GELİRİM, AMA ĢİDERKEN AĞLARIM

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
masmavi denizini, parlak güneşini
özleyeceğimi bilir de onlardan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
koylarında bir yelkenli ile turlamayı
özleyeceğimi bilir de onlardan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim, 
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Kumluk, Kargı koyu, Palamutbükü, Knidos'u
özleyeceğimi bilir de onlardan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Kumlukdaki bir Cafede serpme kahvaltıyı, ya da bir tostu
özleyeceğimi bilir de onlardan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
limanda akşamları piyasa yapmayı, müzik dinlemeyi
özleyeceğimi bilir de onlardan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
oradaki rakı ve balık keyfini, mezeleri
özleyeceğimi bilir de onlardan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Datça‘nın karakovan petekli çam balını,
özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Bademli kahveyi, mis gibi kokan bedemli kurabiyeyi
özleyeceğimi bilir de onlardan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Keçi sütlü dondurmaları, hele ki bal bademi
özleyeceğimi bilir de onlardan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
karşıya bakınca gördüğüm Simi'yi,
özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Simi yolunda tanıdığım o güzeli,
özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
O güzel çok güzel, ama aslında gönlü güzel, 
onu özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
O güzel çok güzel, ama çok da şık, herkesi çatlatır valla, 
onu özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
O güzel çok güzel, ama hayvan sevgisi de inanılmaz, 
onu özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Datça'da kimseyi tanınam, ama gezerken o güzele rastlamayı
özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
onun ofisinde sohbet, elinden bir orta kahve çok keyifli,
bunları özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
yazar olmak ilham ister, bana bunu veren de o güzel, 
yeni ilhamları özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Tanrı güzellik verir, ama onu koruyup genç kalabilmek kulun işi, 
buna şahit olmayı özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
O güzel geçen hafta  sonu geceleri dansları ile onu seyreden gözleri bayram ettirmiş,
ben göremeyip kıskanırım, çatlarım  da ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Datça çok güzel, kaymağı ise o tarifsiz güzel, 
onları özleyeceğimi bilir de ondan ayrılamam bir türlü.

Datça'ya her sene bir iki ay gelirim,
ama giderken ağlarım da öyle giderim,
Bundan büyük nimet olurmu, bunların hepsini çok 
özleyeceğimi bilir de  ayrılamam bir türlü.

Datça’dan ayrılmanın yine zamanı geldi,
ya ne çabuk geçti o güzel haftalar,
her sene olduğu gibi
giderken ağlarım da öyle giderim,

06.10.2024
 

Okunma Sayısı: 203