KURTULUŞTAN KURULUŞA (17)

   KOLONEL ROLETTO'NUN BALOSU
            (Savaş Sadece Cephede Kazanılmaz!)
Mustafa Kemal , ne yapıp, edip Anadolu'ya geçecektir. Ancak, bu arada kuşları ürkütmeden bunu yapmak istiyordu.
    İşte böyle günlerden birinde, İstanbul sosyetesi bir balo veriyordu. Haberi Cevat Abbas vermişti. Şöyle demişti:
    -Paşam pek yakında Kolonel Roletto bir balo verecek…
Mustafa Kemal"bize ne ?" demedi. Düşünmeye başladı. Buraya birini sokabilirler miydi? Çünkü böyle toplantılarda bir sürü şey öğrenilir, bir sürü dedikodu piyasa sürülür, bir sürü pislik açığa çıkardı.
    Acaba tanıdığı biri veya birileri de çağrılmış olabilir miydi? Arayıp taradılar, hayır tanıdıkları kimse yoktu baloya gidecek. O zaman başka bir şey drüşündü M.kemal. Vevat Abbas'a dönüp, şöyle dedi:
    -Cevat, bu baloya bir davetsiz misafir göndermeye ne dersin?
    -Çok iyi olur da Paşam, kimi göndereceğiz?
    -Buldum ! Cevat buldum! Bu baloya bir prenses gönderirsek, hiç kimse kuşkulanmaz. Ayrıca kadın orada saygı ile bile karşılanır.
    -Kimdir bulduğunuz, Paşam?
    -Tanırsın. Prenses Mevhibe Celalettin. Abdülhamit'in kız kardeşinin kızı. Şu kaderin işine bak! Bir zamanlar yıktığımız bir kanlı sultanın genç kuşağıyla vatan kurtarmak için işbirliği yapıyoruz. Haydi  sen hemen git, kendisine haber ver.
    İstanbul sosyetesinin yakından tanıdığı Mevhibe Celalettin, yağmurlu bir havada, yarı ıslak bir durumda içeri girdi. Heyecandan elleri titriyordu. Mustafa Kemal içeri girince ayağa kalktı. Kendisine hoş geldin dedikten sonra; kendisini daha fazla heyecanda bırakmamak için hemen konuya girdi;
    -Sizi böyle heyecana düşürdüğüm için, yorduğum için öncelikle özür dilerim. 
    -Bir şey değil paşam. Ben emrinize seve seve hazırım.
    -Teşekkür ederim. Şimdi beni dinleyiniz. Şu karşıki konağı görüyor musunuz? 
    -O konağı iyi bilirim Paşam. Ethem Paşa'nın konağıydı orası.
-Ama şimdi değil. Şimdi İtalyan işgal komutanlığı karargahı. Kolonel Roletta oturuyor orada şimdi.
    -Evet…
    -İşte orada Kolonel Roletto, gelecek hafta bir balo verecek…Sizin bu baloya gitmenizi istiyorum. Hem de mutlaka gitmenizi istiyorum. 
    -Aman Paşam, hiç davetsiz  baloya gidilir mi? Hem ben kimseyi tanımıyorum ki. 
-Bu sizin için basit bir şey prenses. İsterseniz halledebilirsin. Bunu sizden bekliyorum. 
-Madem emrinizdir. Ne yapıp edip gideceğim…
    -Emir değil, rica ediyorum. 
-Peki baloya gittim. Orada ne yapacağım. 
-Siz oraya gitmeyi halledin. Sonrasını konuşuruz…
    Kolonel Roletto'nun balosu gelip çatmıştı. Mevhibe Celalettin sondu:
    -Baloda ne yapacağım Paşam.?
    -Orada kimlerin bulunduğunu, bir de adı ikimizin arasında kalacak olan birinin ne yaptığını, kimlerle görüştüğünü öğrenmek istiyorum. Ne kadar geç olursa olsun, balodan çıkınca buraya gelin
    -Aman Paşam, karşıdan çıkıp, buraya girdiğimi görmezler mi? 
    -Hakkınız var. Yarını bekleyelim. 
    M. Celalettin baloya gitti. Orada olanları , kimin kiminle görüştüğünü, rezillikleri de anlattı. 
    Mustafa kemal şunları söyledi:
-Bunların sonu gelecek, bunların sonu gelecek…
    -Nasıl gelecek Paşam?
    -Onu şimdi söyleyemem. Fakat çok uzak değil, pek yakındır…

Okunma Sayısı: 249