ANNELERE VEFA VE MİNNETTARLIKLA

Anne kimdir ? Karşılıksız sevginin ilk ve tek kahramanı. Bir annenin, çocuklarının hayatı üzerindeki
etkileri kesinlikle ölçülemez. Bu etkiler daha doğmadan başlar. Annenin bir bakıma kaderi gibi
yaşadığı ince ayrıntılar da dahil hayat biçimi ile sıkı sıkıya bağlı ve ilgilidir. Çocuklarının kaderini
etkileyebilecek kadar. Zeka ve sanat kapasitesi başta olmak üzere , Davranışları, hareketliliği,
uyuşukluluğu, alışkanlıkları, sigara, alkol, ve yiyip içtikleri, düşünce duygulanma tepkileri, bakımı ve
kendine gösterdiği özen, tikleri, mimikleri, üzüntüleri, ağlamaları, gülüş ve gülümsemeleri, ruhsal
durumu, sabır ve anlayıştan tutun çekemezlik ve kıskançlığa kadar tüm ahlaki ve ruhsal durumları,
tüm organik yapısı, organlarının çalışma durumları, hırs, öfke, nefret kin, intikam duygularının güç
dengesi ve daha niceleri çocukları derinden, içten etkiler. Çünkü anne ayna gibi açıktır. Çocuğun
bütün hayatı annesini izlemekle görmekle, dinlemekle, hayatı öğrenmek için onu taklit etmekle geçer.
Hiç farkına varmadan annesi gibi düşünüp davranmaya, duygulanmaya ve düşünmeye başlar. Tabi
mutlu ve mutsuz olma şekilleri de dahil. Bilinçaltına dolan istek ve özlemlerin başında annesinin
özlem ve beklentileri vardır. Anne ile çocukları arasındaki bağın ve bağlantının sınırı yoktur. Tüm
hayatı boyunca ideal varlık annesidir. İlk dünya cennetini annesinin karnında yaşamıştır. O dönemi
unutmak mümkün değil. Belki de dünyaya geldikten sonra tüm çabaları o anne karnındaki gibi bir
cennet şansını bir daha yakalamak içindir. Diğer yandan, Annesinin yaptığı yanlış ve kötülükleri her
gördüğünde dünya başına yıkılır. Duyduğu hayal kırıklıklarının ve üzüntülerin tarifi yoktur. Sevgi ve
ilgisinin kaynağı annesidir. Sevgili aradığında, veya birinin sevgilisi olduğunda , varlık ölçüsü annesidir.
Nitelikleri, becerileri, kaşının gözünün biçimi, bakışı, yürüyüşü konusunda tartışmasız model ya
kendisi için, ya partneri için annesidir. Bilincinin ve ruhunun derinliklerine Sibel Tanrıçası gibi
kurulmuş bir varlıktır. O tartışmasız ilk sevgilidir. Bu sebeple, İlk karşılıksız sevgiyi, saygıyı, şefkati,
özveriyi bulduğu yüce varlıktır. Anne hayatı boyunca gözden düşmek için kötülük yapıp dursa bunu
başaramayacaktır. Çocuk ne yapıp etse de, beğendiği kadının önce annesi tarafından beğenilmesi
isteğine engel olamaz. Ve nihayet hayatı boyunca onu korumaya çalışır. Annesine yapılmış olan her
kötülük kendine yapılmış gibidir. Hayatının bütün evrelerinde annesi yanlış yapsa da babaya karşı hep
onun yanında yer alacaktır. Anne baba tartışma ve kavgalarının çoğu zaman ciddi sebebi yoktur.
Tartışma, atışma bağırıp çağırma, uzun zaman monoton giden bir evliliğin kaçınılamaz olayıdır. Sevgi
hala ikisinin de gündemindedir. Bağlılık ve terkedilemez bağımlılık ve alışkanlık. Çocukluğumdan
hatırlıyorum. O, merhametli ve şefkatli babamı , sabrını kırarak, yıldırarak kızdıran rahmetli annemdi.
O annem ki, babam alıştığı saati geçiren babamın eve gecikmesi ile telaşla kapıda beklemeye çalışan
bir kadındı. Dediğim gibi bu kavga ve hırçınlıklar geleneksel evliliğin talihsiz sonuçlarındandı. Bilmeden
ve düşünmeden kavgalaşmak ihtiyacı. Çoğunlukla da sevgi ve saygı kavramının laçkalaşmasından.
Ama biz , altı kardeş annemizin yanına koşardık. Babam, o adil ve merhametli adam, karşımızda
yalnız ve çaresiz kalır, ardından sakinleşmek için , gecenin bir vaktinde evden dışarı çıkardı.

Okunma Sayısı: 293