Datça’da seçimi kim kazanacak?

Yerel seçimlere sayılı günler kaldı.
Ama öyle bir hava yaratıldı ki, sanki sadece İstanbul’da seçim var.
Türkiye koskoca bir belediyeye dönüştürüldü.
O da İstanbul Belediyesi.
İstanbul’u alan 31 Mart’ta Türkiye Belediye Başkanı olacak.
Varsa yoksa Ekrem İmamoğlu, Murat Kurum.
Habertürk, TV 100, CNN Türk’te katıldığım tüm programlarda, konu dönüp dolaşıp İstanbul’a geliyor.
Sonra biraz da Ankara.
Laf olsun diye de birkaç il ve ilçeden bahsediliyor.
Hepsi o kadar.
Katıldığım programları izleyenlerin bir kısmı İmamoğlu’nu bir kısmı da Kurum’u övmediğim için bana ağzına geleni söylüyor.
Ben gazeteciyim ve objektif olmak zorundayım.
Eğriye eğri, doğruya doğru demek benim felsefem.
Ama gel de bunu takım tutar gibi davranan fanatiklere anlat.
İstanbul dışındaki birçok kent ve ilçe de ilginç seçim yarışlarına sahne oluyor.
Özellikle takip ettiğim bölgeler var.
Ordu, Edirne, Kars, Nevşehir, Keçiören, Esenyurt, Mamak, Kırklareli ve Datça bunlardan bazıları.
Bu yazıda Datça’yı öne çıkaracağım.
‘Datça aşığıyım’ gibi süslü ve samimiyetsiz laflar etmeyi sevmem.
Yılda en az 4-5 kez gittiğim Datça’ya ayrı bir önem veririm.
Bir ayağım Ankara’da, ama bir ayağım da çukurda.
‘Bir ayağım çukurda’ derken bunu bilinen anlamda söylemediğimi belirteyim.
Datça’nın Mesudiye köyü (mahalle), bulunduğu konum nedeniyle Çukur olarak tanımlanır.
Mesudiyeliler de ‘Çukurluyuz’ ifadesini kullanır.
Evim, Mesudiye-Hayıtbükü mevkisinde olduğu için bir ayağım haliyle çukurda.
Datça’da seviyeli, ama bir o kadar da ilginç bir seçim yarışı devam ediyor.
Bu yarış aslında CHP adayı Aytaç Kurt ile Cumhur İttifakı adayı MHP’li Dr. Feyzullah Gülada arasında geçiyor.
İyi Parti ise Serkan İğci’yi aday gösterdi. 
İyi Parti’nin Muğla Büyükşehir Adayı Metin Ergun’un anketlerde ortaya çıkan yüksek oranını Serkan İğci de Datça’da yakalarsa kimse şaşırmasın.
CHP’den aday adayı olan, kabul görmeyince bağımsız aday etiketiyle seçime giren Mesut Yar, pek şansı bulunmasa da güle oynaya sürdürdüğü yarışı bırakmıyor.
Başka adaylara soğuk bakan bazı televizyon kanallarının yer verdiği Yar, kampanyasına devam ediyor.
Geçtiğimiz seçimi CHP adayı Abdullah Gürsel Uçar kazanmıştı.
Bu seçimde de CHP’nin kazanma şansı çok yüksek, ama Cumhur İttifakı adayı Gülada da iddialı bir çalışma yürütüyor.
Geçtiğimiz hafta birkaç günlüğüne Datça’ya gittiğimde, Mesudiye’de karşılaştığımız Feyzullah Gülada ile ilk kez tanıştık.
Cumhur İttifakı’nın desteklediği MHP’li aday Gülada ve MHP’li Belediye Meclis üyesi Serdar Ören ile sohbet ettik.
Bana büyük ilgi ve saygı gösteren bu isimlere de başarılar diliyorum.
CHP’nin adayı Aytaç Kurt’u ise yaklaşık 25 yıldır tanırım.
Çeyrek asırlık bu süreç içinde bana karşı tek bir hatasını ve olumsuzluğunu görmedim.
Sadece bana karşı değil tanıdığım sayısız Datçalıya karşı da herhangi bir olumsuzluğunu görmedim, duymadım.
Aytaç Bey, kelimenin tam anlamıyla ‘adam gibi adam’ diye tarif edebileceğimiz türden bir siyasetçi.
Gönül rahatlığıyla arkadaşım dediğim bir beyefendidir Aytaç Kurt.
Tam 3 dönem CHP Datça İlçe Başkanlığı görevini büyük bir başarıyla yapan Aytaç Kurt’un en büyük özelliklerinden biri de kapısını ve gönlünü parti ayrımı yapmadan herkese açmasıdır.
Akçeli ilişkilere asla bulaşmamış, bulaşanlara karşı da tavır almış, yanında yer vermemiş ender bulunur dürüstlükteki bir siyasetçidir.
Yaz aylarında CHP vekillerinin, il ve ilçe başkanlarının Datça’ya tatil için gelen yakınlarına kalacak yer bulmak adeta bir seyahat acentesi gibi çalışmak zorunda kalan, susmak bilmeyen telefonunu hep açan Aytaç Kurt’un bir kez olsun of dediğini, yakındığını, yeter artık dediğini duymadım.
Bir insan, karşılanması zor bunca talebe, sürekli yakınan onca kişiye, Belediye ve CHP’den durmaksızın bir şeyler isteyen, yetmedi eleştiren sayısız vatandaşa dayanacak, yanıt verecek pozitif enerjiyi nereden bulur diye hep merak etmişimdir.
Datça’ya her gidişimde Aytaç Beyi arayıp, buradayım diye haber veririm.
Her bir araya gelişimizde, Datça’yı daha yaşanabilir kılacak projelerinden büyük bir heyecanla bahsetmiştir.
Ben de her seferinde, “Gelecekte Datça’nın Belediye Başkanı olacağınızdan hiç kuşkum yok, lütfen projelerinizi biriktirmeye devam edin” demişimdir.
Öğrenmek isteyen, kendini geliştiren, bilene danışmayı seven Aytaç Kurt ile yıllar boyunca bıkıp usanmadan Datça için yapılacakları konuştuk.
İkinci üniversite eğitimimi yine Fransa’da Belediye Başkanı yetiştiren bir okulda tamamladım.
Arkadaşlarımın çoğu birçok Avrupa ülkesinde küçük ya da orta ölçekli belediyelerin başkanı oldular.
Birikimimi, projelerimi, ilişkilerimi ne zaman isterse Aytaç Başkana büyük bir mutlulukla aktaracağımı da hep söyledim.
Bu konuda beni arayan, yardım talep eden kim olursa olsun hiç geri çevirmedim.
Bilgilerimi, isteyen herkesle paylaştım.
Geçtiğimiz yıllarda kaleme aldığım bir yazıda, “CHP’liler böyle bir ilçe başkanları olduğu için çok şanslılar” demiştim.
Şimdi ise “Datçalılar Aytaç Kurt gibi bir Belediye Başkanına kavuşacakları için çok şanslılar” diyorum.
Aytaç Kurt, iyi bir ekip kurdu.
Mutlu Gündoğan, Tuna Özalp, Tugay Eser, Yağmur Ülker, Murat Şahin, Melike Işıktekin başta olmak üzere gençlerden ve alanında uzmanlardan oluşan bu ekip, örnek bir belediyeciliğe imza atmaya hazırlanıyor. 
Datça neden önemli?
Türkiye’nin cennet kıyılarında katledilmemiş ender yerlerden biri olduğu için.
Aytaç Kurt’un belediye başkanlığında Datça’nın daha iyi korunacağından hiç kuşkum yok.
Aytaç Beyin hiçbir projesinden bahsetmedim.
Çünkü onun en iyi projesinin Datça’yı korumak ve geleceğe taşımak olduğunu biliyorum.
Bunu başaran gerisini zaten başarır.

Okunma Sayısı: 415