“KADINLAR YÜKSEKTİR….”

Türkiye kendi Me-Too hareketiyle sarsıldı. Me-Too(sözcük anlamıyla BEN DE demekmiş.)

Erkekler tarafından cinsel tacize uğrayanların sosyal medyada içini döktüğü ve farkındalık yarattığı bir eğilim haline geldi.

Dünyada herkes, her yolla içini dökmeye, erkekler tarafından nasıl tacize uğradığını anlatmaya başladı. Bununla da kalınmadı, sokaklar da şenlendi!

Özellikle edebiyat ve basın dünyasındaki cinsiyetçilik, yeni bir haber sayılmasa da kadınlar ilk kez yaşadıklarını bu denli geniş kitlelere ulaştıramamışlardı. Bunu başardılar…Ülkemizde bu isyanın tarihi ise daha eskilere dayanıyor. Osmanlı döneminden, Cumhuriyet'in ilk yıllarına uzanan kadın hareketi, özellikle seçme ve seçilme hakkı istemi nedeniyle basın tarafından karikatürler ve alaycı köşe yazılarıyla sıklıkla küçümsenmiş;kadınların Meclise girdiklerinde gündeme moda ve makyaj gibi konulardan başka katkıları olmayacağı söylenmişti. Kadın hakları mücadelesinin sembol isimlerinden Nezihe Muhiddin 1927'de yazdığı “Kadınlık Yüksektir” açıklamasıyla bu karikatürlerden biri yüzünden AKŞAM gazetesini özür dilemeye de mecbur etmişti. Ne yazık ki, sonunda amacına ulaşıp, kadınların seçme ve secçilme hakkını kazandığı günü gördüğünde bu saldırılar yüzünden, hareketten uzaklaştırılmıştı. 

Büyük bir olasılıkla 11 Nisan 1930'da  Sultanahmet Meydanı'nda kadınların seçme ve seçilme hakkını kutladığı mitin de çekilen, paylaştığım fotoğrafta onu göremiyoruz.

Yiğit kadınlar hep böyledir. Uğraşlarının meyvelerini toplayamazlar. Halide Edip de onlardan biridir. Yeri gelmişken yazayım. Türkiye'de kadının özgürleşmesi için ilk romanı yazan O'dur. Tüm kadınlara önerim, bu romanı mutlaka okumalarıdır(romanın adı HANDAN…) Yeni basımı var mı bilmiyorum. Ama her halk kütüphanesinde olduğunu biliyorum. 

Evet ne demiştik. Kadınlar Yüksektir. Bizim kadınlarımız daha da yüksektir.