BİZDEN (BENDEN ) NİYE SÖZ ETMEDİNİZ!? BİZDEN (BENDEN ) NİYE SÖZ ETMEDİNİZ!?
GÜNDEMOrhan KESKİNSOY: (Saygıdeğer Türkan Saylan Duysa Çok Üzülürdü….) Türkan Saylan'ın her ölüm yıldönümünde konuyu canlı tuttum. 20 Eylül 2023 tarihinde yazdım ilk yazıyı…Birebir ilgililerle ilişkide oldum. Hatta oranın çevre derneği önceki başkanı Mustafa Soyer, insanlar içinde bana ”Bizim yapacağımızı sen yaptın teşekkür ederiz…” demiştir.
İşin peşini hiç bırakmadım. Oraya sık sık gittim. Atıkları, sahipsiz bırakılmaları falan gündemde tutmaya çalıştım. Sadece Türkan Saylan Parkı'nı değil, Datça'daki tüm çocuk parklarının hamisi sayılırım. Araştırıp bakabilirsiniz.
Son yazdığım yazıda hem Parkı, hem de özet olarak Türkan Saylan'ı anlatmak istedim. Dilim döndüğünce, elim vardığınca yazdım.
Ama ne büyük bir yanlış yapmışım!
Cuma akşamı(24 Mayıs 2024) bir bayan aradı. Kendisinin Datça ÇYDD temsilcisi olduğunu söyleyerek, efendim o parkın açılışında baş etken onlarmış. Neden onlardan söz etmemişim…
Hemen yazayım, ben o hanımın beni aradığı zamana kadar Datça'da ÇYDD temsilciliği açıldığından kısmen haberdardım. Kendisini tanımam etmem. Eğer bana haber verseydi daha ayrıntılı haber yapabilirdim. Çünkü, ben Türkan Saylan'ı ondan daha iyi tanıyordum ve ondan daha yakındım kendisine. Hatta ondan daha fazla görüşmüşlüğüm vardır. Aşağıda daha ayrıntılı yazacağım.
Bana biraz yüksek sesle telefonda şöyle dedi:
Gazeteye TEKZİP göndereceğim, diye küçük bir tehditte bulundu. Ben de istediğinizi yapın, muhatabınız benim, bana yazın dedim.
27/Mayıs 2024 tarihinde üzerinde TEKZİP yazan bir yazı göndermiş gazeteye. Oysa muhatap bendim.
Şimdi o yazıya yanıt veriyorum;
1-Hanımefendi, yazdığınız metin Tekzip olamaz. Ancak bir Açıklama ya da düzeltme yazısı olabilir. Tekzip anlamı; yalanlamadır.Ne yalan? Neyi yalan yazmışız?. Dahası tekzip mahkeme kararıyla olur. Bunu geçelim. Tekzip diye yazdığınız yazıyı yayınlayıp, yayınlamamak gazetenin işidir. Ama tekzip yazısı değildir. Bunu bilin!
2-“…tam araştırmadan…eksik ve yanlış bir yazı yazmıştır….”Eksik olan , yanlış olan nedir?
3-“…ÇYDD olarak parkı temizlettik, belediye ile tabela astık” O parkı Volkan Karakuş kaç kez temizlemiştir bir kez sorsaydınız ya…
4-Hanımefendi Türkan Saylan'ı hiç tanımıyorsunuz. Asıl araştırmayı siz yapsaydınız, ya da benim yazdıklarımı dikkatli okusaydınız, şunu yazmazdınız”…ikinci ve en üzücü bölüm ise çok fazla dedikodusu yapılan annesi İsviçreli Lilimina Reiman denmiş…Kim ne dedikodu yapmış anlayamadık…Bu tür haberler, köşe yazıları olamayacak kadar magazinel!Tam aksine ne magazini. Ona kumpas kurulduğu zaman bunları ortaya süren FETÖCÜlere karşı yine biz o alçaklara karşı mücadele ettik. Türkan Hanım'a “kefere” diyecek kadar annesinden saldırmaya başlamadılar mı? Ben de o günleri anımsatmak için, annesinin ne kadar Türk, ne kadar Müslüman olabileceğini anlatmak için o cümleyi kurdum. Neresi yanlış! Anlamamışsınız!
5-Bakın asıl araştırmadan yazan sizsiniz. Şöyle yazmışsınız(çok önemli değil ama gerçekler bilinsin) Ayrıca Prof. Dr. Türkan Saylan ÇYDD' nin önceki başkanı değil, ÇYDD nin kurucusudur.
-ÇYDD 21 Şubat 1989 da kurulmuştur. İlk kurucuları; Dr. Necla Arat, Dr. Tüten Ang ve Birnur Özümert'tir.
-1989'da Yönetim kurulu görev bölümü yapar. Başkan Aysel Ekşi, Başkan Yard. Prof.Dr. Türkan Saylan. Üyeler: Aysel Çelikel, Necla Arat, Tüten Ang, Birnur Özümert'itr.
-19 Haziran 1990 Yılında yapılan Genel Kurulda Türkan Saylan Genel Başkan olmuştur.
Bilmediğiniz bir şey daha anlatacağım;
1994 yılında, Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a adım atışının 75. Yılı nedeniyle, Savarona gemisiyle Samsun'a gelen ADD başkanı Suphi Gürsoytrak ile Türkan Saylan'ı Samsun'da ağırlayanlardan biri de bendim. Eğer iletişim kurabilirseniz Samsun ÇYDD ne benim adımı verip, hakkımda daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
TÜRKAN SAYLAN PARKI'NI BİLEN VAR MI?
Belediye Başkanı Şener Tokcan zamanında, benim de içinde bulunduğum belediye meclisinde oybirliği ile bir parka, Türkan saylan adı verilmesi kararlaştırıldı.
Orada epey çalışmalar yapıldı. Sonra nedense unutuldu. Türkan Saylan'ın ölüm yıldönümünde, “Bir tabela bile asamadınız!” diye yazdım.
Bu haber üzerine, Park ve Bahçeler Datça Şefi Sayın Volkan KARAKUŞ büyük çaba gösterdi. Oraları temizledi. Tam park olacakken, oranın kimi maganda, çevreye duyarsızları ,bitki atıklarını park yanındaki çöp konteyneri yakınına yığmaya başladılar. Volkan Bey haklı olarak isyan etti!
Volkan Karakuş ne yapsın? Kendisini tanıma fırsatım oldu. Çok idealist birisi. Onu dinleseler, oralar cennet gibi olur. Bütün parklara ve çevresine kamera istiyor. Neden olmasın!
Parkın Çocuk oyuncakları bölümünü pırıl pırıl yapmış, ama öte yanını yine bitki atıklarıyla doldurmuş magandalar! Fotoğraflarda göreceksiniz.
Çocuk parkındaki çocuklar parklarına, oyuncaklarına sahip çıkıyorlar. Buna bayıldım. Nereden mi biliyorum?
Oradan geçerken bir iki fotoğraf alayım dedim, o sırada çocuklardan biri yediği gofretin kağıdını yere atınca biri uyardı:
-Seçil, o kağıt oraya atılmaz. Bak az ileride çöp kutusu var. Oraya atmalısın , deyince
Adının Seçil olduğunu öğrendiğim kız, hemen aldı, oradan geçen bana da bir suç işlemiş gibi baktı. Helal olsun!
Ama büyükler bu çocuklarımız kadar duyarlı değil. Özbel çevresinde , Türkan Saylan Parkı yakınında oturanlara sesleniyorum. Çok büyük cezalarla karşı karşıya kalabilirsiniz…
O çevredeki tüm sakinlere de bir iki sözüm var; Volkan Karakuş'a yardım edin lütfen. Ben bu tabela asılana kadar, o parkın adına yakışır duruma gelmesi için ,bu yazılara devam edeceğim… 20 Eylül 2023
DATÇA'DA TÜRKAN SAYLAN PARKI AÇILDI!.
*Parkın adı 2009 yılında Datça Belediye Meclisinde kararlaştırılmıştı, ancak günümüze değin bir tabela bile asılamadı!
*Nihayet Datça Belediyesi Türkan Saylan'ın ölüm yıldönümü olan 18 Mayıs 2024 yılında parkı tam adına yakışır bir park haline getirdi.
*İşte Park böyle olur dedirtecek bir park…
Park hakkında ve emeği geçenleri daha sonra anlatmadan önce Sayın Türkan Saylan hakkında birkaç söz etmek istiyorum;
PROF.DR. TÜRKAN SAYLAN KİMDİR?
13 Aralık 1935 İstanbul doğumludur. 18 mayıs 2009 yılında öldürülmüştür…(Bu ifadeyi bilerek yazdım. Ona yapılanlar onun erken ölümüne neden olmuştur…)
Çok fazla dedikodusu yapılan annesi İsviçreli Lilimina Reimann'dır. Babasıyla evlendikten sonra Leyla adını almıştır. Yazımız bir Türkan Saylan biyografisi olmadığı için burada kesiyorum.
Herhangi bir arama motoruna girerseniz, O'nun için şöyle yazar: “Türk Tıp Doktoru, Akademisyen, Yazar, Eğitimci, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin(ÇYDD) önceki başkanıdır. Diye yazar. Tabii bu çok kısadır, çok azdır. O bir ansiklopedidir.
*SSK Nişantaşı Hastanesinden Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanlığını elde etti.
*1976 yılında lepra(cüzzam) hastalıkları çalışmalarına başladı. Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı'nı kurdu.
*1986'da kendisine Hindistan'da Uluslararası Gandhi Ödülü verildi.
*2006 Yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü'nün Lepra konusunda danışmanlığını yapmıştır.
*Uluslararası Lepra Birliği'nin (ILU) kurucu üyesi ve başkan yardımcılığını yaptı
*Avrupa Dermato Verenoloji Akademisi'nin ve Uluslararası Lepra Derneği'nin üyesidir.
*Dermatopatoloji Laboratuvarının Behçet Hastalığı ve Cinsel İlişkiyle bulaşan hastalıklar polikliniklerinin kurulmasında yer aldı.
*1981-2002 yılları arasında 21 yıl gönüllü olarak Sağlık bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi başkan Vekilliği Yaptı.
*Öldüğünde, gönüllü kuruluş ÇYDD'nin kurucularından , genel başkanı,Türkocağı Tür ve Kankev Vakfı Başkanlığı ile Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı başkanlığını sürdürmekteydi.
TÜRKAN SAYLAN'DAN NEDEN ÇOK KORKUYORLARDI?
*13 Nisan 2009'da oturduğu ve başkanlık ettiği ÇYDD'nin çeşitli merkezlerinde aramalar yapılması(ne bulacaklarsa?) Bazı ÇYDD yöneticileri göz altına alınmış, birçok bilgisayar ve belgeye el konulmuştu.
*2005 yılı itibariyle, bilinen 440 yayını bulunmaktaydı. Ayşe Kulin O'nun yaşamını anlatan “TEK BAŞINA; TÜRKAN adlı eseri, daha sonra televizyonlarda dizi ve bir de filmi yapılmıştır.
Ondan bu kadar korkan faşist ve gerici cephedir. FETÖ'nün arka bahçesi dershanelerin suyunu kesen biridir Saylan ve ÇYDD…Sadece o bile ondan korkmaları için yeterdi.
Anadolu'nun yoksul çocuklarını, Kardelen adı altında, topluma kazandıran biriydi. Neden korkmasınlar dı? Çünkü onlar aydınlığa düşmandı.
Bu yobazların, bu laiklik karşıtı, Atatürk düşmanlarının dershaneleri vardı. Oradan Türkiye Cumhuriyetini yıkacak adamlar yetiştiriyorlardı. ÇYDD ve Türkan Saylan bu fakir çocukları bunların elinden alıyordu. Çünkü o bir yurtseverdi. O bir gerçek aydındı. Korkuları bundandı.
Türkan saylan Türkiye'nin en aydınlarından biriydi.
Aydınlıktan korkan karanlıktakiler, ona her kötülüğü yaptılar.
DATÇA'YA TÜRKAN SAYLAN PARKI'NI KAZANDIRANLARA…
Öncelikle 2009 yılında mecliste alınan kararla açılması kararlaştırılan bu parkı bu güne kadar açmayanları kınıyorum. O yıl, o karara imza atan tüm meclis üyelerine de teşekkür ediyorum(İçlerinden biri de bendim)
Şimdi burayı gerçekten Türkan Saylan adına yakışır bir duruma getirilmesine öncelik eden Datça Belediye başkanı Aytaç KURT'a teşekkürü başında yazmak istiyorum.
Hani mutfakta görmediklerimiz vardır ya. Asıl ürünü onlar yapar. İşte bu parkı başından sonuna kadar bu hale getiren Peysaj mimarı Cem BAL Ve Datça'daki yeşil ne görürseniz O'nun imzası vardır, bildiniz; Volkan KARAKUŞ…O na da sonsuz teşekkürler.
ÖZBEL VE ÇEVRESİNDE YAŞAYAN HALKIMIZA BİR İKİ KÜÇÜK NOT…
Sizlere de, bir iki söz etmek istiyorum. Sizin, çocuklarınızın, torunlarınızın faydalanacağı, çok güzel bir park yapılmıştır. Çevreyi de, ormanları da, parkları da belediyeler, hükümetler korumaz. Asıl koruyucular oranın sakinleridir.
Türkan Saylan Parkı'na sahip çıkınız.
Parkı kirletenleri, park ihlali yapanları polise de, zabıtaya da şikayet edin. 24/05/2024
Sonuç olarak;
Ben bir parkın açılışından daha çok, Türkan Saylan'ı anlatmaya çalıştım. Siz kalkıp, niye bizi(beni) anlatmadınız diyorsunuz. Bunu yadırgadım….
İlginizi Çekebilir