DEHŞET VAGONUNDA BİR MONŞER…(1)

*Hitler faşizminin en korkunç günlerinde, Fransa, Marsilya'da cesur bir başkonsolos…

*Türk vatandaşı pasaportu taşıyan tüm Yahudilerin koruyucusu…

*Can kurtarmak için canını ortaya koyan yürekli bir insan.

Kalabalık, konsolosluğun kapısında, konsolosu görünce bağırmaya başladı;

-Trene bindirmişler götürüyorlarmış…

Kavas kalabalığı uyardı;

-Açılın diye bağırdı!

Kalabalıktan bir adam ağlayarak:

-Onlar Türk dedik yine de götürdüler.

-Nereye? Diye sordu konsolos…

-Saint Charles İstasyonuna….

Hemen odasına girip, dosyaları aldı, koşar adım kavası da yanına alarak istasyona gitti.

Bir de ne görsün!

İçinden çığlıklar, haykırmalar, hıçkırıklar duyulan vagonun üzerinde, “bu vagona yirmi büyükbaş hayvan ve beş yüz kilo ot yüklenir…” yazıyordu. 

Vagondan biri;

-Çoğumuzda Türk pasaportu var ama Gestapo'ya laf anlatamıyoruz…”

Yıl 1941-1944 arasıdır. Almanya Fransa'yı işgal etmiştir. Paris yakınlarında Yahudi toplama kampı vardır. Paris dışındaki sokaklarda Yahudi diye şüpheli görünenlerin alçaltıcı şekilde pantolonları, külotları indirilerek , sünnetli mi, sünnetsiz mi diye bakılmaktadır.

Türkiye hem İngiltere, hem Amerika, hem de Sovyetler tarafından savaşa sokulmak için baskı altındadır. Almanlar ise, Türkiye'nin kendi yanlarında olmasını istemektedirler. Alman temsilcisi Von papen(Hitler'in en iyi adamıdır) Türkiye'dedir.

Almanlar, Türkler'e ve Türk pasaportu taşıyan Yahudilere dokunmamaktadır. Türk pasaportu taşıyan Fransızlar ve öteki insanlar daha şanslıdır. 

Ancak adı geçen trende bulanan 80 kişi arasında, 50 kadar Türk pasaportlu vardır. 

Yer Marsilya'dır(Fransa) trendekiler Paris toplama kamplarına götürüleceklerdir. İşte Marsilya boşkonsolosu o nedenle hızlı bir şekilde tren kalkmadan yetişmiştir istasyona…

Konsolos, istasyon binasındaki memura:

-Amirinizi görmek istiyorum.

-Aceleniz mi var?

-Çok acelem var. Bir yanlışlık yapılmış, Türkleri toplayıp vagona yüklemişler. Tren kalkmak üzere. Onları hemen indirmeniz gerekiyor

-Hiçbir yanlışlık yapılmadı.

-Bakın elimdeki dosyada vatandaşlarımın isimleri yazılı. Tek tek okuyalım listeyi…

-Hiç zahmet etmeyin…

-Bu treni içindeki Türklerle kaldırmak size pahalıya mal olur…

Memur konsolosun elindeki dosyayı alıp, isimlere baktı ki, Jak,İzi,Rafael…gibi Yahudi isimleri var.

-Bunlar mı Türk?

Sert bir hareketle dosyayı alan konsolos:

-Evet, onlar Türk. Dinleri belki Musevi'dir ama, benim milletimin kanunlarına göre dinleri ne olursa olsun, bu insanlar Türktür, Türk vatandaşlarıdır.

Konsolosla memur bu tartışmayı yaparken, tren hareket etmişti bile. Gittikçe hızlanıyordu. 

Konsolos ve peşinden kavas trene atladılar. 

Paris'e götürülen tutsakların yanına gidip,

-Ben Türk konsolosuyum, içinizdeki 50 Türk'ü alıp geri döneceğim. Diğerleri için maalesef yapacağım bir şey yok. Çok ama çok üzgünüm. 

Orada bir sürü trajik olay yaşandı. Biri:

-Mösyö, bizim de Türk olduğumuzu söyleyin, eğer kurtulursak, Türk uyruğuna