KİLİSELERİMİZ (4)

Foto: Kargı manastırının çilehanesi. Çocukluğumdan beri, Kargı koyuna gelip gittikçe hep merak ederdim. Koyun güneyinde, denizin hemen kenarında bulunan bu garip yapı neyin nesi diye? Kilise desen değil, hamam desen değil, çeşme desen değil. Acaba nedir...?  Fazla merak iyi değildir, biliyorum. Ama bendeki aşktan da öte Datça sevdası, merakı işte. Datça'dan başka bir yerin tarihine de, doğasına da, bilmiyorum nesine de meraklı değilim. Daha Efes'e, Milet'e bile gitmedim.Zaman içinde araştırdım, eskilere sordum, soruşturdum. Meğerse yukarıda şekil birde görülen yapı, bir Hristiyan-Ortodoks "çilehanesi"miş. Bugün Kargı koyundaki Kargilos otel geçmişte küçük bir manastırmış. Burası da manastırın çilehanesi.Valla ben de eskilerin yalancısıyım. Hatta bu çilehanenin hemen alt kısmında güney batısında bir de ayazma (kutsal su) var. Bugün çalıların arasında kalmış, harap-bitap düşmüş, öksüz, kimsesiz etrafı daire şeklinde duvarla çevrili, melül melül, ince ince akıp duran bir su kaynağı. Bizim de Müslüman, Hristiyan, Rum, Türk gibi milliyet, etnik, cinsiyet, cinsel kimlik ayrımı gözetmeksizin kültürel, tarihi mirasımıza verdiğimiz değer de ancak bu kadar işte. Hatta, Osmanlı'dan, atalarımızdan bizlere miras kalan Karaköy, Yaka köy camilerimizin, Osmanlı mezarlarımızın hali ortada.Hadi biraz da ukalalık edelim. Çilehane sadece Türk-Müslüman sentezi bizim tekkelerimizde bulunan bir inziva yeri değil. Budizm, teizm, Hristiyanlık gibi inançlarda da "Çilehane" var. Çilehane lafı Farsça "Çihil-kırk" kelimesinden türemiş. Kırk gün çile çekme gibi bir şey. Hidayete ermek, Tanrı ile bütünleşmek (vahdet-i vücud) için tuz, yağ, ekmek, su gibi çok kısıtlı ihtiyaçlar eşliğinde fiziken ve ruhen arınma noktaları, inzivaya çekilme, toplumdan uzaklaşma yerleri çilehaneler.Hristiyanlıkta bu tür çile çekmelere "Asketizm" mi ne deniyormuş. Bu yapı da bir tür "Asketizm merkezi" olmalı. Elbette, konunun uzmanı değiliz. Sağdan soldan edindiğimiz bilgi kırıntılarını satıyoruz. Kargı koyunun kuzeyinde hemen yamaçta aslanlar gibi hâlen ayakta duran, dün kadar "ahir" olarak kullandığımız öyle bir küçük kilise var ki. Üstelik bu kilisenin öyle hazin bir öyküsü var ki. Sormayın gitsin.

Okunma Sayısı: 276