CUMHURİYET KURULURKEN BİZ SADECE SAHNEDE KONUŞURUZ…

“Efendiler;hepiniz milletvekili olabilirsiniz; bakan olabilirsiniz; dahası
Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Ama sanatçı olamazsınız…”
Bazı eski eserlerde ve yazılarda Ertuğrul Muhsin olarak yazılmaktadır. Bu yanlışlık
şuradan gelmektedir; Kendisi” Ertuğrul Muhsin ve Arkadaşları” tiyatrosunu kurmuştur. İsim
oradan kalmadır.
Atatürk, Muhsin Ertuğrul’la bir gün Çankaya’da sohbet etmeye başlarlar. Bir oyun
üzerinden tartışırlarken, bir ara Mustafa Kemal:
-Bu yapıtta yazılı olan dizelerden en güç konuları, burada sahnedeymiş gibi
lütfedebilir misiniz?
Muhsin Ertuğrul, ezildi, sıkıldı, neyi, nasıl diyeceğini bilemedi. Tutuk ve çok kısık bir
sesle şöyle dedi:
-Paşam, nasıl balıklar sudan çıkınca yaşayamazsa, biz de sahneden başka yerde ne
konuşabilir, ne de yaşayabiliriz…
Orada bulunan Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip, M.Ertuğrul’un konuşmasını başıyla ,
mimikleriyle onaylıyordu. M.Ertuğrul şöyle sürdürdü konuşmasını;
-Efendim, bendeniz hiçbir sosyetede konuşmuş insan değilim. Bütün konuşmalarım
sahnededir. Evimden tiyatroya, tiyatrodan evime gidiyorum.
Tüm bu konuşmalarda M.Ertuğrul ayaktaydı.
M.Kemal:
-Buyurun, oturunuz, dedi.
Paşa, bu konuşmaya içerledi mi bilinmez, M.Ertuğrul’un iyi bir tiyatrocu olmadığını
söyleyecekti. Aralarına bir serinlik girmişti..
Faruk Nafiz Çamlıbel’in AKIN adlı oyununu sahneye koyan M.Ertuğrul’u izlemeye
gittiler. M.Ertuğrul, İstemi han rolünü oynuyordu. Oyunda İstemi Han’ın şu sözünü söyledi
M.Ertuğrul
-Tanrı suyunu vermezse Hakan ne yapsın buna?
Sözü öylesine lirik söylemişti ki, Paşa ister istemez duygulandı.Sanatçının yüceliğini Muhsin Ertuğrul’un kişiliğinde görmüştü ve hak vermişti.
Oyunu bu değin güzel oynayan Muhsin Ertuğrul ve arkadaşlarını locaya çağırdı. Onları
ayrı ayrı kutladı. Sahnelerimizin kralı üstüne eski düşüncelerinden utandı, üzüldü. Ama
sanatçının hakkını, sanatçıya her zaman teslim eden biriydi. Bunu hep görecektik.

Okunma Sayısı: 232