KA­RA­KÖY ÇI­NA­RI­NIN ÖY­KÜ­SÜ.. Ü Ç - A S K E R - Ç I N A R I ..(1)

Dik­kat eder­se­niz çı­na­rı­mız üç göv­de­li­dir..
Bunun öy­kü­sü ha­zin­dir..
Halk ara­sın­da üç yüz ya­şın­da ol­du­ğu söy­le­nen çı­na­rı­mı­zın, cep­he­ye sa­vaş­ma­ya gön­de­ri­len ve üçü de şehit olan Ka­ra­köy­lü kör­pe­cik üç ev­la­dı­mız ta­ra­fın­dan di­kil­di­ği ve bu ne­den­le üç göv­de­li bü­yü­dü­ğü ri­va­yet edi­lir..
Sanki bu üç ev­la­dı­mız cep­he­de şehit ola­cak­la­rı­nı bil­miş­ler ve ha­tı­ra­mız kal­sın, na­mı­mız anıl­sın diye , eski ka­ra­köy ca­mi­si­nin hemen kar­şı­sı­na bu ulu çı­na­rı dik­miş­ler­dir..
Biz Dat­ça­lı­lar Çınar ağa­cı­na K a v a k deriz.. Bunun öy­kü­sü de uzun­dur..
Yine ri­va­ye­te göre Elaki (Ali Ağa-Re­şa­di­ye) de otu­ran kadı..?Yaz ay­la­rın­da sı­cak­tan bu­na­lır, mah­ke­me­yi, Re­şa­di­ye k a v a k - d i b i ndeki ulu çı­na­rın göl­ge­si­ne ku­rar­mış..
Ter­le­di­ği, bu­nal­dı­ğı zaman k a v u ğ u n u çı­ka­rır, çı­na­rın kö­kü­ne ko­yar­mış..?Bu ne­den­le Çınar ağa­cı­mız olmuş K a v u k - a ğ a c ı.
Zaman içeri­sin­de ke­li­me yu­var­la­na yu­var­la­na K a v a k ağa­cı­na dö­nüş­müş,,
Mış... miş.. muş..müş.. de­di­ği­miz için ba­zı­la­rı­nın müs­teh­zi bir eda ile dudak bük­tü­ğü­nü görür gi­bi­yim..
Ana­do­lu, bin­ler­ce yıl­lık bi­ri­ki­mi olan dini , milli, ma­hal­li men­kı­be­ler, ef­sa­ne­ler , hi­ka­ye­ler, ke­ra­met­ler, batıl inanç­lar di­ya­rı­dır..
Ve bun­lar ne­sil­den ne­si­le ak­ta­rı­la ak­ta­rı­la inanç sis­te­miy­le, din­ler­le bü­tün­le­şe­rek, kay­na­şa­rak ayrı bir kut­si­yet ul­vi­yet ka­zan­mış­lar­dır,.
Bu ne­den­le "Ana­do­lu -Müs­lü­man­lı­ğı " diye bir kav­ram oluş­mu­ştur.
Türbe, hatta süslü, ih­ti­şam­lı mezar, ger­çek İsla­mi­yet ­te ya­sak­tır.. Gü­nah­tır. Dört Ha­li­fe­mi­zin me­zar­la­rı dahi belli be­lir­siz­dir.? Basit ve mü­te­va­zi­dir.
Şeyh­ten, şıh­tan ha­cı­dan ,ho­ca­dan medet ummak, zin­har ya­sak­tır. Şirk­tir..?Al­la­ha eş koş­mak­tır.
gezin ba­ka­lım Ana­do­lu köy­le­ri­ni ,ka­sa­ba­la­rı­nı, şe­hir­le­ri­ni ..
Türbe, şıh, şeyh, yatır,  üfü­rük, büyü, sü­rü­sü­ne be­re­ket..
Adı­ya­man'daki M e n z i l şey­hi­nin bir tas çorba ile bin­ler­ce ki­şi­yi do­yur­du­ğu­na halen daha ina­nı­lı­yor da..
Son de­re­ce masum bir ri­va­yet olan Ka­ra­köy'de cep­he­de şehit düşen kör­pe­cik üç ev­la­dı­mı­zın dik­ti­ği Çınar ağa­cı­mı­zın bu ev­lat­la­rı­mı­zın anı­sı­na hür­me­ten ü ç- g ö v d e l i bü­yü­dü­ğü­ne niçin inan­mı­yor­su­nuz.. ? (sü­recek)
Not ; Ka­ra­köy- üç asker çı­na­rı­mı­zın öy­kü­sü­nü yıl­lar önce yaş­lı­lar­dan, özel­lik­le rah­met­li Feti Ke­çe­ci am­ca­mız­dan der­le­miş­tim. Bu ri­va­yet hak­kın­da bil­gi­si, duy­gu­su olan lüt­fen pay­laş­sın. Geç­mi­şi ge­le­ce­ğe in­ti­kal et­ti­re­lim..

Okunma Sayısı: 644