O,BENİM DEDİ...CAN CANBEY!
GÜNDEMSebiha ARSLAN : Datça'yı yaklaşık bir aydır meşgul eden, bir arazi satışı olayı var. Biz de, bize gelen bir mektup üzerine, gazetemizde bu konuyu açıklamaya çalışmıştık... 27 Ocak 2023 tarihli, 2122 sayılı '' Sizi gidiler sizi! '' - ''İnsider Trading; Olayı mı ? Buna da Araziye Çökme Denilir mi ? Başlıklı haberimizde… Araziyi alanın kendisi olduğunu söyleyen Can Canbey, e posta ile bir açıklama gönderdi.Sonrada, gazetemize Avukat Mehmet Hasbioğlu ve Nusret Yörükatan ile birlikte gelerek, açıklamalarda bulundu. Kendisine, bu açıklamaların giriş bölümüne katılmadığımı, bunu böyle yayınlamak zorunda olmadığımı söyledim. O da; ‘’Çıkarabilirsiniz’’, dedi. Ancak, etik açısından doğru bulmadığımdan, satırına dokunmadan, açıklamayı yayınlıyorum. Sonunda da kendi eklemelerimi yapacağım…..
Can Canbey'in Basın açıklaması şu şekilde ;
''Değerli Datça halkının bilgisine;
Geçtiğimiz günlerde Datça Haber gazetesinde beni işaret ederek yapılmış olan haberde yer alan, asılsız ve dedikoduyu geçemeyecek nitelikteki iddiaları asla kabul etmiyorum. Mesleki hayatım üzerinden siyasi hayatımın lekelenmeye çalışıldığının farkındayım. Gerektiğinde bu hususta hukuki mücadele yürüteceğimi Datça halkının bilmesini isterim.
Olayın gerçek şekli şöyledir;
Mesleki hayatımı daima devletçe verilmiş belgeler üzerinden yürütmeyi düstür edinmiş bir kişi olarak, her zaman yaptığım gibi mesleğimi icra etmek üzere bir arsa satın aldım. Bu arsa, iki adet yan yana bitişik arsadır bir adedi 230 metrekare, diğeri 900 metrekare olup KÖY GELİŞİM alanındadır, her ikisi de aynı kişiye aittir. Aracı kişiye arsa satın almak istediğimi elinde bana önerebileceği bir arsa olup olmadığını sordum, satın aldığım arsa ve bir iki tarla önerdi. Bu arsa zaten uzun bir süredir internette bir alım satım sitesinde ilanda bu aracı vasıtasıyla satılık idi. Edindiğim bilgiye göre de öncesinde arsanın fiyatı site de birkaç kez artırılmış idi. Arsa satın alırken her zaman güvenip kendisinden teknik bilgi aldığım Volkan Karacaoğlu'nu aradım. Önce Datça'da başka bir arsaya , sonra Mesudiye'de ki arsaya ve diğer bir iki tarlaya yaklaşık 20-21 Aralık 2022 civarı gidip baktık. Yol süresince kendisine, beraberce bunca yıllık tanışıklığımız var, herkes bir yer alırken bir araya geliyor, istersen ikimiz bir araya gelip iş yapabiliriz dedim. O da neden olmasın abi birbirimizi tanıyor ve güveniyoruz dedi. Mevzu bahis arsaya gidince, Volkan mesleği itibari ile Datça'nın genel plan hükümlerine hakimiyeti üzerinden bu arsanın Köy Gelişim alanında imarlı bir arsa olduğunu ancak plan yapılmak üzere imarı duraklatılan alanda kaldığını söyledi. Nihai olarak şunu kendisine sordum. Bu arsanın imarı her şekilde bir süreç içerisinde gelecek mi diye sordum. Abi 4-5 yıldır herkesin bildiği üzere plan yapabilmek için imar duraklatıldı en fazla 1-2 yıl daha durabilir sonrasında plan yapılamasa bile mevcut hal üzerinden imar yeniden verilir dedi. Ben de kendisine varlığım bankada duracağına toprakta dursun dedim. Bu riske sende katıl istersen alalım dedim. Tamam abi olur, fakat mali durumuma bakmam lazım dedi, kredi ölçeğime bakıp olmazsa ikinci alternatif olarak daha önce yatırım için aldığım bir ev var onu satabilirim dedi.
Sonrasında ise aracıyı aradık ve pazarlık süreci tamamlandı, internette 4.200.000 TL bedel ile satılık olan arsayı 3.950.000 TL bedel ile anlaştık. Bu konuların tamamı 20 Aralık ile - 28 Aralık tarihleri arasında gerçekleşti. Zaten aracı kişi ile sanırım 22-23 Aralık civarı yaptığım konuşmada mal sahibinin 1 hafta içerisinde İstanbul'a gideceğini kaporaya bile gerek olmadığını bu süreçte satın alabilirsek satacağını söyledi. Volkan, kredi durumu geç kalabilir diye beraberinde ikinci alternatifi de devreye soktu, krediden önce yatırım için aldığı evi satıldı. Biz de 26 Aralık gibi aracıyı arayıp tapu da satışı başlatmasını istedik. 28 Aralık tarihinde de bu satış tamamlandı.
Merak edilen imar konusu üzerinden Başkanımızın da ifade ettiği gibi ne bana ne Volkan'a imar konusunda bilgi aktarımı yoktur. Ayrıca siyasi kimliğim gereği bir belediye ziyaretim de Başkanımıza 'Ankara nasıl geçti 'diye sordum, bana cevabı ' ben inandım ki biz iktidar olmadan hiçbir konuda bize Ankara yardımcı olmayacak, bunu gördüm Can ' diye cevap verdi. Başkanın hem Ankara hem de Datça'ya döndüğünde yaptığım konuşmanın tamamı bundan ibaret.
Sonrasında malumunuz 3 Ocak'taki meclis toplatısında Başkanımız açıklamasını tüm Datça'yla paylaştı. Biz de ilk defa meclis salonunda bilgilendik.
Arkasındaki süreçte herkes gibi imar durumuna başvuru yaptık 10 Ocak civarlarıydı, yaklaşık 1 hafta sonra kulağıma dedikodular ulaşmaya başladı. Bu arsayı 2 milyona alıp 16 milyona sattığımız, kimi yerde 1 milyona alıp 22 milyona sattığımız gibi asılsız onlarca dedikodu duyduk, hepsine gülümsedik. Başkanın meclis açıklamasından sonra bizi arayıp burayı satın almak isteyenler oldu, nihai olarak satmayacağımızı söyledik. Datça gibi yerlerde malumunuz herşey çok hızlı yayılır ama doğruluğu teyide muhtaçtır. Bu sebeple dedikoduları önlemek adına CHP ilçe yönetimi ve CHP meclis üyesi arkadaşlarımın tamamına bilgi vermek için Volkan ile beraber İlçe Başkanımız Aytaç Kurt'tan toplantı talep ettik, sanırım 16-17 Ocak tarihleriydi. Bu toplantıda yukarıda anlattığımız şekliyle olayı tüm açıklığıyla ortaya döktük. Devamında Belediye Başkanımıza gittik, orada bizden sonra iki meclis üyesi arkadaşımız daha geldiler, toplantıda ki durumu Başkanımıza da ilettik. Başkanımız ' arkadaşlar sizin böyle üretilen dedikodular gibi bir eylem yapmadığınıza inancım tam, ayrıca etik olarak ta bunda bir şey yok, ben kimseyle mecliste ki açıklama öncesi bu konuyu paylaşmadım' dedi. Sonrası öğrendiğim üzere bildiğim bazı insanlar arsanın satıcısını aramışlar. Ve buraya imar geleceğini biliyormuydunuz gibi sorular yöneltmişler, bizim burayı aldıktan sonra çok yüksek rakama sattığımızı vb. onlarca dedikodu yine oluşmuş. Ben de 24 Ocak civarı kendisini arayıp bu alım satım işinde vicdanen çok rahatız kimsenin rızası dışında ya da kafamızın arkasında bir soru işareti bırakacak bir alışveriş değil bizim için dedim. Durdurulan imarın ne zaman açılacağını bilmediğimizi, bir risk alarak ama mutlaka gelecekte Köy Gelişim alanın da olmasından ötürü imarının geri verileceğini düşünerek burayı aldığımızı kendisinin de arsanın durumunu bildiğini Tarla fiyatına değil Arsa fiyatına burayı bize sattığını belirttim.
Arsanın tarafımca nihai alım bedeli 3.950.000 (üçmilyondokuzyüzellibin)TL olup, tapu da gösterilen değer üzerindeki vergi farkı için devletimize de gereken ödemeyi yaptırttım, evragı mevcuttur.
Kaldı ki Datça gibi değerlenen bir yarımada da yatırımcıların aldıkları arsaların değerinin sürekli arttığını tüm Datça halkı da görüyor ve yaşıyor durumdadır. Değeri 4 milyon bile olmayan bir arsa için bir kaşık suda fırtına koparmaya yeltenenlerin yegane amacının bizi siyaseten yürüdüğümüz yolda karalamak ve çok sevdiğimiz Datça halkının gözünde değersizleştirmek olduğunun farkındayız. Fakat bu dedikodulara aldırmayarak, Datça'nın evladı olduğumuzu bilen bize inanan, bizi arayan ve her zaman desteğini yanımızda hissettiren tüm yol arkadaşlarımızın ve Datçalı hemşehrilerimizin desteğini unutmayacağımızı bu vesileyle bildirmek isteriz.
Tarafımıza yapılan bu karalama ile siyasi odağımızdan vazgeçeçeğimizi zannedenler sadece beyhude bir telaşın içerisinde olabilirler.
Tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur...'’
Sebiha ARSLAN : Açıklamalarınızdaki şu girişe katılmıyorum. Şöyle diyorsunuz (ki çıkarabilirsiniz dediniz)
Can CANBEY : Datça Haber Gazetesinde beni işaret ederek, yapılmış olan haberde yer alan, asılsız ve dedikoduyu geçemeyecek nitelikteki iddiaları asla kabul etmiyorum….”
S.A. : Bu İfadeniz yanlıştır. Bir kez sizi işaret eden, bir tek sözcük, bir tek cümle kullanmadım haberde. Dedikodu dediğiniz ifadeler bana ait değil, mektubu yazan kişiye aittir. Kaldı ki, siz de bunu açıklamanızda doğruluyorsunuz.
Şu ifadeler de size ait;
(C.C.) Mesleki hayatım üzerinden siyasi hayatımın lekelenmeye çalışıldığının farkındayım,,,,
S.A. : Kim lekelemek istiyor? Niye?
Açıklamalarınızda, bizim yazdıklarımızı yalanlayan bir tek cümle bulunmamaktadır.
S.A. : Arsa satıcısını arayan kimlerdir?
C.C. :Yegane amacının bizi siyaseten yürüdüğümüz yolda karalamak ve çok sevdiğimiz Datça halkının gözünde değersizleştirmek olduğunun farkındayız….
S.A. : Bu bahsettiğiniz Kim? Ya da kimlerdir?
Sizin bu ifadeniz AK Parti'den MHP'ye, oradan öteki siyasi muarızlarına hatta ve hatta üyesi olduğunuz CHP' ye kadar uzanabilir. İnşallah bizi sorumlu tutmuyorsunuzdur…
Unutmadan eklemek istiyorum; gazete imtiyaz sahibi Haluk Laçin'in bu haber' den - yazıdan, olaylardan haberi hiç olmamıştır. Çünkü kendisi o hafta Ankara'da idi. Haberin yayınlandığı gün Datça'ya dönmüş, hatta çoğu okurlarımızdan sonra, bilgi sahibi olmuştur.
Sonuç olarak;
Bu güne kadar olduğu gibi, gazetecilikten, gazetecilik etik değerlerinden hiç taviz vermedim.
Vermem.
Neyse odur.
Bundan sonrada böyle olacaktır!.
İlginizi Çekebilir