ANADOLU AJANSI DOĞUYOR

Halide Edip dahil, İstanbul'daki aydınların birçoğunun önceleri mandacı olduklarını yazmıştım. Ama bir ülkeye biat etmek değil, bir büyük devletten yardım almak istiyorlardı. Ben bugünkü bakışımla hiçbirine mandacı diyemem. Zaten Mustafa kemal de Sivas'ta "Şuna yardım demiştir ABD elçisine…)
    İstanbul'dan Anadolu'ya bir çok vatansever ve aydın akın akın gitmeye başlamıştır. Halide Edip ve Yunus Nadi'de aynı kafileyle Ankara'ya doğru gitmektedir.
    Halide Edip ve Yunus Nadi Akhisar istasyonunda ayak üstü biraz görüşebildiler. Yunus Nadi, kafasında Jan D'ark gibi birini düşünmüştü. O'nun Sultan Ahmet mitingi tüm dünyada ses getirmişti. Şimdi karşısında, son derece nazik, zarif gerçek ve gerçekçi bir kadın duruyordu. İçinden şöyle demişti Yunus Nadi"…Sanki Kayış dağı'na  bir gezintiye çıkmış gibi yolculuktan hiç yakınmıyordu. Tersine , daha yapılacak hangi işler olduğundan söz ediyordu. "Yunus Nadi, O'na  Kuşçalı Telgraf merkezinde Mustafa Kemal'le yaptığı telgraf görüşmesini anlattı:
    -Şimdi Ankara'ya gider gitmez, tüm dünyaya o yolla bağırırız. 
    Yunus Nadi'nin bahsettiği bir gazete, bir iletişim organıydı. Sözü Halide Edip aldı:
    -Çok güzel, daha iyisi , gider gitmez bir ajans örgütü kuralım. O araçla içeri ve dışarı sesleniriz.
    -Tabii hanımefendi, bu birinci koşul. Sonra bunun ayrıntıları gelir. Örneğin; ilk aşamada, yayın ki, başlı başına bir örgütlenme gerektirir. Sonra propagandanın türleri gelir.
    -Elbette, sırayla hepsi yapılır. Yalnız bana göre önce ajans kurulmalıdır. İsterseniz adını burada koyalım. Örneğin; TÜRK AJANSI, Örneğin ANKARA AJANSI, Örneğin, ANADOLU AJANSI…Daha da bulunabilir. 
    Yunus Nadi:
    -Bana Anadolu Ajansı  en uygunu gibi geliyor…
    -Bana da öyle. Değil mi? İlkin kendini ve elden gelirse bütün yurdu kurtaracak Anadolu'dur. O halde kararımızı vermiş olalım: ANADOLU AJANSI Halide hanım
    -Evet Anadolu Ajansı…
    Türkiye'deki tüm yeniliklerde olduğu gibi burada da Türk Kadınının zekası öne çıkıyor…

Okunma Sayısı: 262