylentileri vardır. 
    

Okunma Sayısı: 275