LAÇİNNN
s
Muğla
19 Mart, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ  TÖRENLE KUTLANDI

18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ  TÖRENLE KUTLANDI
Sebiha ARSLAN :  18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü, İlçemizde  çeşitli etkinliklerle kutlanarak anıldı. Gerçekleşen programa, Kaymakam Murat Atıcı, Garnizon Komutanı Ersan Şimşek, Belediye Başkan vekili Yağmur Ülker, gazi ve şehit yakınları, protokol üyeleri,  siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.  

Çelenk Sunma Töreni

Cumhuriyet Meydanı’nda saat 11.00’de gerçekleşen  çelenk sunma töreninde, Kaymakamlık, Garnizon komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelengi, Atatürk Anıtına sunuldu.  Katılımcılar, başta ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman Şehitlerimizin anısına Saygı duruşunda bulundu, İstiklal Marşı okundu.

Akabinde  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 110. Yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesaj okundu.

Mesajda "Millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümünü anıyor, Çanakkale'yi geçilmez kılan kahramanlarımızı rahmetle, şükranla yad ediyorum. Tarihte eşine çok az rastlanan, azmin ve imanın teknolojiye galebe çaldığı bu büyük destan, namusu bildiği vatanının ve milletinin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını vermeyi göze alan yüzbinlerce kahramanın eseridir. Çanakkale'de milletin erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla, öğrencisiyle, hocasıyla, çalışanıyla, işvereniyle tek vücut olup düşmana geçit vermedi, bu mücadelesi ile Türk milletinin tüm mazlumlara umut olmuş, sömürge altındaki birçok ülke, Çanakkale'den ve daha sonra İstiklal Harbi'nden aldıkları ilhamla kendi mücadelesini başlatmıştır. Çanakkale millet olarak bizim ebedi ve ezeli kardeşliğimizi ifade ettiği kadar, bulunduğumuz bölgenin de kader ortaklığını yansıtır, sembolleştirir. Gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek, Anadolu'nun müdafaası için gözlerini kırpmadan canlarını veren yiğitlerin her bir ferdine Allah'tan rahmet diliyoruz. Çanakkale'de yazılan destandan alacağımız dersler, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında bize ilham kaynağı olacaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıktığımızda yedi düvel üzerimize gelse yıkılmayacağımızın ispatı olan Çanakkale ruhu, yolumuzu aydınlatmayı sürdürecektir. Çanakkale Zaferi'nin 110. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun."

 

Anma Töreni

 Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde Saat 11.30’da düzenlenen anma töreninde, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı, Şehit Ersoy Yorulmaz Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Nalan Bozkurt Ünal yaptı. Ünal ‘’ bugün burada toplanmamıza vesile olan tarihimizin eşsiz zaferlerinden, Çanakkale zaferini kazanarak bizlere bu cennet vatanı armağan ve emanet eden, Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve aziz şehitlerimize en kalbi duygularla şükranlarımı sunarak başlamak istiyorum…

Aziz milletimizin şanlı tarihindeki altın sayfalardan biri de bugün 110. yıl dönümünü kutladığımız, yüz onun gururunu yaşadığımız, aziz milletimizin var olma mücadelesi olarak tarihe geçen Çanakkale zaferidir. Çanakkale cephesini, boğazları ve İstanbul’u alarak Osmanlı devletini savaşın, yüce Türk milletini de tarihin dışına atmak isteyen emperyalist devletler açmışlardır. Bu amaçla açtıkları cephede yaşanan Çanakkale muharebelerinde, Çanakkale boğazını geçemeyen itilaf devletleri, çareyi Gelibolu yarımadasından karaya asker çıkarmakta bulmuşlardır. Savaş, Gelibolu yarımadasında; Arıburnu, Anafartalar, Conkbayırı, Seddülbahir, Kumkale ve Kireçtepe gibi yerlerde yoğunluk kazanmıştır. I. Dünya savaşının seyrini değiştiren ve dünya tarihinin en kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale muharebeleri, burada yaşanmıştır. Zira dünya tarihinde hiçbir savaşta, bu kadar küçük bir yerde, bu kadar çok insan ölmemiştir. Metre kareye altı bin merminin düştüğü bir savaşın, ne kadar dehşetli bir ortamda yaşandığının hayali bile korkunçtur.

Anafartalar grubu komutanı olarak, Çanakkale muharebelerinde zafer kazanılmasının en büyük mimarlarından biri olan, Mustafa Kemal ATATÜRK, “düşman siperleriyle, siperlerimiz arasındaki mesafe sadece yedi metre ve silahla savaşıyoruz. En ön siperdeki askerlerimiz ölüyor ve arkadaki askerlerimiz birkaç saniye içinde öleceklerini bildikleri halde, en ufak bir tereddüt bile göstermeden onların yerini alıyor. İşte bu şaşılacak bir vatan sevgisi ve imandır” sözüyle Çanakkale savaşlarının ne kadar zor şartlar altında kazanıldığını ortaya koymaktadır.

Bu bakımdan Çanakkale zaferi, savaş malzemesi bulmak için düşmandan ganimet almayı hesaplayan, kum torbası olarak gönderilen çuvalları elbisesine yama yapan ve vatanına göz dikenlerle mücadeleyi Arıburnu’nda bal yapmaya benzeten bir ordunun destanıdır.

Bu destanı yazanların her biri ayrı bir destansı direniş ve kahramanlık göstermiştir. Bu kahramanlıkları birkaç örnekle açıklayacak olursak;

Önce birer birer, sonra biner biner toprağa düştü Mehmetler, Mehmetler toprak olmuşsa demek ki tohum toprağa düşmüştür. İşte o toprağa düşen tohum, kahramanlık olarak, bağımsızlık olarak ve cumhuriyet olarak filizlenmiştir. Bu filizleri yaşatma görevi, yine son anlarını yaşayan ve vücudundaki kanlı kurşunu çıkarıp, arkadaşına uzatan bir Mehmetçiğin şu sözleriyle, oğlunun şahsında bizlere verilmiştir.

“arkadaşım Mehmet şunu al ve oğluma emanet et,

Ben yaşadığım müddetçe vazifemi yaptım,

İnandığım mukaddesler uğruna can veriyorum,

Senden de bunun hakkını vermeni bekliyorum dediğimi ilet”

İşte o şehit oğullarından biri;

Beş yaşında idi, şehit düşen babası gibi vatanı için ölmeye hazırdı. Komutandan cepheye gönderilmeyi istiyordu. Beş yaşındaki oğullarında bu yürek varsa…!

Şehitlerimizdeki yüreği,

Yüreğin içindeki ateşi,

Ateşin içindeki gülü,

Gülün içindeki kanı,

Ve kanın içindeki Ayyıldızı görüp ürpermeden, gözyaşlarına boğulmadan, hürmetle anıp, saygı ile eğilmeden bu aziz vatanda yaşanır mı?

Bir başka hikâyeyi, Askeri Doktor Salih Dörtbudak’IN sözlerinden dinleyelim,

-“sadece Arıburnu ve Anafartalar hattında 6 – 22 ağustos 1915 tarihleri arasında on sekiz bin şehit verdik ve en az otuz - kırk bin de yaralımız vardı. Sahra hastanelerinde doktorlar günlerce uykusuz hizmet veriyorlardı. Hayatlarından ümit kesilenlerle fazla ilgilenilmiyordu. Tam işin en yoğun olduğu sırada doktorlardan birinin önüne gencecik bir vatan evladı yatırdılar. Bir ayağı kopmak üzere, vücudu parça parça, bağırsakları dışarıdaydı. Doktor kaldırın bunu derken genç çocuk “baba” diye seslenir. Doktor bakar ve kendi oğludur sarılır öper fakat ilgilenemez. “bu benim oğlumdur gölge bir yere kaldırın” der. Masanın üzerine çoktan bir başka yaralı vatan evladı yatırılmıştır. Doktor onunla meşgul olmaya başlamıştır. Sırada daha pek çok Mehmet beklemektedir. Doktor ertesi gün oğlu ile ilgilenecek vakti bulur. Ancak oğlu ölmüştür ve çoktan gömülmüştür.”

Alın şimdi stetoskopu tam yüreğinizin üzerine koyun, dinleyin! İyi dinleyin..! Bu cennet vatanı, evladımızdan daha çok sevebiliyor muyuz? Bu milletin tüm evlatlarına, kendi evladımıza verdiğimiz değeri verebiliyor muyuz? Bu vatanı nasıl sevmişler?

Cephedekiler bir harbin içine düşerken, cephe gerisindekiler bin harbin içinde nasıl yaşamışlar duyabiliyor musunuz yüreklerin sesini...?

İşte bu örnekler, bize Çanakkale zaferinin nasıl bir birlik beraberlik ve vatan sevgisiyle kazanıldığını açık bir şekilde anlatmaktadır.

Cumhuriyetimizin temel taşları…

Aziz vatanımızın anahtarları “Çanakkale kahramanları”.

Sizleri andıkça, anladıkça ve anlattıkça, layık olacağız bu topraklara.

Sözlerimi, bu büyük zaferi bizlere canlarıyla ve kanlarıyla armağan eden ve bu zaferin filizleri olan bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi bizlere emanet eden, ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin manevi şahsiyetleri önünde saygı ve şükranla eğilerek bitiriyorum’’ dedi.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmanın  ardından, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Abdurrahman Tok’un hazırladığı sinevizyon gösterisi, izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı.

Törende ayrıca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği ortaokullar arası şiir yarışmasında birinci olan öğrenciler eserlerini seslendirdi. Şehit Ersoy Yorulmaz Anadolu Lisesi öğrencilerinin “Çanakkale Zaferi” oratoryosu ve “Mektepli” isimli canlandırma büyük beğeni topladı. Bunun yanında, Kazım Yılmaz İlkokulu korosu da performanslarıyla izleyenlerin takdirini kazandı.

Anma programı ödül töreniyle sona erdi.

Şehitler Haftası Dolayısıyla Mevlit Okutulması

Fatih Camii’nde saat 12.45’te düzenlenen etkinlikle, şehitlerimizin ruhu için mevlit okutuldu ve dualar edildi.

Şehit ve Gazi Kabirlerini Ziyaret

 İskele ve Reşadiye mahalle mezarlıklarında saat 13.45’te düzenlenen program kapsamında şehit ve gazi kabirleri ziyaret edilerek dualar okundu.

 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.