+20 Dereceden -5 Dereceye Yolculuk

Kuraklığın kendini hissettirdiği Ocak ayının 19 da +20 dereceli Datça'dan yola çıkıyoruz, denizi, güneşi ve güzel havaları geride bırakarak yollardayız. Gece 01,30 da yolculuğumuz başladı hedef Almanya.
-01,30 Datça,
-05,30 Aydın,
-07 Havaş ile Adnan Menderes,
-12,10 Uçuş ve sonra Stuttgart.
   Havaalanına inmeden uçağımızın havadaki manevrası ile Stuttgart ayaklar altında, havaalanına indiğimizde ise Datça'da alışkın olmadığımız ayaz, ısı -5 derece gösteriyor. Yere indiğimizden itibaren ise Almanya'nın disiplini temel almış normları, üretime dayalı ekonomisi, iğneden ipliğe özenle biçimlenmiş yapısı ortaya çıkıyor, hani BİZİ KISKANAN Almanya.
   1871 de Sedan'da başlayan Birleşik Almanya  (Kaiser Almanya'sı). Krupp toplarının dövdüğü Fransız orduları yenilince Almanya'da birlik, Fransa'da ise Paris Komünü.
    Günümüzde D.Almanya ile birleşerek 16 eyaletten oluşan yeni Almanya; ihtişamlı, düzenli, zengin, aynı yumurtaları bir sepete koymayan akıllı politikaları, eğitimi, disiplini, üretime dayalı NORMLARı.
   Bizimle aynı nüfuslara sahip, bizim 1/3 toprağımız büyüklüğündeki alanı ile üretimde bir dev.
-Dünyanın 4. Büyük ekonomisi,
-1,5 trilyon USD lik ihracatı ile Dünya şampiyonu,
-Otomobilde Bavyera ( Münih), Baden Württemberg ( Stuttgart)
- Çelikte Krupp Hesse- Köln,
- Kimya sanayinde Berlin,
- Ticaret limanı Hamburg
Ve daha sayamadıklarımız. 
   85 Milyona yakın nüfus (son göçlerle bu sayı daha da yükselmiş olabilir) öylesine dengeli dağılmış ki en büyük şehirleri Berlin'in nüfusu 3 milyon civarı.
   -Bizi kıskanacakları 20-25 milyonluk şehirleri yok,
   -Bizi kıskanacakları beton yığınlarına sahip değiller,
   -Bizi kıskanacakları kuyrukları, yoklukları yok,
   -Bizi kıskanacakları kamyonları yok, ulaşım ağırlıklı nehirler, tren yollarına dağıtılmış.
   -Bizi kıskanacakları şehirleri yok,  az katlı binalar doğa içine serpilmiş küçük uydu kentleri ile bizim 1/3 toprak büyüklüğümüzde alanda yok olmuş yapıları var, 
   -Tüketirken, tükettiklerini çöpe atarken bir bütün içinde normların oluştuğu bir bilim ülkesi, üretim merkezi,
   -Betonunda bile bir kalite mevcut, 70-80 yıllık binalarında dahi çizik yok, çatlak yok, 
   -Bir binada maliyetin 1/10 olan beton- demir hırsızlığı yok, betonun içinde deniz kumu yok, binaları da yüzlerce yıl ayakta kalıyor,
   - Kaldırımda yürüyorsun, yol ile kaldırım arasındaki mesafe her yerde aynı, yoldan kaldırıma geçilemez yükseklik yok, asfalt- beton kalitesi aynı, 
  -Tarlasına kadar asfalt yol var ama yolda çamur yok, serbest gezinen hayvanlar doğa ile iç içe,
   - Kent ardışık olarak devam etmiyor, banliyöler ile nüfus dağıtılmış, ulaşım ağı fabrikalara, fabrikalardan da nehir- tren yolu ile limanlara oradan da Dünya pazarlarına.
   -Ardışık devam etmeyen şehirlerde rant olayı yok gibi, rant yerel yönetimlere oradan da hizmete sunuluyor, o nedenle kirli para trafiği yok denecek kadar az.
Sonuç olarak insan odaklı, insana değer veren bir sistem mevcut, her şey için üretim. Üretimi yapacak insan olduğu için önce insan.
   Birey ile oluşan özgüvenli toplum temeli de aile- konut ile başlıyor, bütün veriler adrese dayalı sistem ile yönetiliyor, bu nedenle her şey kayıt altında, üretimde- tüketim de.
  Yağan karın temizliği de önce konutlarda, bahçelerde, kaldırımda yollarda da köy yollarında, akşamdan yağan karın eseri yok, esareti de.
 Burada yaşayan Türkler'in deyimi ile burada KAĞIT-KÜREK işleri bitmez
-Kağıt kayıtlı sistemi,
-Kürek ise üretimi temsil ediyor.
-Şu andaki en büyük sorunları ise ENERJİ, Rus gazının ambargosu onları tükenmez diyeceğimiz Füzyon enerjisine yönetmiş durumda, onun içinde en kısa zamanda diyorlar.
   İşte bizi kıskanan Almanya ya nasip- kısmet bize mi diyelim.
24/01/2023
Esslingen//Almanya.
V. Mutlugeldi.

Okunma Sayısı: 425