KİTAP VE OKUMAK…

Yüzlerce sayfa yazılabilir. Ben de küçük bir derleme yaptım;
*Yetişen zekaları kitaplarla beslemeyen milletler hüsrana mahkumdur.
*Bazı kitapların son sayfaları bir arkadaşı kaybetmek gibi mesela…
*Bazı kitaplar tadılmak, bazıları yutulmak, bazıları ise sindirilmek içindir.
*Önce iyi kitaplar okuyun, yoksa onları elinize almak için hiçbir istek duymazsınız.
*Kitapsız yaşamak kör, sağır dilsiz yaşamaktır
*Güneş dünya için ne anlama geliyorsa kitap da benim için aynı anlama gelir.
*Elimde olsaydı her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim
*Bir kitap içimizdeki donmuş değerleri parçalayacak bir balta olmalıdır.
*İyi bir kitap bir hazinedir.
*Kitaplar uygarlığa yol gösteren ışıklardır.
*Kitap okumak boş zamanları değerlendirerek değil. Zaman ayırarak yapılmalıdır.
*Kitaplar aklın çocuklarıdır.
*Bir kitabın ne kadar okuyucusu varsa o kadar değişik çeşidi var demektir.
*Bir kitap dünyadan daha geniştir, çünkü maddeye düşünceyi katar.
*Bir kitap beni nasıl değiştirebilir ki diyorsan, elindeki kitaba bak, o da bir zamanlar odundu.
*Bazıları kitabı kalınlığıyla ölçer. Sanki kafayı değil de kolunu çalıştıracak!
*Kitaplar aklın tedavi yerleridir. 
*Kitaplar dostlar gibi iyi seçilmiş olmalıdır.
Daha yüzlerce yazarım da…
Bizim ülkemizde bundan güzelleri söylenmiş, onlardan da yazmak isterim:
Ne güzel bir deyimimiz var;
“Kitap gibi kadın, aç aç oku!”
“Cahilin aynada gördüğünü okuyan pişmiş tuğlada görür…”
“Kitabın ortasından konuştu”
Ama en güzelini Sunay Akın söylemiş. Bu yazıyı da onun o güzel benzetmesi için yazdım:
“…Eski Türk filmlerinde, kızların düzgün yürümesi için başlarına kitap koyulurdu…
Demek ki, kitap ne amaçla kullanılırsa  kullanılsın insana düzgün yürümeyi ve dik durmayı öğretir…”

Okunma Sayısı: 265