(Datça Kazan Betçe Kepçe) DATÇA'DAN BİR PORTRE: Tornavida - Cemil

Can insandır Cemil (Akyüz) kardeşim. Açık sözlü, açık yürekli, neşeli, çelebi ruhlu. Ancak bir kusuru var: içkiye sabahın erken saatlerinden itibaren başlar. O kadarcık kusur kadı oğlunda da var... Sanki ben hırlıydım...
Cemil'in babası memur olarak 1960'lı yıllarda gelmişti. Datça'ya o zamandan beri Datçalıdır ve o yıllardan beri hatasız, kazasız, nizasız devam eder dostluğumuz Cemille. Benim gibi O'nun da başına gelmeyen kalmamıştır Datça'da.
Affına sığınarak, hadi birkaç tanesini anlatayım.
1980'li yıllardı. Bir gün içkiyi fazla kaçırmış, arabasıyla Marmaris'e giderken Ak-tur civarında ters kepçe gelmiş. Hastanede yakaladık Cemil'i... Hâlâ kafası iyiydi, kolundan darbe almış. Doktor "röntgen" diyor, ısrarla karşı çıkıyor Cemil. Öbür eliyle omuzunun bir yerini tutmuş doktora gösteriyor:
"Arıza, kırık, çatlak ne varsa burada bu kemikte... Ben röntgen möntgen çektirmem, sağlığa zararlı."
Doktor bunalmış, bas bas bağırıyor:
"Yahu kardeşim, doktor sen misin, ben miyim?"
"İçtiğin içki zararsız da, röntgen mi zararlı?"
"Röntgen zararlı, içkinin zararı yok."
Röntgen için çok zor ikna edildi Cemil kardeşimiz.
Hele hele... Bir müşterek anımızı anlatacağım ki, gülmekten yerlere yatacaksınız. Biraz siyasi ama olsun, 1973 yılı Datça'sının siyasi atmosferini teneffüs etmiş oluruz. Bekleyin...15-07-2024

Okunma Sayısı: 297